Salyangozlar ve sümüklüböcekler

Kabukları dışında birinin aynı zannedilen bu yaratıklar bahçelerimizin zararlılarındandır. İkisi de aynı familyadan olan bu hayvanlardan salyangozlar bu mevsimde müthiş iştahlarıyla taze yetişmekte olan fidelere, çiçeklere saldırırlar. Özellikle de küçük salyangozlar ihtiyaç duydukları enerjiyi ve besini temin edebilmek için bir gecede tüm fidelerinizi birer çıplak gövde haline getirebilirler.

Geçen bahar kökten ayırarak çoğaltıp küçük saksılara diktiğimiz kasımpatı fidelerinin başına gelen de tam olarak buydu. Suçlular ise, her biri bir santim çapındaki küçük salyangozlardı.

Takiben hemen bira tuzakları hazırlamış ve salyangozları cezbederek içi bira dolu kutuların içine düşmelerini beklemiştik.

Beklemiştik ama, sonuç beklediğimiz gibi olmamıştı. Bira tuzaklarına bir sürü kabuksuz sümüklüböcek doluşmuşken tek bir salyangoz bile girmemişti.

O zaman, biribiriyle akraba olmasına rağmen bu yaratıkların gerçekte biribirlerinden epey farklı olduğunu anlamıştık.

Araştırmalarımız sırasında bu canlıların bakır bir şeritten geçemedikleri şeklinde ikidebir karşımıza çıkan başka bir önlemi denemeye karar verdim.

7-8 santim genişliğinde şeritler halinde kesilmiş bakır folyoyu bir kare şeklinde OSB plakanın üzerine yerleştirdim. Uzun uğraşlar sonunda ıslak ve karanlık yerlerden bulduğum üç kabuksuz sümüklüböceği etrafı bakır folyo şeritlerden oluşan boşluğa yerleştirdim.

Bu işi haraketli oldukları gece yaparak bakırdan geçip geçemeyeceklerini görmek istiyorum.

Biraz sonra hareketlenen hayvanlar bakıra geldiklerinde tereddüt ettiler, yön değiştirip diğer tarafa gittiler. Faka bir süre sonra başka çıkış yolu olmadığını anlamış olmalılar ki, bakır folyonun üzerinden geçerek firar ettiler.

Biraz hayal kırıklığına uğradım önce. Sonra geçen yılki deneyi hatırlayarak, aynı şeyi bir de salyangozlar ile denemek istedim, ki, esas önemli olan da salyangozlar zaten.

Ertesi gün iki büyük salyangoz buldum. Aynı şekilde bakır şeritlerin arasındaki boşluğa koydum.

Bir müddet sonra hareketlenen biri bakır şerite doğru ilerledi. Bir santim kadar bakırın üzerine çıkıp hemen geri döndü.

Diğer tarafa yöneldi. Ancak orada da bakır şerit var. Bu sefer öğrenmiş olmalı ki, bakıra değer değmez tekrar ortaya yöneldi. Şu anda saatler geçti. Hala şeritlerin ortasındaki boşlukta dolaşıp duruyor. Kaynaklara göre, yüksek iletkenliğe sahip bakır ile salyangozun vücudu ve salgıları temas ettiğinde hayvan bir tür elektrik şoku yaşıyormuş. Bu da bakırdan oluşan bir engeli aşmaya çalışmaktan vaz geçmesine sebep oluyormuş.

Sonuçta, bakır şeritten oluşan bir engel salyangozları net bir şekilde durduruyor fakat sümüklüböceklere engel olduğu söylenemez. Buna karşılık, sümüklüböcekler birayı çok seviyorlar ve hazırlanan bira tuzağı ile toplanmaları çok kolay. Fakat aynı tuzak salyangozlar için çalışmıyor.

Böylece, sebze adalarının çerçevelerine bakır şeritler ile engel yaparsak içlerine salyangoz giremiyeceği sonucuna varıyoruz. Aynı uygulama saksılara bakır şeritten birer çember geçirerek, bitki köklerinin etrafında bir çember şekline getirilmiş bakır şerit yerleştirerek, ya da salyangozların her nereden geçmesini istemiyorsak uygun şekilde 7-8 santim genişliğinde bakır şerit döşeyerek de yapılabilir.

Böylece, zehir içerikli bir şey kullanmadan, kül gibi, toprağa olumsuz etkisi olabilecek bir şey de kullanmadan bir zararlıyı daha nasıl engelleyebileceğimize karar vermiş olduk.

Sümüklüböceklerle başımız derde girerse çaresi kolay. Biraya bayılıyorlar nasılsa.

22 Comments

  1. Çok ilginç, ilk defa duyuyorum bunları. Hatta sümüklü böcek ve salyangozun da aynı olduğunu sanıyordum.

  2. Bahçe bloglarında salyangozlarla umutsuz mücadelelerin hikayelerini okurum hep. İlk kez bir başarı hikayesi okuyorum. Ne hoş! Annemlere de bahsedeceğim. Sanırım onların da var benzer bir sorunu…

  3. Harikasiniz, cok faydali olacak benim icin. Bizim bahcedeki salyangozlar elim kadar ve pek cok bitkime bir turlu rahat vermediler. Cok tesekkurler!

  4. şirince’den selamlar. düzenli takip edemiyorum ama blogunuza bayılıyorum. şimdi yazma sebebim: bugünlerde ufak sebze bahçemi yapmak üzereyken bir sabah, bahçede dolaşırken uçuşan ufak yaratıklarla yıkıldım: çekirge yavruları. geçen bahar canımdan bezdirmişlerdi beni, parlak yeşil üzeri renkli tombul çekirgeler. domates fidelerini üçer defa mı yeniledim, beşer defa mı, hatırlamıyorum. sevgili mine’nin güzelim geleneksel fideleri perişan oldu (mine flora’nın mine özgür’ü). ben de bu sefer baştan ona sorayım dedim, bu belalı çekirgelere karşı ne yapabilirim diye, zehirsiz. onun tavsiye ettiği bir iki şeyi, bahçede boy boy köpeklerim olduğundan yapamıyorum. bir de size sormamı o tavsiye etti. benim bildiğim bir ısırgan otu çürütüp suyunu sıkmak var ama çekirge gibi büyük hayvanlara etki eder mi ki? ya da sizin bildiğiniz bir şey?? sizin salyangoz ve sümüklüböcek savaşınızı çekirgelere nasıl uyarlayabiliriz? :)) selamlar gönderir, kolaylıklar dilerim.

    • Selamlar yorumunuzu okudum da ısırgan otunu ne şekilde çürütüp suyunu sıkıyorsunuz? Çürüyük oluşu etkisini katlaması için sanırım? Aklıma çoğaltıp tüm bahçeye yetmesi için suda kaynatıp bekletmek ve çürüyünce sıkmak fikri geliyo ama olur mu?

      • Isırgan otu ve diğer otlardan çay yapmanın iki yolu var. Biri oksijenli (İrfan çayı), diğeri de oksijensiz fermentasyon. Oksijensiz olanda, otlar suya konur, içine fermente edici lactobacillus bakterileri aşılanıp hava almayacak şekilde 3 hafta fermentasyona bırakılır. Bunun sonucunda ısırgandaki mineral ve diğer faydalı maddeler suya geçer, kokusu da turşu suyu gibidir. Lactobacillus aşılanmadan yapılırsa otlardaki mineraller yine suya geçer ama çürükçül bakteriler sebebiyle berbat bir kokusu olur. Çoğu zararlı olan çürükçül bakteriler, faydanın yanı sıra sakıncalı bir durum oluşturur.

        Oksijenli çay ise, içine ot konmuş suya sürekli ve kuvvetli hava basılarak yapılır. Dört günde kullanıma hazır hale gelir, içinde oksijen seven faydalı bakteriler de bulunur.

        Bu gibi bitki çayları kaynatılarak yapılmazlar.

  5. Annevebebisi,
    sümüklüler nispeten kolay, bira dolu bir kavanozu toprağa, ağzı toprağın yüzeyi ile aynı seviyede olacak şekilde gömmek gerekiyormuş. Yalnız, içine düştükten sonra çıkamasınlar diye bira seviyesi bir iki parmak aşağıda tutulmalıymış. Kolay gelsin.
    Başak,
    İki cinsin farkını görsek de, salgıları yüzünden isimleri konusunda kafaların karışması normal herhalde:)
    Evren,
    Annenlere bizden selam, kolay gelsin diyoruz.
    Şefika,
    Umarız işinize yarar.
    Selen,
    Size de kolay gelsin. Bir ara, bir blogger bahçesindeki salyangozları, ithalatçılar için salyangoz toplayanlara toplattığını yazmıştı, sizinkiler o kadar besiliyse bu yöntem de işe yarayabilir:)
    Sevgiler…

  6. Candan hanım,
    Çekirgeler bize de dert oluyor. Bu yıl daha çok gibiler, o yüzden biz de çare arıyorduk. Biz şimdilik sarımsak-acı biber solüsyonunu denemeyi düşünüyoruz. Size önerilen yöntemleri merak ettik, zehirsiz ise paylaşabilir misiniz?
    Bakalım araştırmalarda pratik ve etkili bir yöntem bulabilecek miyiz? Bir şeyler bulunca ilk fırsatta bir yazıyla paylaşırız.
    Siz de kolay gelsin, sevgiler…

  7. sarmısak-acı biber solüsyonunu açabilir misiniz?? nasıl üretiyoruz ve nasıl kullanıyoruz? valla şimdi mine’den fideler yola çıkıyor ve bunları çekirgelere yem etmek istemiyorum! onun teklif ettiği şey bir ilaçmış, yani zehirsiz değil. tombul çekirgeleri öldürmek istemiyorum ama benim domateslerimin, fesleğenlerimin günahı ne?! :))

  8. Maalesef, ama genelde tavsiye edilen yöntem ters kapatılmış bir saksının içinde toplanan sümüklülerin ezilerek imhası olduğu için en azından bu şekilde mutlu gidiyorlardır diye avunuyoruz.

  9. çok güzel bir site.kıbrısdaki bahçemizde yeşil sebzelerimizi yiyen salyangozlarla nasıl başedeçeğimizi araştırırken genç bir dostumuzdan sitenin adresini aldık.Böyle bir site kurduğunuz için teşekkürler.Her derdin devası tabiatta.Saygılar dr.Vesile vehbi

  10. Merhaba sayın meyvelitepe;

    Birkaç gündür yazılarınızı okudukça bilgileniyorum. İlginize ve bilginize sağlık diyorum. Ben de bahçemde bira tuzağını denemiştim ama dediğiniz gibi sadece sümüklüböcekleri çekebilmişim. Yazınızı okuyunca neden başarısız olduğumu anladım. Ömrünüze bereket…

  11. Merhaba, bira tuzaginin etkili olmasinin yani sira olumsuz yorumlar da okudum. Biranin kokusu, komsu bahcelerdeki sumuklu bocekleri cektigi icin uzun vadede sumuklu boceklerin sayilarini artiriyormus. Ben de kararsiz kaldim. Tabi bu arada fidelerim neredeyse birer saptan ibaret kaldilar 🙁

    • Bitkilerinizi yiyenler kabuksuz sümüklüböcekler ise bira tuzağını yapmanızda bir mahzur yok. Komşunun bahçesi hemen 1-2 metre uzakta değilse oradan gelmezler. Bu arkadaşlar geceleri beslendiği için zararı verenler küçük kabuklular mı, kabuksuzlar mı tesbit etmeniz gerekir. Bira tuzağının sadece kabuksuzlarda işe yaradığını belirtmeliyim.

  12. Merhaba Meyvelitepe
    Bu kabuklu sümüklüböceklerin bir çaresi yok mu zira bahçeyi istila ettiler. Sebze adalarını bakırla çevirmiştim ama hem pratik hem de işe yarar bir çözüm olmadı:((
    Bir yerlerden bir şekilde sızıyorlar
    Ne yapabilirim başka br çözüm yolu varmıdır?

    Saygılar…

    Seda Tarhan

    • Geceleyin baskın yapın ve elle toplayın. Bu arada nereden geldiklerini de gözleme şansınız olur belki.

  13. Bizim bahcede salyangozlar (kabuklular) az ama cok fazla sumuklubocek (kabuksuz) var. Bira tuzagindan cekiniyorum cunku bizim sitede evler dipdibe, bahceler yapisik ve hepsinde yogun sumuklubocek sorunu var, onlari da bahceme cekmekten korkuyorum. Geceleri topluyorum ama bas edemiyorum. Saksida tohumdan yetistirdigim fidelerime saldirmislardi, arapsabunu, zeytinyagi, sarimsak karisimini siktim, saksilari arapsabunu surdugum musambanin uzerine koydum, sonraki gecelerde gelmediler.
    Daha sonra tekrarladigimda arapsabunu fazla gelmis sanirim, saksilardaki solucanlar alttan ve ustten cikmislar ve kuruyarak olmusler.
    Agaclarda ve gullerde yaprak bitleri de yogun, arapsabunlu karisim yapicaktim ama solucanlardan sonra kararsiz kaldim. Acikcasi cok uzgunum. Saksidan bahceye tasidigim feslegenlerimi bir gecede tuketmisler. Onerilerinize cok ihtiyacim var.

  14. Merhaba,
    Geçen sene diktiğimiz zeytin fidanları her gittiğimizde minik salyangozlarla kaplanmış oluyor. Elle toplasak da 1 hafta sonra sulamaya gittiğimizde yine aynı manzara. Bahsettiğiniz bakır folyoları fidanların gövdesine sarsak işe yarar mı acaba?
    Bilgiler için teşekkürler.

1 Trackback / Pingback

  1. Anonim

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*