Meyvelitepe’nin Yeni Sakinleri

Her ne kadar yeni sakinleri diyorsak da, pek sakin sayılmazlar, hemen işe koyulup, vızır vızır çalışan arılarımız hafta ortası geldi. Arıcılığın çok zevkli bir uğraş olduğunu anlatıyor bilenler. Gerçekten de kovanın yakınında seyre dalınca, sanki çok sakin bir dere kenarında oltayı suya atmışsınız da, pür dikkat mantara bakıyormuşsunuz gibi, başka hiç bir şey düşünemeden, uzun uzun, şaşkınlıkla seyredilebiliyor insan bu çalışkan güruhun hareketlerini.

Daha önce de yazdığımız gibi kovanlarımızı önceden hazır etmiştik, sekizer çıta arı Cuma günü kendi kovanlarımıza aktarıldı. Cumartesi gün ortasında da ikişer tane boş çıta ekledik. Lakin sabırsız işciler yarım günde çıta dışında bir yerlere petek yapmışlardı bile.

Koloniler oldukça kuvvetli görünüyor. Yavru gözlerinde binlerce yavru var.

Kovanda müthiş bir faaliyet var ki, içeriden çıkanlar mermi gibi fırlayıp gidiyor bir yerlere. Gelenler ise iyice ağırlaşmış olarak, tıpkı hava alanına gelen yüklü kargo uçakları misali kovanın önündeki platforma iniş yapıyor.

Bahçedeki otları biçmeyi düşünüyorduk ki, vazgeçtik. Ballıbaba, hodan, kuşotu, hindiba ve daha pek çok ot çiçekte,  nashi’ler, tohuma bıraktığımız brokoliler, kırmızı lahanalar, rokalar çiçekle donanmış. Arılar kovandan çıkar çıkmaz bahçede ne kadar çiçek varsa ziyaret ediyorlar. Bu sıra çok ihtiyaçları olan polenleri ve nektarları toplayıp hemen geri dönüyorlar.

Brokoli çiçeğindeki arı her bir bacağına mercimek tanesi kadar polen toplamış. Polenle yavruları besliyorlar. Tam kestaneler çiçek açtığında taze kuvvetle kestaneliklere saldıracaklar.

Öte yandan, bitkiler cephesinde, gojilerin meyve dalları çok kuvvetli geliyor. Haziranda minik kırmızı meyveleri görmeye başlayacağımızı umuyoruz.

Bunlar da geçen hafta sonu seraya diktiğimiz domateslerin bazıları. Can suyu dışında başka su verilmedi henüz. Hemen hemen iki misli büyüdüler. Artık yeter, su isteriz deyinceye kadar su yok. Köklerin nem bulmak için her yere gitmesini, mikorizaları geliştirerek kök sistemlerini hızla tamamlamalarını istiyoruz.

Şimdilik su vermiyoruz çünkü bu aşamada su vermek kökü tembelleştirir, kolayca nem bulabildiği için köklerini uzatmaz, mikorizalara yüz vermez. Sonuçta, bitki büyüdüğü zaman da yeterli besini sağlayamaz.

Domateslerdeki en sevindirici gelişme ise bazılarının ilk çiçek salkımlarını şimdiden hazırlamış olmaları. Tam da konserveler bitmeye yüz tutmuşken gelecek taze domatesleri özlemle bekliyoruz.

Olacak mı, olmayacak mı derken kuşkonmazlar sonunda bayağı şekillendiler. İlk iki yıl kök yapmaları için toplanmamaları gerekiyor, ancak üçüncü yılda tadına bakabileceğiz.

Budadığımız baklalardan yaptığımız ilk parti kompostu bitişikte boş bıraktığımız kompost kabına aktarıyoruz. Sona yaklaşmış ama hala yanıyor. Aktarma sırasında iyice havalanmış olacağı için yanma hızlanacak. Bu parti önümüzdeki hafta sonu tamamlanır. Bir hafta da biz bekletiriz ve kullanıma hazır hale gelir.

Bakladan yaptığımız bu gübreyi dikkatli kullanacağız çünkü nitrojen içeriği normal komposttan çok daha fazla, bitkileri yakabilir.

Sözün kısası hem çalışkan arılardan hem de arılar hakkında öğrenecek çok şey var.

8 Comments

  1. Tebrikler. Onca meyve sebzenin yanına arıcılık yakışırdı zaten. Kolay gelsin, zevkle beğeniyle izliyorum sizi.
    Selam ve saygılarımla.

  2. bahar guzel geldi meyvelitepe’ye:) kuskonmazlar harika ne emek degil mi bir kuskonmaz icin 3 yil dile kolay.Arisiz bahce olmaz yanina arti bal. Keyifle yiyin…

  3. İsmail bey, Domateste ilk çıkan
    çiçeği kopartıyormusunuz? Bitkinin daha iyi
    gelişmesi için.
    Saygılar,
    M.Erkal

  4. bos isler bunlar. hep ogut hep nasihat. gercek mutluluk tanimadigin birini mutlu etmekle baslar.

  5. Muhtesem!
    Arilarla ilgili gozlemlerinizi merakla bekliyor olacagim. Permakultur grubunda da konusmustuk 🙂 Size bol kitap buldugumun da mujdesini vereyim 😉

  6. Merhaba
    belki bu 2 kovan deneme kovanıdır ama yeni alacağınız kovanların boyasız olmasına dikkat edin derim.
    Boyasız alınıp, doğal BEZİR YAĞI (keten tohumu yağı)ile yağlanıyor.
    Boyalı kovanların çeşitli sakıncaları var.
    Sağlıcakla

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*