Masal Ev

Bu araziye nasıl bir ev yapacaktık? Sadece yazın oturmak için mi? Ya da sadece bahçe işleri ile uğraşırken kullanabileceğimiz bir mekan mı? Doğrusu bunu epeyce tartıştık aile içinde. Aile içinde dediysem öyle geniş aile içinde değil, topu topu üç kişi arasında.

Sonunda sürekli yaşamak için, her türlü ihtiyacımızı karşılayan, başka bir mekana ihtiyaç duymayacağımız, tüm vaktimizi ev ve bahçede geçirebileceğimiz, her türlü özel zevkimize uygun, keyifle yaşayabileceğimiz bir ev olmalıydı. Elbette estetik açıdan bizi tatmin etmeli, yaşımız ilerlediğinde bile bize hizmet verebilecek bir yuva olmalıydı. Bahçe ile haşır neşir olduktan sonra, güzel yemekler yapabilmeli, huzur içinde kitabımızı okuyabilmeli, çok sevdiğimiz sinema ise tüm özellikleriyle elimizin altında olmalıydı. Kahvemizi keyifle yudumlarken sohbetlerimiz estetik bir ortam ve manzaradan da eksik kalmamalıydı.

Bu kadarla da kalmıyor. Tüm zamanımızı kendimize ayırarak para kazanmayı amaçlayan bir çalışmadan uzaklaşmak söz konusu olduğunda, emeği ile yaşayan insanlar olduğumuz da düşünüldüğünde, bize en az masrafı çıkartacak, en azla bile yetinecek bir ortamı kendimize sağlamalıydık. Uzun lafın kısası, evimizin bize lazım olan her şeyi olmalı ama yüksek gider faturaları yaratmamalıydı.

Neye benzeyecekti bu ev? Bunun için düşünmeye ve araştırmaya başladık. Bir kaç gün içinde yüzlerce ev modeli inceledik. Bugünlerde çokca yapılan evlere benzeyen değil, kırsal dokuya uyumlu, farklı, küçük görünen ama yeterince büyük, şirin bir ev olsun istiyorduk. Sonunda kızımız buldu aradığımızı. Beş dakika içinde ve oy birliğiyle karar verdik. 1790 yılında Long Island East Hamptons’da inşa edilmiş, bugüne kadar çeşitli tadilatlar geçirmiş olan Mill House Inn binasından esinlenecektik. Şimdilerde çok pahalı bir butik otel ve restaurant olarak hizmet veren Mill House’u merak edenler için web adresi

Evet, evimiz böyle bir şey olacaktı.

Eşim ve kızımın, evin neye benzeyeceğini bulduk, hadi gerisini de sen hallediver diye muzipçe gülümsemelerini unutamıyorum. Sonrasında kah kağıt cetvel, kah bilgisayar başında günlerce debelendim. Önce bu ev modelini bizim arazinin yapısına uydurmalıydım. Sonra mimari projesini oluşturmalıydım. En çok alt kattan yukarıya çıkan merdiveni oturtmakta zorlandım. Sonunda güzel geniş bir salon, mutfak ve banyodan oluşan alt kat, yukarıda iki yatak odası, gerektiğinde bir akordiyon kapı ile ayrı bir yatak odası da olabilen geniş balkonlu bir hol ve banyodan oluşan üst kat ile mimari projenin ana hatlarını ölçülendirerek bitirdim. Tüm odaların kapı pencere yerleri, çatı içi gömme dolaplarının doğruluğunu, yeterince kullanışlı olup olmadığını eşyaları temsil eden ölçekli kağıtlarla çizim üzerinde test ettikten sonra en iyi konumlandırmayı elde ettiğimizi ailece tastikledik. Bir mimarla anlaşarak inşaat ruhsatının alınması dahil, betonarme projesi, final mimari çizimler vesaire ihale ettik. Mimar, bizim projenin üzerinde hiç bir değişiklik yapma gereği duymadan çizimleri yaptı. Bir kaç çizim yanlışını düzelttirdikten, epeyce de betonarme projesini ve statik hesapları tartıştıktan sonra ruhsat başvurusu için mimara yol verdik. Mimar, zemin etüdünü yaptırdı, minimum standartlara göre ısı izolasyon, elektrik ve tesisat projelerini (ki bunları da ayrıca yeniden yapacaktım) hazırlatarak ruhsat işlemlerini başlattı.