Organik Bahçe – Nasıl Yapmalı -2

Bu konudaki ilk yazımızda özellikle zeytin zararlıları ile savaş planımızı açıklamıştık. Takip eden Sebze adaları 1, 2, ve 3 yazılarımızda da organik bahçeciliğin bir diğer yönü ile ilgilenip, yükseltilmiş yastıklarda kardeş bitkiler prensiplerine göre sebze üretimi deneyimizi anlatmıştık.

Henüz yazın başındayız ve macera devam ediyor. Zararlılarla mücadelede durum 1-1. Erik fidanlarında daha baharın başında zararlılar bizi faka bastırdı. Henüz fidanlar çiçekteyken, ortada yaprak bile yokken yaprak büken tırtılları geldi nereden geldiyse. Muhtemelen dallarda yumurtaları vardı. Taze sürgünlerdeki yaprakları kaşla göz arasında puro gibi büktüler içlerine gizlendiler. O sıra havanın uzunca bir süre yağmurlu gitmesi de çabuk müdahaleyi engelledi. İlk fırsatta BT bakterisi içerikli mikrobiyal organik ilacı yetiştirdik ama geç kalmıştık. o sıra çıkan sürgünlerin yaprakları bozuk oldu.

Arada dalgalar halinde yaprak bitlerinin saldırısına uğradık. Bunu da neemazal ile savuşturduk. Sadece bir kiraz fidanının sürgün yapraklarını kurtaramadık.

Zeytin ağaçlarında şimdilik iyi gidiyoruz. İki organik mikrobiyal ürün olarak Delfin ve Bionem ile bugüne geldik. On gün kadar önce bir kaç tomurcuklu dalda pamuklu bit belirtisi görür görmez hemen neemazal ile saldırarak söküp attık. Pamuklu bitte zafer net olarak bizim.

Meyve fidanlarında çiçek mevsimi çoktan geçtiği için, biraz da zeytin uygulamasına hazırlık olsun diye kaolin kili uygulamasına geçtik.

Tüm fidanlara kışa girerken bol keçi gübresi vermiş, yeşil gübre için de ayrıca yonca ve bakla ekmiştik. İlkbaharda da ayrıca fidan başına 2-3 kg leonardit  ve su tutucu (Ekosorb) vermiştik. Yoncalar çiçeklendiğinde de toprağı önce sürmüş, sonra da çapalamıştık. Bu yüzden midir bilmiyorum, fidanlar sürekli büyümede. Kaolin kili uyguladıktan sonra yeni gelen sürgünler doğal olarak kaplamasız. Bu yaz sırtımızdan tulumba eksik olmayacak anlaşılan.

Zeytinler meyve bağlamaya başladılar. Henüz toplu iğne başı büyüklüğündeler. Geçen hafta Pazartesi havanın ani ısınıp 35 dereceye çıkması çiçekteki zeytinleri biraz strese soktu. Biraz çiçek atımı var. Umarım çok fazla değildir. Bir-iki haftaya durum netleşir. Meyvelerin saçma tanesi kadar olmasını bekleyip tüm ağaçları kaolin kili ile kaplayacağız.

Bitkileri sürekli olarak besleyen toprağın da sürekli olarak beslenmesine ihtiyaç var. Bunun için öncelikle bitkiler için yarayışlı toprak dokusu gerekiyor. Organik maddece zengin, topraktaki besinleri köklerin almasını sağlayacak faydalı mikro organizmaların yeterince bulunduğu, yeterli nemde ve su tutucu özellikte, tabii ki iyi bir drenajı ve elbette yeterli besin ve iz elementlere sahip bir toprak bitkilerin olmazsa olmazıdır.Bunların hepsini bir araya getirmek ise hiç kolay değil. Zaman, bilgi, bilinç ve çokça emek gerektiriyor. Maddi gereksinimlerden hiç söz etmiyorum bile.Toprağımızın bizden önce çok uzun bir zaman hiç işlenmemiş, bakılmamış olması bizim için bir avantaj oldu. Bakımsızlık, kimyasal ürünlerle kirletilmemiş, fakirleştirilmemiş olmasını da sağladı. Bu yüzden toprağı temizlemek yerine, daha fazla organik madde ile takviye etmek, dokusunu iyileştirmek, doğal besin kaynaklarıyla beslemek imkanını buluyoruz.Son iki yıldır bolca çiftlik gübresi kullandık. Geçen yıldan bu yana yapmakta olduğumuz kompostun tamamı toprağa geri döndü. Ayrıca bu yıl hümik ve fulvik asitlerce çok zengin leonardit (agrohum) ile de destekledik. Buraya kadar iyi güzel. Fakat çiftlik gübresi kullanmanın bir mahzuru var. Çok fazla yabani ot tohumu, zararlı yumurtası ve larvası içeriyor. Keçi gübresini yanmış olarak almamıza rağmen, bu yanma çok da usulune göre olmadığı için, ya da sonradan beklemesi sırasında zararlıların yumurta bırakması sebebiyle zaman zaman problem yaşıyoruz.Bu mahzuru da alt etmek üzere bir plan yaptık ve hemen uygulamaya geçtik. Getirttiğimiz yanmış keçi gübresini kompost kaplarında bir de biz fermantasyona sokacağız. Yapacağımız şey basit. Çim kırpıntılarıyla yapacağımız yeni kompostlarda kahverengi malzeme olarak sadece keçi gübresi kullanacağız. Bunun sonucunda yüksek oranda nitrojen ile takviye edilmiş ve günler süren 70 derece ısıda iyice pastorize edilmiş, yabancı ot tohumu ve zararlı yumurtası içermeyen gübre elde etmeyi umuyoruz.

Geçen hafta sonu itibarıyle bir kompost kabında her biri 30 kg’lık beş çuval keçi gübresi ve on çuval çim kırpıntısı ile işe başladık. Kap tamamen doldu. Ertesi gün gün kontrol ettiğimizde, ısının daha önce hiç görmediğimiz kadar yükselmiş olduğunu gördük. İki hafta içinde kullanılır duruma geleceğini umuyoruz. Bu hafta sonu aynı şekilde bir kompost kabını daha aynı malzeme ile dolduracağız.

 

28 Comments

  1. Bahçeyle uğraşırken her an yeni şeyler öğrenmek, yeni savunma ve taarruz yöntemleri geliştirmek gerekiyor değil mi? Ne zor şey ama ne güzel!

  2. selamlar.öncelikle bilgiler (tecrübeler) için teşekkürler. yoğunsunuz biliyorum ama tek sorum olacak(şimdilik) ema isimli ürünü hangi şirketten tedarik ettiniz. teşekkürler.. ali karaca kırklareli. [email protected]

  3. Merhaba, orhanik bahçe nasıl yapılır -1 nolu yazınıza ulaşamıyorum. yardımcı olabilir misiniz?

    Teşekkürler

  4. Merhabalar,
    Yazılarınızı ve sitenizi ilgiyle takip ediyorum benim gibi bu işe yeni başlayanlar için ekolsünüz 🙂 Sebze adalarından yapmak için toprak hazırlamak istiyorum sizin vermiş olduğunuz şöyle bir fomül buldum
    “Yeni sebze parkındaki her biri 4 metrekare 20 ada için bir palet coco-peat temin ettim. Bir palette 288 adet var. Her adaya 12 adet koyacağım. Buna ilaveten, her adaya 2 torba klinoptilolit (umdemin), 2 çuval işlenmiş sığır gübresi, yarım kilo kemik tozu, yarım kilo odun külü, yarım kilo kükürt, yarım torba leonardit, iki avuç iz element (demir, bakır, çinko, mangan, magnezyum), kalanı da bahçe toprağı olacak. Fideler yerlerine dikildikten sonra en üste 5 santim kalınlığında keçi gübresi ve çim kırpıntısından yapılmış kompost malç olarak serilecek. Fide dikiminden önce EMA ve mikoriza takviyesi yapmayı düşünüyorum.” Görüştüğüm bir yetkili umdemin, küküt ve iz malzemesinin kimyasal olduğunu söyledi. Doğru mudur ? Şimdiden teşekkürler

    • Yorumunuzu çok geç gördüm, bu yüzden geç yanıtlıyorum, kusurumuza bakmayın.

      Umdemin, biz zeolit çeşidi olan klinoptilolit mineralinin markasıdır. Klinoptilolit organik tarımda toprak katkıları için kullanımına izin verilen doğal bir mineraldir. Söz konusu marka ayrıca organik sertifikalıdır.

      Kükürt de bitkilerin ihtiyaç duyduğu bir elementtir ve organik tarımda kullanımına izin vardır.

      Bu gibi konularda zaman zaman kullanılan “kimyasal” nitelemesi bazen anlamını kaybediyor. Çünkü her şeyin bir kimyası vardır, ve her şey kompleks veya basit kimyasal formüller ile ifade edilebilirler.

    • Merhaba,
      Ben de kısaca bir şeyler eklemek istiyorum.
      Klinoptilolit bir zeolit mineralidir ve zeolit mineralinin mikro yapısı dolayısıyla insanlara zarar verebileceği yazar. Ancak toprak için rahatlıkla kullanabilirsiniz. Kükürt ve diğer iz elementler de zaten her toprak, kaya ya da malzemede çok az oranda da olsa bulunur. Sİzin vücudunuzda da bu elementlerden vardır. Görüştüğünüz yetkili “tarımda kullanılan kimyasallar” hakkında ne kadar bilgili bilmiyorum. Her madde bir kimyasaldır. Sorun tarımda kullanılan kimyasalların insan ve bitki sağlığına verdiği zararlardır. Özellikle laboratuvar ortamında hazırlananların.
      Teşekkürler.

      • Yorumunuz için teşekkürler.

        Evet, klinoptilolit bir zeolit mineralidir ama her zeolit klinoptilolit değildir. Bildiğim kadarıyla zeolit ailesinin 40 kadar üyesi var ve bunlardan erityonit isimli olanı solunduğunda sağlığa zararlıdır (kanserojen). Bu yüzden tarımda kullanmak için bile olsa herhangi bir zeoliti değil, mutlaka klinoptilolit kullanmak gerekir. Bu bakımdan seçici olmak lazım. Öte yandan, zararlı olsa da olmasa da toz formundaki hiç bir şeyi solumamak için azami dikkat gösterilmeli, tozutan şeylere maruz kalındığında mutlaka toz maskesi kullanılmalıdır.

  5. Sayın Meyvelitepe adım Zeki Türkmen, Ankara’da yaşıyorum, kısmet olursa bu baharda Çayyolu semtinde kendi müstakil evime taşınacağım,sitenizi aslında uzun bir süre önce keşfetmiştim ve bundan son derece de mutlu olduğumu ve heyecanımı belirtmek isterim. Evimin bahçesinde çok az bir alana çim ekip, kalan kısımlarda da sizden öğrenerek yapmayı kafama koyduğum Yükseltilmiş Yastıklarda sebze yetiştirmeyi istiyorum, kısmet olrsa bahçemle ilgili planlarımı resim ve krokilerle sizinle paylaşmak, bilgi ve deneyimlerinizden izin verirseniz yararlanmak isterim. Bu aşamada sormam gereken bir sorum var. Bahçemizin (sitedeki tüm evler bu şekilde) dolgusu maalesef sadece çim yapılacağı düşünülerek yaklaşık 30 cm toprakla dolgu yapılmıştır, bunun altında ise yine maalesef yol dolgusunda kullanılan bazen yumruk büyüklüğünde taşlı kumlu bir dolgu malzemesi kullanılmış, burada özellikle meyve ağacı dikmek istesem bu dolgunun olumsuzlukları nelerdir ? mesela her bir fidan için büyükçe bir çukur açıp yeterince besleyici bir toprakla doldurarak ağacı diksem sağlıklı olur mu? neler önerirsiniz ? şimdiden yardımlarınız için çok teşekkürler.

    Saygılar,

    Zeki Türkmen

    • Zeki bey, yeni eviniz ve bahçeniz hayırlı uğurlu olsun. Pek çok sitede müteaahitler işin kolayına kaçıp molozu ince bir toprakla gizliyorlar.

      Bu toprakta, sebze adası yaparak içine hazırlayacağınız karışımla sebze yetiştirebilirsiniz, bir sorun olmaz. Ancak meyve veya başka peyzaj ağaçları için sorun olur. Tavsiyem fidan dikeceğiniz yerleri en az bir (tercihan bir buçuk) metre çapında, molozu tamamen dışarı alacak şekilde çukur açılması, fidanları bu çukurlara dikerken de yanmış ahır gübresi ve iyi toprak kullanılarak dikilmesidir. Bu şekilde fidanlarınız büyüyüp ağaç olabilirler.

  6. Sayın Meyvelitepe, uzun bir aradan sonra tekrar merhabalar. Sebze adaları için toprak hazırlığı aşamasında toprağa leonardit yerine, bilmem inceleme şansınız oldumu ama Türkiye Kömür İşletmelerinin TKİ Hümas adında bir Hümik Asit ürünü var. Bu ürünü yine TKİ’nin kömür yataklarından çıkartılan Leonarditten üretiyorlarmış. Acaba Leonardit yerine bunu kullanmak doğru olur mu ne dersiniz?

    Saygılarımla,

    • Zeki bey, leonardit ve humik asitin işlevleri aynı değil. %85 humik ve fulvik asit içerikli leonardit dahi kullanılmış olsa yüksek alkali olmayan bir ortamda humik asit leonarditten ayrılıp çözünmüyor. Bu yüzden karışımdaki leonardit, organik maddesi yüksek, su tutan, hava alan, mikroorganizma yaşamına zemin hazırlayan, yavaş yarayışlı bir fulvik asit kaynağı olarak işlev görüyor. Buna mukabil humik asit daha önce alkali reaksiyon ile suda çözündürüldüğü için direk humik asit olarak karışımda işlev görür. Bu yüzden her ikisi birden ayrı ayrı kullanılabilir ve biribirlerinin yerine geçmezler.

  7. Sayın Meyvelitepe nihayet evimi tamamladım ve artık bahçeye sıra geldi, bahçemin bir kısmını çim ve bir kısmını da sebze parkı olarak değerlendireceğim. Toprak fena değil gibi ancak organik açıdan zengin değil, biraz kuruduğunda sertleşerek neredeyse bel vurulamıyor. Leonardit, zeolit, gübre kullanacağım ancak, leonardit Ankara’da bulamıyorum. 300-350 m2 bir bahçem var ve buraya yetecek kadar torba (25 kg) leonardit almaya kalksam biraz pahalıya gelecek gibi, ben de TKİ ‘nin ürettiği sıvı HÜMAS’ı (Hümik ve Fulvik asit) kullanayım diyorum. Ama kullanmadan önce danışmak istedim. Ürünün içerik değerlerine ulaşamadım. Bu ürünü siz biliyor musunuz? Tavsiye eder misiniz? Tavsiye ederseniz hangi sıklıkla ve oranda kullanayım. Şimdiden çok teşekkürler.

    Saygılar,

    Zeki Türkmen

  8. Sayın Meyvelitepe sanırım bu soruyu 24.02.2015 tarihinde sormuşum. Vaktinizi aldığım için kusura bakmayın lütfen. Ama benim bu toprağı iyileştirmem gerekiyor…

    Saygılar,

    Zeki Türkmen

  9. Zeki bey, o zaman da yanıtlamışım, elde edebiliyorsanız hem leonardit hem de sıvı humik asit kullanabilirsiniz diye. TKİ’nin humik asititini de kullanabilirsiniz, yanlış hatırlamıyorsam %15 humik ve fulvik asit içeriyordu. Sulama ile 1:500 sulandırarak 3-4 kez verebilirsiniz.

    • Sayın Meyvelitepe öncelikle geçmiş bayramınızı tebrik ederim. Bahçeme (yaklaşık 350 m2) kayınpederimin bahçesinden getirdiğim koyun gübresinden yaklaşık 30 torba (şeker torbası) serdim ve kıştan önce belleyerek toprağa karıştıracağım. Size daha önce sorduğum TKİ’nin hümik asitini de (5 lt) aldım o da bir kenarda duruyor, bir de 20 torba leonardit tedarik ettim. Size sorum şudur; gübreyi serdim …tamam. Hümik asit ve leonardit için bir sıralama olabilir mi? ya da hepsi toprağa fazla gelir mi, zarar verir mi? Bunların hepsini kıştan önce hatta yağmurlardan önce tamamlamak istiyorum, kış boyunca toprağa iyice işleyip baharda güzel bir toprak elde edebilir miyim acaba bu şekilde?

      Saygı ve sevgilerimle.

      • Gübreyi ve leonarditi bu sonbaharda toprağınıza olabildiğince homojen bir şekilde karıştırın. Sıvı humik asiti Nisan gibi vermeniz daha uygun olur.Bu şekilde toprağınız önceki duruma göre çok daha iyi bir duruma gelir.
        Kolay gelsin

        • Çok teşekkür ederim. Bir soru daha aklıma geldi… gübre ve leonardit kullanımını ne zaman tekrarlamam uygun olur ya da tekrarlamayayım mı acaba?

          Saygılar,

          Zeki Türkmen

          • Gübreyi daha az miktarda da olsa her yıl vermeniz iyi olur. Leonardit en az beş yıl tekrar gerekmez.

          • Sayın Meyvelitepe, çok teşekkürler.

            Saygılar,

  10. Sayın Meyvelitepe tekrar merhabalar, bahçemi yaptım 3/4 üne çim ektim. Ancak çimlerimin bir kısmı yaprakları koyu yeşil ve kalın yapraklı ve bir kısmı da açık yeşil ve ince yapraklı. Danıştıklarım fungal hastalık olduğunu söyledi ve fungusit ilaçlar önerdi, çimleri kaybetmemek için 2 hafta arayla bu ilaçlardan uyguladım. Önce toparlar gibi oldu ama sonuç değişmedi, biçim sırasında makinanın topladığı bu çimler sanki bir pamuk yumağı gibi oluyor, biçimden sonra köklü çim de ucu makina tam kesemediği ve sanırım kopardığı için kuru oluyor. İngiliz tuzu (Epsom Salt) şekerle karıştırıp suya ilave ederek zayıf çime verdim ama olmadı, TKİ’nin humik asitinden almıştım 5 Lt’lik onuda sulandırıp bolca verdim (toprak sanırım biraz killi) ama sanırım o da kar etmedi. Bu durum için bir öneriniz olabilir mi acaba?

    Saygılarımla,

    Zeki Türkmen

  11. Merhaba
    Kompost veya gübre yakma ile ilgili 2 yöntem
    Biri sürekli havalandırarak oksijenli
    Diğeri tamamen kapatıp oksijensiz yanma.
    Kompost kaplarında kenarları delikli hava alır durumda dış yüzey kabuk oluşturup içinde oksijensiz bakterilerle yanma mi oluşuyor.
    Bir de traktör arkası ekipmanlarla sürekli karıştırma ve hava teması olan yöntem de farklı bakteriler mi çalışıyor.
    Oksijensiz yanma da oluşan suyu tahliye etmek ihtiyacı var mi. Poşet yapıp ağzını bağlayınca bu nasıl yapılır.
    Son olarak hayvan sidiği gübre olarak kullanımı nasıl olur. Sanırım içeriği çok fazla sodyum tuzları var ve bu toprağa zarar veriyor. Diğer yandan zengin bir gübre içeriği var.
    Yorum ve cevaplarinizi bana mail olarak da atarsanız çok çok memnun olurum.

    Saygılar
    Ufuktan yavuz
    [email protected]

    • Delikli hava alır kaplarda yapılan da oksijenli komposttur. Sık sık alt üst edilmesi gerekir.

      Traktör arkası parçalama aletleriyle yapılan, atık dalların parçalanarak toprağa karıştırılması ve orada dekompoze olarak organik maddenin arttırılmasına yarar. Bu da bir tür kompostlaştırılmadır. Kontrolsüz ve yavaş gerçekleşir. İçinde bulunulanan koşullara göre iyi bir uygulamadır.

      Oksijensiz yanma ile oksijensiz ortamda kompost (bokashi) yapmaktan söz ediyorsanız, bu bir yanma değildir. Ortamda lactobacillus grubu bakterilerin bulunması veya aşılanması gerekir (fermantasyon). Aksi halde anaerob çürükçül bakteriler hakimiyet kazanır ve hidrojen sülfür gazı açığa çıkar. Lactobacillus aşılanmış oksijensiz kompost yönteminin adı “bokashi”dir ve biriken su alınıp seyreltilerek gübre olarak kullanılabilir. Bu tür kompostta çürüme kokusu değil, bir nevi turşu kokusu alıyor olmalısınız.

      Hayvan sidiği veya genel olarak idrar, önemli oranda amonyum azotu içerse de, belirttiğiniz gibi sodyum ve sodyum tuzları da içerir. Gübre olarak kullanılabilmesi için çok seyreltimesi gerekir. Faydasının yanısıra sakıncaları da vardır.

  12. Merhaba, yanıtlar ve ilginiz için teşekkürler.
    Aslında kendimde yapmaya çalıştığım için doğrusunu bulmaya çalıştığım hayvan gübresi kompostu. Uygulamalarda; hayvan gübresi içerisine bir miktar (oranı ne olmalı) saman veya dal atıkları ile yığın oluşturup, bunun üzerini tamamen kapatıp yanma gerçekleştirmeye çalışıyoruz. 15 gün ara ile açıp, karıştırıp varsa rutubet eksiği tamalayıp (%40 gibi) tekrar kapatıyoruz. Uygulamada varsa yanlışlık veya eksik tavsiyeleriniz değerli..
    Bazı uygulamalarda üserine kenarları oldukça açık kalacak şekilde naylon/ branda tarzı örtüler atılıyor. Hava teması tamamen kesilmiyor. Bu hava teması fermantasyona +/- katkısı ne olur. Doğrusu hangisidir.

    Not . yığına lactobasilus aşılamanın faydası olur mu ?

    • Sıcak kompost yapmaya çalışıyorsanız oksijen önemli bir bileşen, hava kesilmemeli ki ortam anaerob bakterilerin eline geçmesin. Başlangıçta karıştırma süresi 3-4 gün kadar olmalı. Sıcak kompostta lactobacillus grubu bakterilerin temel bir etkisi olmasa da faydalı olacaktır.

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*