Nereden Nereye…

23 Kasım 2006’da Meyvelitepe arazisini satınalma kararı verdiğimizde arazi böyleydi.

Bugün yine uzaktan çektiğimiz fotoğrafta böyle görünüyor..

Uzaktan görünen değişiklikler, elbette meyvelitepe evi, sonra arazinin eğimini terbiye eden biri 65 metre, diğeri 90 metre uzunluğunda iki taş duvar. Temizlenen çalıların yerine gelen fidanlar, bakıma alınan zeytinler vs. uzaktan çok belli olmuyor. Bu sebeple biraz daha yakından bakalım arazinin üzerinde olup bitenlere..

Sondaj ile su çıkarıp 20 tonluk depomuzu otomatik besler hale getirdikten sonra damlama sulama sistemimizi de kurduk.

Bu sayede 200’den fazla meyve fidanımız ve sebzelerin çoğu zahmet çekmeden sulanabiliyor artık. Zeytinlere damlama kurmadık. Zetinlik bölgesinde bıraktığımız 40mm çapındaki musluk ile bir kaç haftada bir sulama yapmamız kafi gelecek.

Hurma ağacımız bu yıl yine bizi sevindirecek gibi görünüyor. Bu yıl tek bir hurmayı bile ziyan etmeyeceğiz, hiç üşenmeden hepsini teker teker soyup kurutacağız.

Cevizler, zeytinlere yapılan bakımdan da yararlanarak şimdiden limon iriliğinde meyvelerini yaptılar.

Bu yıl Nashi’lerden meyve almayı hiç beklemiyorduk. Şubatta fidanları diktikten sonra tepe budaması yapmış ve çiçek açacak dal bırakmamıştık. Yine de iki fidan bizden gizli bir kaç meyve yapmayı başarmış. Şimdilik her biri ceviz iriliğindeler. Ağustos sonuna kadar büyümelerini sürdürecekler.

Mayısta çiçeklenen zeytinler haziranda meyve tuttular. Meyveler, ağaçların fazla sürgün vermesinden dolayı çok sık değil, ama bize yeter, hatta böylesi daha iyi. Geçen yılki tecrübemizden meyvelerin fazla sık olmadığı durumda kararmanın daha iyi olduğunu ve iri zeytinler alabildiğimizi biliyoruz.

Fidan aralarına ektiğimiz karpuzlar ve salatalıklar da iyi gidiyor. Bazı karpuzlar portakal iriliğine geldiler.

Bir kaç gündür birer ikişer salatalık yemeye başladık. Şeker gibiler, marketten, pazardan aldıklarımıza hiç benzemiyorlar.

Ve tabii domatesler. Şimdilik çok iyi gidiyorlar. Bu yıl ondan fazla farklı türü deniyoruz. Olgunlaştıklarında lezzet testini bizi okuyanlarla hep birlikte yapabilmeyi isterdik..

Bahçemizde kimyasal hiç bir şey kullanmadık. Ne zehir, ne de kimyasal gübre. Önümüzdeki günlerde zeytinlere beklediğimiz zeytin güvesi saldırısı için organik bir solusyon deneyeceğiz.

8 Comments

  1. Her ne kadar “merak kediyi öldürür” derlerse de bazen merak insanı öğrenmeye sevkediyor ki bilgimiz bu merakla ve sürekli yaptığımız araştırmalarla oluşuyor. Azmimiz, hayatta her şeye rağmen hayal kurmaktan asla vazgeçmemenin en önemli şeylerden biri olduğunu bazı deneyimler sonucu farkettiğimizden beri var. Beğendiğiniz şeyler ise zaten sizin de zevkinizdir, teşekkürler Magissa.

  2. Böyle gelişmeleri görünce insanın içine su serpiyor. Ben sadece biraz kayısı, domates, biber, maydanoz, dereotu, roka ve semizotu toplayabiliyorum bahçeden. Ufacık bir bahçe. Yine de öyle kutsal ki! (Sitenizi linklerime ekliyorum.)

  3. Tijen hanım bahçe sevdasını paylaşmak da çok güzel bir duygu. Gerçekten de insanın kendi bahçesinden topladığı en küçük ürün bile bambaşka bir haz veriyor. Bahçemizde organik ürünler kullanmaya, kimyasallardan uzak durmaya çalışıyoruz, bunun yarattığı huzur da işin içine girince her şey daha da tatlı geliyor. Hele ki organik merakımızın köydeki diğer dostlarımızın da giderek daha çok ilgisini çekmesi gelecek için umutlarımızı yeşertiyor.
    Sizin ufacık dediğiniz bahçeniz yaratıcılığınız sayesinde herkesi besliyor. Çok teşekkürler.

  4. merhaba
    ok guzel hepsi, sizden fırını okuyup ben de yaptım demek isterdim ama sizden bakarak bir ustaya yaptırdım, zira doktorum ve cok youn calismaktayim.
    Size birsorum olacak organik domates tokhumu arıyorum, boyle yerde yetisen (sırık vs degil) hos kokulu bogum bogum ince kabuklu bol sulu olanlardan?
    Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler,
    Bir de araziniz nerede? biz de komsu oluruz belki, hep hayaliömizdir bu,
    sevgi ve saygılarımla,
    Dr.Mehmet

  5. Merhaba Bahçe sevdalıları ,
    20 yıl bu sevdayla yaşadım . Yıllarca piknik yaptığımız ağacın altından yersahibinin gelmesi nedeniyle kalkmak zorunda kalmıştık..Piknik bizim için , kitap dergi termos ( Kahve -filtre ),bebiş konforu için gerekli eşyalar ve Uludağ demekti .Bu olay bizi daha hasretlik yaptı.O duygu bize bir bahçe aldırdı . çok eğlendik .Ama çevresi yapılaştı, şimdi oradan ayrılmak istiyorum .
    Orada yaptıklarımı düşününce ,cesaretim yok yeniden aynı çalışmayı yapmaya …
    Sizi zevkle okuyorum.Ağaçtan çok kendinizi yetiştirmişsiniz . Bu net görülüyor . Böyle bir bilgi birikiminin ederini , kimse hayal edemez .Sadece tebrik ediyorum .Teşvik edecek enerji zaten kanınızda dolaşıyor .
    Eşinizin ve çocuklarınızın siiznle olması önemli . Eşimdem bu desteği gördüm. Benim gibi yapmak isteyen arkadaşlarım eş ve çocuklarından dolayı satıyorlar .

    Doğal buzdolabınız var mı ? Muhakkak yapın . Yeraltına taştan dört duvar …
    Selam ve saygılar.
    Asıl yazma amacımı unutuyordum .
    P.tesi işe başlarken elim-kolumdaki çiziklerden utanıyordum .Bahçem var çalışıyorum demek istemiyordum . ” REDNECK ” yaftası yemekten korkuyordum . Ta ki , üst düzey bir yöneticinin CV sinde Tiyatro , Spor Seyahat etmek dışında , Bahçe Hobi , görene kadar :)))

    • Mesajınız için teşekkürler. Her hafta yapılan şirket üst düzey yöneticiler toplantısına cevizden dolayı ellerim simsiyah boyanmış durumda katıldığımı hatırlıyorum, ilk şaşkınlıklarından sonra kolay kabullenmişlerdi 🙂

  6. Merhabalar,

    Uzun zamandır takip ediyorum ve takdir ediyorum. 120 litrelik mavi bidonda yaptığım ilk irfan çayına yarın kavuşuyorum. Ama, bu arada, ec meselesini çözemedim henüz. Ec ölçer konusunda çok farklı görüş ve bilgiler kafamı karıştırdı.
    Önereceğiniz ec marka veya tipi varmıdır, yazarsanız sevinirim.

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*