Tohumlar ekildi…

Çiçek tohumlarımızın hepsini, sebze tohumlarımızın da çoğunu ektik. Nereye mi? Bahçemize yeni yaptığımız seraya.

Sera yapma konusunu epeyce düşündüktükten sonra Sarda’dan hazır sera almaya karar verdik. 3,21m x 2,41m ebadında ve 2,10m yüksekliğinde olan büyük modeli ısmarladık. 110kg ağırlığında bir kutu olarak geldi. Bir hafta sonu rahatlıkla kurabileceğimi sanıyordum, ama neredeyse üç hafta sonu benim ve yardımcımız İsmail’in tüm zamanını aldı.

Önce seranın yeri hazırlandı. Sağolsunlar Bekir ve İsmail biraz kum ve çimento ile seranın oturacağı yere bir zemin hazırladılar. Sonra, sera kutusunu açtık. Montaj kitapçığı çok iyi hazırlanmış (sadece ingilizce), parçaların üzerine kodlar pres ile basılmış, kolay okunmuyor. Bazen doğru parçayı bulmak için onlarca parçayı elimize alıp presle basılmış kodları okumak zorunda kaldık. Bu da epey zaman alıcıydı.

Biribirine çok benzer parçalar kodlardaki sadece bir harf veya rakamla ayrılıyordu. Parçanın montaj yönünü doğru bulabilmek de ayrı maharet gerektiriyordu. İşe başladıktan yarım saat sonra İsmail gözlüğü taktı, iş bitene kadar da bir daha çıkarmadı.


Zaman zaman Bekir’in de katılımıyla sera meydana çıkmaya başladı.

Sera’yı sipariş ederken yarım günde kurulabileceğini söylemişlerdi ama sanırım pek mümkün değil. Zira en az 2000 adet sıkılacak civata var. Şarjlı tornavidanın şarjı 4 kere bitti o kadar civatayı sıkarken.

Bu seranın çok iyi bir mühendislik ürünü olduğunu söylemeliyim. Tüm parçalar, üzerlerindeki delikler, bağlantı elemanları eksiksiz, her şey yerli yerinde.

Bir şey beklediğiniz gibi olmazsa bilin ki bir şeyi yanlış yaptınız. Montajı bitirinceye kadar bir kaç kez hata yaptığımızı farkedip bazı parçaları geri söktüğümüz de oldu.
Sonunda bitti. İçine İkea’dan aldığımız raflardan da yeterince monte ederek yerleştirdik ve hiç zaman kaybetmeden tohum ekim işine giriştim.

Tohumları, yine İkea’dan aldığım derin plastik kaplara ektim. Kapları yarıya kadar torf ve vermikülit karışımına (biraz da yıkanmış dere kumu karıştırarak) ektim. Tohum paketlerinin üzerindeki tariflere göre, tohumları karışım yüzeyine eşit aralarla bıraktıktan sonra üzerini vemikülit ile kaplayıp nemlendirdim. Kapların üzerlerini film ile kaplayıp raflara yerleştirdim.

 

Tohum ekme işi devam ederken İsmail de, çiçek bahçesinin ağaçsı ve çalı formundaki bitkilerini peyzaja göre belirlediğimiz yerlere dikmeye başladı. Hepsi hemen hemen aynı zamanda bitti.

Meyvelitepe’nin iklimine ve bahçenin konumuna göre seçtiğimiz bitkilerin içinde neler yok ki? Kartopları, filbahriler, bahçe açelyaları, bodur alev ağaçları, süs iğdeleri, süs şeftalisi, manolya, mimoza, bahar dalları, kamelya, sarmaşık güller, arap yaseminleri, kocayemişler, kaymak ağaçları, kendi üretimim ortancalar, zambaklar ve daha pek çok şey.

 

Biz bunlarla uğraşırken Kamelya artık dayanamayacağım deyip çiçeklerini açıverdi. Zaten çiçekli olarak gelen bahar dallarından sonra bahçemizi renklendiren ikinci çiçeğimiz oldu.

6 Comments

  1. Merhaba Meyvelitepe Sakinleri,
    Öncelikle sizi kocaman tebrik etmek istiyorum, yaşadıklarınızı birçok insanın düşlerini süslediği bilinciyle paylaşıma açmak çok olgun ve içten bir davranış.Biz de bir kaç yıldır kafamızda olan düşümüz için ilk adımı attık ve sanırım( henüz yazılarınızın hepsini okumadığım için sanırım diyorum. Size masal evinizde ağaçlarınızla mutluluklar diliyorum.Sizi izlemeye devam edeceğim, sizden öğreneceğim çok şey var ve birgün ben de yaşadıklarımın başkalarına ışık olması için buralarda yayınlayacağım.Bu arada eviniz ve çevreci yaklaşımlarınız gerçekten çok güzel olmuşlar.Belki bir gün yakından görme fırsatımız olur. Saygılarımla.
    Aslan Kılınçlar

  2. Aslan bey,
    Bunları yazma nedenimiz bizim gibi düşünenlerle deneyimlerimizi paylaşmaktı. Bir faydamız olursa ne mutlu. Güzel sözleriniz için teşekkür ederiz. Umarız her şey gönlünüzce olur. Yardımcı olabileceğimiz herhangi bir şey olursa bize e-mail ile ulaşabilirsiniz..
    Saygılar

  3. Teşekkürler. Karar vermeden önce bu ürünü de görmüştük. Borulardan meydana gelen bir iskeleti oldukça pahalıya satıyorlar gibi geldi bize. Açıkçası, Sarda’nınki gerek genel konstrüksiyonu gerek kapısı, penceresi ve kaplamasıyla verilen paraya fazlasıyla değer diye düşünüyoruz. Özellikle de kullanmaya başladıktan sonra…

  4. Sanki o bahcenin havasini soluyormusum gibi geliyor okurken. O kadar guzel ve zevkli ki hersey, hayalini kurmamak elde degil! En hosuma giden, beni mutlu eden yani ise sizin bu sansin, bu guzelligin kiymetini bilen, hakkini sonuna kadar veren bir aileye benzemeniz.
    Biz henuz ucundan kiyisindan dahi yapamasak bile, sizin kurdugunuz su hayati asama asama izlerken sanki ben yapiyormusum butun bunlari gibi icim ferahliyor, seviniyorum.
    Nefis bir ozendirici, bir rehber bu blog. Kocaman bir masallah!
    🙂

  5. Bir rüyayı gerçekleştirmeye çalışırken gerçekten de hissettiğiniz gibi herşey çok zevkli. Çıkan sorunlarıysa dert etmemeye çalışıyoruz çünkü asıl amaç yaptığımız her işten her aşamadan zevk almak. Bize lütfedilen bu şans için gerçekten Tanrı’ya minnettarız ve bu yüzden öğrendiklerimiz dahil bütün güzellikleri paylaşmaya çalışıyoruz. Sizin ve güzel hayalleri olan herkesin rüyalarının da gerçekleşmesini diliyoruz.

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*