Biraz uğraşınca yaz ortasında kar yağdırmayı başardık. Arka plandaki ağaçların yeşil tonu ile karşılaştırıldığında bahçenin ne kadar beyazladığı daha iyi farkediliyor.Meyve fidanlarını daha önce kaolin kili ile kaplamıştık. Bugün zeytinleri ve sebzeleri de kaolin ile kapladık. Zararlılarla zehirsiz, ilaçsız organik mücadele planımızın bir parçası olan kaolin kilinin aynı zamanda bitkileri güneşin sert ışıklarından korumasını da bekliyoruz.Güneş ışınlarını yansıtmanın bitkilerin fotosentez sürecine nasıl bir etki yapacağını merak ediyorduk. Fidanlarda çok net gözleme imkanı bulduk. Kaolin kili, gerçekten de bitkilerin fotosentez işlemine yardımcı oluyor. Üç hafta önce kaolin kiliyle kapladığımız fidanlar yaklaşık 40’ar santim yeni sürgün verdiler. Bu da kaolin kilinin, bitkilerin ısı sebebiyle strese girmelerini engelleyerek daha uzun süre fotosentez yapmalarına imkan verdiğinin bir göstergesi. Bugün sürgünleri bir daha kapladık.
Hızımızı alamayıp sebzeleri de kaolin kili ile kapladık. Kaolin kilinin, ağaçlara göre çok hızlı gelişen sebzelere etkisinin nasıl olacağını çok merak ediyoruz. Önümüzdeki hafta sonu bu konuda gözlem bildirebileceğimizi umuyoruz.
Bu arada, sebze adalarına üç ada daha ilave ettik.
İki yeni adayı baharat bahçesi için düzenledik.
Baharat bahçesindeki otlara kaolin kili uygulamadık. Resimde görülen ot, bizdeki pazıya benzeyen, fabrika gibi yapraklarını kopardıkça yeni yaprak veren “perpetual spinach” denen, çok lezzetli bir ot. Resimde görünen kadarı bile birden çok ailenin ihtiyacına tamamen yetiyor.
Bir adayı da domateslere ayırdık. 15 yıl kadar önce yetiştirdiğim, portakal iriliğinde ve portakal renginde bir evladiyelik domates çeşidim vardı. Tohumlarını kaybetmiş, çok üzülmüştüm. Sonra, bir mucize oldu ve eşimin yengesinin, bizim tohumları yıllardır sürdürdüğünü anladık. Daha da güzeli, bize armağan edebileceği fide de vardı. Elbette, bu çeşit için zahmetten kaçmak olmaz. Hemen yeni bir ada inşa edip fidelerimizi diktik. Tabii fesleğenleri de unutmadık. Elimizde kadife kalmadı. Onun da bir çaresine bakarız artık.
Çok heyecanla takip ediyorum sitenizi ve bahçenizi. Sizi tebrik ediyorum. Geçtiğimiz Eylül ayında, Ankara’daki yaşamlarımızı bırakıp, emekliliği beklemeden Köye göçtük. Bizim yerimiz Samsun Bafra’da. Yazılarınız bana çok ilham oluyor. Teşekkür ediyor ve size kolaylıklar diliyorum.
Sevgili Meyvelitepe, gelecek sene sebze adalarina gectigimizde size soracak cok sorumuz olacak!
Diktiginiz domates ve diger sebzelerden tohum alacak misiniz? Izolasyon mesafesi problemini nasil halletmeyi dusunuyorsunuz?
MERHABA,ÇOK GÜZEL MEYVELİTEPE,HEYECANLA İZLİYORUM HER YENİ YAZYI.KOLAY GELSİN HEPİNİZE.BİR ŞEYİ MERAK ETTİK.ACABA BU SEBZE ADALARININ ALTI DA SUNTA MI,SULADIKÇA ÇÜRÜMEZ Mİ? TEŞŞEKKÜRLER.
Sayın meyvelitepe,internette ilk gördüğümden buyana icraatlarınızı zevkle okuyor yetiştirdiğiniz ağaç ve sebzelere hayranlıkla bakıyorum.Biraz eskiden gelen hayalim birazda sizlerden aldığım şevkle bende 4 dönüm üzerine kendime hobi bahçesi yaratmaya çalışıyorum.Son uygulamanız olan kaolin kili ilgimi çekti ancak internette kaolin kilini nerden alabileceğim ve de nasıl uygulama yapabileceğim konusunda bilgiye ulaşamadım.Bu konuyu biraz açar temin yeri ve uygulama şekli hakkında bilgi verirseniz memnun olurum.Emeklerinizin karşılığının verimli olması dileğiyle.Selamlar
Kazım bey, teşekkür ederiz. Kaolin kilini Ankarada Orfe Teknik’den tedarik etmiştik. Bu maden ülkemizde çokça çıkarılıyor. Biraz araştırırsanız başka yerlerden de temin edebilirsiniz. Dİkkat etmeniz gereken, partikül taneciklerinin standart ve çok küçük olmasıdır.
Sn.Deniz, sebze adalarının tabanı toprak. Herhangi bir şey kaplı değil.
Sevgili Pınar,
Sonbaharda hep birlikte tohum envanteri yaparız. Her adadaki çeşidi tek tuttuk. Yani aynı adada, aynı bitkiden birden fazla çeşit yok. Adalar arası mesafenin yeterli olacağını düşünüyoruz.
Sn.Bilgi Buluş, Teşekkür ve tebrik ediyoruz. Sizde kimbilir ne hikayaler vardır. Paylaşmak istemez misiniz? Belki “Kaçakların Kardeşliği” diye bir bölüm bile açarız. Tabii isterseniz.
ismail di galiba isminiz tv de izledim kaolin kilinden bahsetmiştiniz arayınca buraya ulaştım tebrikler başarı ve yenilikçi duruşunuz için ben erdemli mersin de tarımla ugraşıyorum bundan sonra sizi takip edeceğim başarılar meyvelitepe
toprak tv de sizi seyrettim
benim gecem gündüzüm toprak tv ,yaban tv ve bahçesel,ağaçlar net bu arada geziniyorum
ismim idris şenol
size hayranlık duyduğmu sunarım saygılarımla
Meyvelitepe size hayran kaldım.Bende çok isterdim öyle bir bahçeye sahip olmayı.Allah nazardan korusun.Benim küçük bir balkonum var.Bu merakımı burada halletmeye çalışıyorum.Hatmi çiçeklerine inanamadım.Maşşallah.Tohum alıyorum ama ben daha beceremedim.Ayrıca yüksükotu çok istedim.Tohumlar kalitesizmiydi,ben mi beceremedim bilmiyorum.Birkaç yapraklı fide halindeler,yaz bitecek bir gelişme yok .sevgilerle..
Nuray hanım,
Güzel sözleriniz için çok teşekkür ederiz. Bize cesaret verdiniz.
Yüksük otu da hatmi gibi perannial bir bitkidir. Yani ilk yıl çiçek açmaz. Küçük, cılız bir bitki gibi kalır. İkinci yıl bahardan itibaren hızla büyür ve haziran başında muhteşem çiçeklerini açar. Biraz sabır. Siz iyi bakmaya devam edin, sizi bir sonraki bahar ödüllendirecektir 🙂
Sayın İsmail bey, kaolin kilinin faydalarını gördüm, çok teşekkür ederim. Bazı sorular geldi aklıma acaba cevap verebilirmisiniz, lütfen. Kaolin kili kaplanmış bir meyve veya sebze yenirken kaolin kili rahat çıkıyormu ? İkincisi ben genelde ağaçlarımı yapraktan gübreliyorum. Yaprak gübresi verirken kaolin kili yaprak gübrenin alınmasında bir problem olurmu? Sizden aldığım bilgiyle satan yeri ve Adana’daki bayiini buldum. Adana’nın sıcağı için çok güzel bir uygulama.Son sorum organik zeytin yetiştirmek için bu sene zeytin ağacına ne gibi besinler,(cinsi),neler uygulayacaksınız ve zamanı ? Kusura bakmayın sizi ben bir mükemmel uygulayıcı gördügüm için soruyorum. Ben’de sonradan (matematik mezunuyum) evimin 500 m2 bahçesinde hobi için uğraşan fakat en iyisini yapmayı
istiyen birisiyim. Başarılar diliyorum. Merkal
Sn.Merkal teşekkür ederiz,
Sorularınıza yanıt vermeye çalışayım.
Kaolin kiliyle kaplanmış sebze ve meyvelerdeki kil tabakası yıkamadan bile hafif ovuşturunca kolayca çıkıyor. Yıkarken sadece su teması kaplamanın çıkmasına yetmeyebilir. Hafifce ovuşturmak gerekebilir.
Yaprak gübresiyle Kaolin kilini birlikte uygulayabilirsiniz. Kille kaplanmış ağaca sonradan yaprak gübresi attığınızda da bir sorun olacağını düşünmüyorum. Ama bu konuda Orfe Teknik ile daha detaylı görüşmekte fayda var.
Zeytinlerde, hasattan sonra sığır gübresi veriyoruz. Başka bir gübreye gerek olmuyor. Önceki yıl yapraktan ve kökten içinde mavi-yeşil alg hücreleri olan organik bir biyolojik gübre vermiştik. Vegetatif gelişme için çok etkili olmuştu. Fakat bizim ağaçlarda buna da pek gerek yok esasında. Gereğinden fazla sürgün, daha çok budanacak dal anlamına geliyor. Zaten Kaolin kilinin ağaçların ve meyvelerin daha fazla büyümesine, daha uzun fotosentez sağladığı için etkisi var.
İsmail bey gönderdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim.Bu sene kaolin kilini kullanmak istiyorum. Sizde okuduktan sonra EMA için temasım oldu çok ilğilendiler sağolsunlar.Önerdiğiniz şekilde birşeyler yapmak
istiyorum. İlğiniz için teşekkürler.
Mehmet Erkal
İsmail Bey merhaba, Zeytin ağaçlarınız için sadece sığır gübresi kullandığınızı yazmışsınız teşekkür ederim. İnsan fazla kurcalayınca aklı karışıyor. Lütfen bu yazdıklarım sadece bilgi alışverişi. Türkiye’de bazı firmaların ürettikleri haricinde genellikle bu gübre köylerden, ahırlardan uygun olmayan şartlarda alınıyor. Okuduğum kadarıyla 1. yıl bu gübrenin %20’si etkili oluyor.İkinci yılda %10’nu. Kuru maddesi %25, organik maddesi %20, Azot %0,16, Fosfor %0,25, Potasyum %0,55 (NPK yüzde binler seviyesinde) İdeal şartlarda yıkanma ve amonyaklaşma ile %30 kayboluyor.Yeni değerler N: %0,048, P:%0,075, K:%0,165 oluyor.Bu değerlerinde ilk sene için %20’si alınıyor. Çok çok küçük değerlere tekabül ediyor. Bu değerlerin yeni yetişen bir zeytin veya meyve ağaçları için yeterli olabilirmi acaba? Bana göre küçük değerler. Yetmez. Bu sene leonardit, EMA,yosun, yapraktan mikro elementleri kullanacağım, ama gerekli olan NPK’yı ağaçlara organik olarak neyle verebilirim. Onu size danışmak istiyorum. Büyük tecrübelerinizle yol gösterirseniz çok memnun olacağım.
Başarılar,
M.Erkal
Mehmet bey,
Organik tarımda bitkilerin besin gereksinimini NPK değerleriyle izah etmek çok kolay değil. İşin ilginç tarafı, organik maddece zengin toprakta NPK zaten bolca bulunuyor. Her yıl ilave edilen çiftlik gübresi eksileni tamamlıyor.
Aslında işin sırrı, bu minerallerin toprakta ne miktarda bulunmasından çok, besinleri parçalayıp bitki köklerinin alabileceği şekle sokan mikroorganizmaların bulunup bulunmadığı.
özellikle son zamanlardaki bulgularımıza göre topraklarımıza gereğinden çok fazla gübre veriliyor. Kimyasal gübreler topraktaki mineral miktarını arttırıyor ama mikroorganizma miktarını azaltıyor. Oysa, toprağa verilen gübre miktarı on misli azalsa, bunun yerine mikroorganizma miktarı iki misli artsa fazlasıyla yetecek.
Naçizane tavsiyem, çiftlik gübresinin yanı sıra EMA’yı hem sulama ile hem de yapraktan verin başka bir şey istemez. Yosun kaynaklı alg hücreleri de ayrıca vegetatif gelişme için ek olarak yararlı olur.
İsmail bey,Bu sene Biofarm/çamlı+EMA kullanmayı düşünüyordum, teyit ettiniz teşekkürler. Yanlız bu ayın sonunda ağaçlarıma leonardit’de kullanmayı düşünüyorum.Biryerde okudum leonardit+EMA çok iyi netice veriyor belkide sizden okudum.Arada’da DRT’nin Proton yosun gübresinden yapraklardan kullanacağım.Birkaç defada mikro elementleri (bilhassa çinko+bor)(ağaçlarım daha küçük) zeytinde kullanmak istiyorum.Bakalım ağaçlarımı, toprağımı üzmeden neler yapabileceğim.Benim için meyvesinden çok onlar lazım.
İyi günler,
M.Erkal
Sayın Meyvelitepe,
Okurken yoruldum. Babamın köyündeki evin önündeki bahçedeki domatesleri sırıklara düzenlerken bir günüm geçti.. o da 30-40 metrekare alan.. bir baktım ki yarısı daha duruyor (: Kolay olmayan ama bir çırpıda okunan çalışmalarınızda çok daha keyifli ve yeniliklerle dolu çalışmalar dilerim. Belki birgün -derler ya… büyüyünce – ben de bir katkıda bulunurum doğaya.. çocuklarıma.
Sevgili İsmail bey ,
Bizim buralarda ak toprak dedikleri,
pekmeze kattıkları toprak vardır..Acaba kaolin kiliyle aynı toprakmıdır..
Saygılar.
Kaolin kili mineral olarak farklıdır. Fazladan rafine edilerek içindeki kum ve sair safsızlıkların giderilmesi, kalsine edilmesi ve ortalama 1 mikronun altına kadar öğütülmüş olması gerekiyor.