Baharın Hali Başka -2

Geçtiğimiz Şubat ayında, meyve fidanlarının dikimi beklediğimiz için biraz geç de olsa fidanların arasına 15kg kadar bakla tohumu ekmiştik. Baklalar çimlendi, havaların ısınmasıyla birlikte hızla büyüyerek çiçeklenmeye başladılar.

Biz de vakit geçirmeden tüm baklaları çapa makinesiyle toprağa karıştırdık. Bu şekilde hem bakla köklerinin toprağa depoladığı azot, hem de bitkinin toprağa karışmasıyla azotun yanısıra diğer organik maddeler ile toprağı zenginleştirmeyi istedik.

Çapalamadan sonra bakla dikili alanlar yandaki görünümü aldı.

Bakla, zamanı geldiğinde o kadar hızlı gelişen bir bitki ki, biz çapalayıncaya kadar yine de eş dost epeyce bakla pişirme fırsatı buldu. Çok da lezzetliydiler.

Bir köşede yeterince baklayı tohuma bıraktık. Gelecek sonbahar aynı işlemi tekrarlamak istiyoruz. Belki biraz zahmetli ama toprağı doğal ve sağlıklı yollarla beslemek varken suni gübre kullanmak pek içimizden gelmiyor.

Kendi organik gübremizi üretebilmek için hazırlıklara giriştik. Önce kompost yapacağımız bölümleri yaptık. Bunun için bir keresteciden, “kapak” diye adlandırılan, tomruklar biçilirken kenarlarda kalan, kilo ile satılan tahtalar ve yeterince 5×10 cm’lik keresteden satın aldık. Sonra kerestelerle kompost yapacağımız her biri 1 metreküp hacmindeki bölümlerin iskeletini yaptık. “Kapak”ları da yan, arka ve aralara, 1-2cm aralıklı olarak çaktık.

Olan gübreyi kolayca alabilmek için ön tarafa tahtaları kolayca takıp çıkartabileceğimiz şekilde kanallar yaptık.

Kış budaması sonunda bahçenin bir köşesinde biriktirdiğimiz dallar ve çalı çırpıyı öğüterek kompost yapımında kullanabilmek için bir dal öğütücüye ihtiyacımız vardı. Bunun için Bosh’un AXT Rapid 2200 modeli bir makinesini ısmarladık. Makine, boyuna ve fiyatına göre çok iyi iş gördü. Performansı çok iyi, kullanımı kolay, 3,5cm çapındaki dalları bile kolayca öğütebiliyor. Dahası, benzer makinelerde olan, yaş dalları öğütememe sorunu bunda yok.

Hayret ettiğimiz şey ise, bir kucak daldan topu topu iki avuç öğütülmüş dal kalmasıydı. Civarda bu gibi dalları toplayıp yakıyorlar. Her duman gördüğümüzde içimiz cız ediyor. Oysa, yakmak yerine öğütüp gübre yapabilirler, sebze ve ağaç diplerine yayarak toprağın nem tutmasına yardımcı olabilirler, yabani otların çıkmasını engelleyebilirler vs. ne çok faydası var. Yakılınca yok olup gidiyorlar. Dumanı ve havayı kirletmesi de cabası.

 

Kışın Meyvelitepe’deki yerine diktiğimiz Sekoya fidanımız, Mart ve Nisan aylarında havanın soğuk yapmasıyla bizi biraz korkutmuştu.

Hatta dal uçlarında biraz sararma, bir-iki kuruma görünce de çok üzülmüştük. Ama tüm dal uçlarından ve tepeden sürgünler verdi. Taptaze, henüz yumuşak sürgünler şimdiden on santimi buluyor. Bakımını ihmal etmez, suyunu da eksik etmezsek sonbahara kadar büyümesine devam edebilir.

Meyvelitepe arazisini satın aldığımızdan bu yana, yıllarca bakımsız kalmış yaşlı zeytin ağaçlarının üzerlerinde titriyoruz. Bu yıl yine göztaşı atıldı, usta bir budamacı tarafından budanarak sıkışık dallar açıldı. Dipleri çapalandı ve Mart – Nisan aylarında neredeyse diz boyuna yükselen ot toprağa karıştırıldı.

Mayıs başından itibaren tüm zeytinler güçlü sürgünler vermeye başladılar. Sürgün veren zeytin çiçek açmaz diye bir söylem var, ama bizimkiler hem sürgün verdi hem de birer gelin gibi kendi çiçeklerinden duvaklarını taktılar.

Geçen hafta bir kaç dal ucunda pamuklanma görüp, bu sebeple ilaç atmak zorunda kalacağız diye endişelenmiştik. Bu günkü yağmur ile bu pamukların yıkanıp gittiğini gördük. Bundan sonra dikkatle izleyeceğiz. Umarız pamuklu bit ağaçlarımızı tekrar rahatsız etmez.

6 Comments

  1. Elinize sağlık, kompost ile ilgili gelişmeleri yazmanızı bekliyoruz.

  2. Merhabalar,

    Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim, yeni yolculuğumda ne yazdıysanız okuyorum ve uygulamaya çalışıyorum. Zeyintlere göztaşı verdiğinizden bahsetmişsiniz bir başka yazınızdada kaolin uyguladığınızı okumuştum, kaolini bu sene kullandık, göztaşı tarımda kullanılıyor ama içime sinmiyor sadece kaolin yetmez mi ? Sizde zirai ilaç kullanmadan yetiştiriyorsunuz göztaşı hakkında düşünceniz nedir ?

    Teşekkürler şimdiden

    • Göztaşı yıllardır kullanmıyoruz. Kaolin ve bakırlı içeriklerin kullanılma zamanları da farklı zaten. Bakırlı içerikler genellikle sonbaharda hasattan sonra ve/veya ilkbaharda tomurcuk öncesi, bakteriyel ve fungal hastalıklara karşı kullanılır. Göztaşı yerine, bitki koruma ruhsatı olan sıvı bakır içerikli preperatlar göztaşına göre daha emniyetli olabilir.

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*