Fırın Kardeşliği

“Fırın, ısıdan yararlanmak için kullanılan bir araçtır. Fırınların çeşitleri vardır. Bunlardan bazıları evde olan fırınlar mikro dalga fırın metalleri eritebilmek için yüksek ateşli fırınlar ekmek fırınları ve kazanlar fırınlara örnektir. Fırınlar ile yemek ekmek pişirilebilir metalller eritilebilir cam şişeler eritilerek tekrar kullanılabilir.”

 

Wikipedia’da çok özetle böyle tarif edilmiş. Başka yabancı kaynaklara da baktığımda üç aşağı beş yukarı benzer tarifler var. Yani işlevi yapısı vs. ile ilgili şeyler.

 

Oysa, bugünlerde en çok merak ettiğim fırının kültürel ve tarihsel boyutu. Merakımın sebebi de, tesadüfen bahçeye yaptığımız köy fırınının yapım hikayesini Meyvelitepe’de yayınladıktan sonra olanlar.

 

Bizim bahçeye bir fırın yapmamız tesadüfi değildi elbette. “Köy Fırını Yapıyoruz -1” başlıklı yazımın giriş paragrafında anlatmıştım. Çok eskilerden, geçmişten, çocukluğumdan gelen bir şeydi bu. Aile bireylerinin hepsinin katılımıyla yapılan hazırlıklar, çocuklara kendi ekmeğini kendin yapma izinleri, hep birlikte gülerek, eğlenerek fırın başında pişirilen pideler, ekmekler, bunların buram buram kokusu, lezzeti, uzun sözün kısası mutluluğu hafızama kazınmış. Bahçedeki fırında pideler yapılarak hemen oracıkta hep birlikte yenmesi, oradaki herkesin mutlu olmasını garantileyen bir şey belki.

 

İlk fırsatı ve imkanı bulduğumda, aynı mutluluğu tekrar yaratabilme güdüsü tüm benliğime, belki de genlerime yazılmış bir şeydi. Belki bu yüzden Meyvelitepe’de zamanı geldiğinde içgüdüsel bir şekilde başlamıştı fırın maceramız.

 

Meyvelitepe’deki Köy Fırını yazı dizisi Google gibi arama motorlarında listelenmeye başladıktan sonra, Türkiye’den ve ülke dışında yaşayan Türklerden yoğun bir ilgi gördü. Öyleki, sitemizi ziyaret edenlerin  yarıdan çoğu köy fırını yazıları için yapmış oldukları aramalarla bizi buldular.

 

Sonra, bahçelerinde fırın yapmak isteyenlerden bazıları yazılarda eksik kalan detayları e-posta ile sormaya başladılar. Hepsine elimizden geldiğince yanıt vermeye çalıştık.

 

En son olarak da yazılarımızı kullanarak bahçelerinde fırın yapan bir okuyucumuzdan aldığımız mesaj bizi çok basit gibi görünen “fırın” konusunu bir daha düşünmeye sevketti.

 

Bu güne kadar tamamen kişisel bir hobi olarak düşündüğümüz bahçe fırınının ne kadar çok insan için kültürel bir anlam taşıyıp, tutkuyla arzulanan bir şey olduğunu keşfetmek bizi bir kez daha şaşırtmıştı. Üstelik de farkına vardığımız bir başka şey, bunun sadece Türk kültüründe değil, hemen hemen dünyanın her yerinde var oluşuydu. Fırın yapımını araştırırken rastladığımız ve çok faydalandığımız Forno Bravo forumlarında dünyanın her yerinden insanların bahçelerine fırın yaptıkları, ya da yapmaya çalıştıkları, bununla da yetinmeyip, bu zevki paylaştıklarını görmüştüm.

 

Dün Ankara’dan gelen ve kendi fırın maceralarını anlatan mesaj, açıkçası Meyvelitepe fırınının ilk kardeşinin doğmuş olduğu müjdesini veriyordu. Belki bundan başka da henüz bilmediğimiz başka kardeşler, ya da henüz yapımı devam edenler vardır. Bu yüzden, Meyvelitepe’de özel bir kategori ayırarak ismini “Fırın Kardeşliği” koyuyoruz. Amacımız tüm kardeşleri, hikayeleri, resimleri, varsa yapım aşamaları, yapanların duyguları düşünceleri, yani her şeyleriyle burada buluşturmaya karar verdik.

 

Kardeşliğe katılmak isteyenleri hikayeleri ve mümkünse resimleriyle birlikte [email protected] adresine bekliyoruz.

7 Comments

  1. Sizlere ne kadar tesekkur etsem azdir, firin yaptirmak icin kimlerden ne yardimlar istedim, parayla bile olmadi. Kendim yapmaya karar verdim ve tesadufdurki sitenize ulastim. Basaracagim ve yapamassin diyen ustalara pide yedirtecegim. Bu tabii sizin sayenizde olacak.

  2. Adnan bey,
    Yapamazsın diyenlere pide yedireceğim demişsiniz. Bundan hiç kuşkum yok zira bunun nasıl bir tutku olduğunu biliyorum.
    Her türlü sorunuzda seve seve yardımcı olmaya çalışırız.
    En kısa sürede fırınınızı kardeşliğimizde görmeyi diliyoruz.
    Kolay gelsin…

  3. merhaba fırın kardeşi
    derviş adı ile ben ibrahim sizer comment i yolladım ben e mail olarak gönderemedim arkadaşa görev verdim o da hazırladığım metni yorum olarak göndermiş şu anda da metni göndermek için uğraşıyorum.

  4. Aydın ili Mursallı Kasabasında Oturuyorum.Sağlık Memuruyum.Babam ve Kardeşimle ortak izmir ili Demirci köyde 10 dönüm zeytinliğimiz var.İçinde 3-4 yıl önce yapılmış evimiz de var. Babam yaz tatilinde bahçeye göçüyor ve orada oturuyor. Kardeşim de yaz aylarında İzmirdeki bürosuna bahçeden gidip geliyor. Ben yaz aylarında hafta sonraları ziyaretlerine gidiyorum. Bahçeye bir fırın yapmaya karar vermiştik fakat nasıl yapacağımızı bilmiyorduk. Maliyetinin yüksek olacağını zanediyorduk. İnternette gezinirken sizin sitenizi gördüm. Bütün ayrıntiları okudum ve resimleri inceledim. Öncelikle bu işe cam kırığı toplamakla başladım. Daha sonra biraz dolgu tuğlası buldum. bu arada İzmirdeki kardeşime kaya tuzu sipariş ettim. Bahçede bulunan babama da 2 torba çimento alıp hazırlamasını söyledim. Aydında çalıştığım Mursallı Kasabası göçmen köyü ve bir çok evde köy fırını var, birçoğunu gidip gördüm inceledim. Bir teyze tuğlaların üzerini kerpiç eriterek elde edilen çamurla sıvamamı söyledi ve 10 tane kerpiç verdi. bunların hepsini arabama yükleyerek bahçeye gittim. 20 haziran 2009 günü fırın yapmaya başladık. Eve yakın bir yere 150*150 ölçülerinde inşaata başladık yerden 70-80 santim yüksek olacak şekilde kaidesini tuğla ile örerek içini taş ile doldurduk. Daha sonra çakıl ile ilk tesviyesini yaptık.Kenarlarını tekrar 2 sıra tuğla ile yükselttik. 1. Tuğla hizasına kadar cam kırığı ile doldurduk.Yaklaşık 2 kasa dolusu cam kırığı gitti. üzerine 25 kğ. lık kaya tuzu ilave ederek 1. tuğla hizasını bulduk.ve fırın tabanını oluşturmak için harman tuğlaların düz olanlarını secerek tabana döşedik.1 metre çapında bir kartondan daire çizerek ortasına yerleştirdik.etrafına tuğlaları dik olarak yerleştirdik,dik tuğlaların arkasına yatık olarak tuğlaları döşedik. aynı hizaya gelice kubbeyi oluşturmak için tuğlaları yatık fakat fırın içine dik galacek şekilde arka tarafına fazla harç koyarak döşemeye başladık. Fırın kapısını 65 cm olarak tespit ettik ce eskimiş soba kovalarını 2 tanesini açtık perçinle birbirine ekleyerek 120*30 cm. uzunluğunda bir saç elde ettik giriş kapısı yerine onu tünel gibi yerleştirerek üzerini kemer şeklinde sırası geldikçe ördük ve kubbeyi tamamladık en üstteki tuğlaları yerleştirmeden önce kubbenin göçmemesi için içinde ot bulunan bir çuvalı fırın içine yerleştirdik.kubbe bittikten sonra girişin iki tarafına iki tuğla uç uca gelecek şekilde yerleştirip fırın giriş ağız yüksekliğini geçince duvar üzerine 2 tane uzun demir yerleştirip baca örmeye sıra geldi.ince blok tuğlalardan baca örmeye başladık.fırın ağzından çıkan dumanın dağılmaması için hemen fırın ağzından başlattık ve 4 sıra blok tuğla ile bacayı yükselttik.en üste de 2 tane kiremiti kaşılıklı çatarak üçgen baca kapağınıda oluşturduk. Bu arada fırın kubbe duvarı biraz yükselince fırn yan duvarına karşıdan karşıya gelecek şekilde 14 lük bir demir yerleştirdik. ikleride birşeyler asabilmek için. Birde fırın kapısının karşı duvarına yan yana metal su borusundan keserek oluşturduğumuz 2 delik koyduk, Bu delikler 5 cm. lik kısa boru parçaları ileride ona uygun fırın kapağı yapıp fırının içine karşıdan karşıya şiş geçirip çevirme yapmak için yerleştirdik. fırınımız kabaca bitmiş oldu. Fırının tuğlalarını perlit ve çimento karıştırarak elde ettiğimiz harç ile ördük.12 teneke perlit ve 2 torba çimento kullandık. daha sonra benim aydından getirdiğim kerpiçler ve babamın ormandan getirdiği beyaz pekmez toprağı diye tarif ettiği bir toprak ile karıştırıp 3-4 kat çamur ile sıvadık.20 haziranda başladığımız fırın inşaatında ben iki gün yardım edebildim. kubbe yüksekliğinin yarısından sonra hafta sonum bittiği için ben Aydın a geri döndüm. Babam inşaatı kendi tamamladı. 3 temmuzda tekrar bahçeye giitim. fırın çamurla sıvandıktan sonra babam 2 kez çalı ile az yakmış 3 temmuz günü fırını iyice yakarak ısıttık yanma işi bitince közün yarısını dışarı çıkardım kalanları iki kenara yanaştırdım.Bu arada babam 3 tane tavşan hazırlamış onları bir kancaya geçirip kanca ile fırın içine bıraktığımız demire astık. Denemek için bir tepsiye ekmek yapmak için hamur döşendi. Fırına ekmek tepsisini de sürdük. Kasaptan aldığımız keçi etini kasabın önerisi üzerine biraz haşladık suyuna pilav yapıp bir tepsiye sulu pilavı döşedik, üstüne haşlanmış keçi etleini sıraladık. Fırının ısısı fazla olduğundan içine bir üç ayak yerleştirdik üstüne de ppsiyi koyduk. ve tahminen yarım sat sonra önce pilavlı eti 10 dakka sonra tavşanları 5 dakka sonra ekmeği çıkardık hepsi çok güzel olmuştu. Bu arada fırını kuvvetli ulatak yakınca fırın kubbe dış duvarında çok ince iki çatlak oluştu ertesi günü tekrar babamla kubbeyi çamur sıvadık ve üstüne yağmurdan zarar görmesin diye çatı yapmaya başladık.fırınımız çok güzel olmuştu. birinci denemede ekmeğin daha az ısıda ve uzun süreli pişirilmesinin gerektiği kanaatine vardık. Bu arad yurt dışında bulunan Amcaoğlu ve çocukları ziyaretimize gelmişti hep beraber pişirilenleri yedik fırınımız nasipleri ile beraber açılmış oldu. Fırının yapımında babamın çok büyük emeği ve çabası oldu. Babam olmasaydı belki fırını yine yapabilirdik fakat bu kadar güzel olmazdı.Allah babamızı başımızdan eksik etmesin.Fırının yapımızda sizlerin fikirlerinden ve yaptığınız fırın resimlerinden yararlandık teşekkürler.Fırının resimlerinide eklemek isterdim fakat nasıl ekleyeceğimi bilmiyorum.Bu iş için 2 torba çimento:12.00 TL. 12 teneke perlit:12.00 Tl. 25 Kğ. Kaya Tuzu 6.00 Tl.24 tane blok tuğla:6.00 Tl başka para ile birşey almadık. Kullandığımız tahminen 300-350 tane dolgu harman tuğla bahçede önceden vardı. saygılar

  5. Ben arkadaşımla birlikte bir fırın yapmaktayız. yapmakta olduğumuz fırının her aşamasının resimlerini çekmekteyiz. Fırının hikayesini ve resimlerini Fırın Kardeşliği adlı sitenize yüklemek istiyoruz. Nasıl olacağı ile ilgili bizi bilgilendirebilirmisiniz?
    Selam ve saygılarımla

  6. Slm,
    Bende bir fırın yapıyorum,
    Fotoğrafları nasıl paylaşacağım,
    Yardımcı olursanız sevinirim

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*