Uyanış

Doğanın yavaş yavaş uyanışı giderek gözle görülür bir hal alıyor. Seraya dikmek üzere viyollere ektiğimiz domatesleri iki hafta önce 12 santimlik saksılara almıştık. Birdenbire serpilince daha fazla zaman kaybetmeden yerlerine dikmek gerekti.

Domatesleri dikeceğimiz adada geçen yıl börülce ve salatalık vardı. Kışın ara ürün olarak kıvırcık yetiştirdik. Domates dikimi öncesi takviye olarak bolca kompost ilave ettik. Şişedeki aktifleştirdiğimiz EM’yi domateslere can suyu verirken kullanacağız.

Daha iki hafta önce 4 cm çapındaki viyollerden saksıya aldığımız domateslerin köklerinin bu hale gelmesi oldukça ilginç. Çimlendirme torfuna karıştırdığımız mikoriza mantarı sporlarının bu işte parmağı olduğunu düşünüyoruz.

Şimdilik seradaki dört metrelik adalardan sadece birine 13 kök domates fidemizi dikiyoruz. Santini ve pembe yürek domates olmak üzere iki çeşit. Bu yıl domates dikim şeklimizi biraz değiştiriyoruz.

Derine dikip, yavaş yavaş dibini doldurarak kök boğazından kök yaptırmak yerine, daha yüzeysel ama yatık dikiyoruz. Bitki uzadıkça gövdesini yatırarak 50 santimlik bir bölümü toprağın 10 cm kadar altında bırakacağız.

Domates yüzeysel kökleri kullanmayı seviyor. Geçen yılki, çok derine dikip bitki büyüdükçe dibini doldurmaktan ibaret çılgın deneyimden dersimizi aldık.  Büyüyen bitkinin dibini doldurdukça o yeni seviye kök boğazından kök yapmaya uğraştı. Bunu yaparken artık iyice derinlerde kalmış eski kökleri kullanmayı bıraktı ve meyve vermekte gecikti.

Bu yüzden, ilk kökünü devre dışı bırakmayacak bir taktik uyguluyoruz. Düşündüğümüz gibi olursa, toprağın 15 santim kadar derinliğinde yatay olarak 50 santim uzunluğunda bir kök sistemi olacak.

Adalardan birinde tek tük çıkmış yabani otları temizlerken bu ottan bir tane söktük. Kökleri yüzlerce azot yumrusu doluydu. Önce tanıyamadık ne olduğunu. Yaprak biçimi baklagilleri andırıyordu. Bahçeye böyle bir şey hiç ekmemiştik. Emin olmak için kısa bir araştırmanın sonunda fiğ bitkisi olduğunu anladık. Asıl garip olan kendi kendine nereden ve nasıl geldiği idi.

Bahçenin tamamını araştırdığımızda orada burada bir sürü fiğ olduğunu gördük ve her nerede olurlarsa olsun hepsini korumaya alıyoruz. Büyüyecekler ve hepsinden tohum alacağız. Gelecek bahar bugünküne göre on misli fiğ olmalı bahçede.

Bu kırmızı kıvırcıkların hem renkleri hem de lezzetleri çok güzel.

Çilekler aceleyle çiçeklerini hazırlıyorlar. Herhalde 2-3 haftaya kızarmış çilek görmeye başlarız.

Bu kırmızı latin çiçeği, geçen yıl düşen tohumlardan kendi kendine çıkmış. Adanın içinde olduğu için maalesef bir çoğu yardımcımızın hışmına uğradı. Kalanları kurtarıyoruz.

Bunlar da sarı olanlar. Sebze adasının hemen dışında çimlenip büyüyecek bir yer bularak kurtulmuşlar.

Bunlar da yine bir grup korsan. Adanın dışından çimlenip büyümüşler. Sevimli yapraklarıyla bize bakıyorlar.

Merakla beklediğimiz kuşkonmazlar sürgün vermeye başladı. 8 pençesini tohumdan yapmış, 2 pençe de yurt dışından getirmiştik. Sonbaharda pençeleri yerlerine ektik. İki yıl sonra kuşkonmaz yemeyi ümit ediyoruz.

Serada çimlendirdiğimiz bir viyol ıspanağı bir adaya dikmiştik. Adanın dışındakini ise kendiliğinden bitenlerden.

Bunlar geçen yıl bu zamanlar köklendirmeye aldığımız samanlı çelikleri. 30 kadar çelikten sadece 5 tanesi köklendi, saksılara aldık. Bir yıl bu saksılarda kalıp sürgün verecekler. Samanlı çelikten çok zor köklenen bir çeşit. Genelde %15 civarında kökleniyor, biz ise %16,6’yı yakalamışız hiç fena değil.

Maviyemişler geçen yaz balkabağı istilasına uğradılar. Kaybedeceğiz diye korkmuştuk. Kışın yüksek asitli kompost kemiktozu ve vinas ekstresi takviyeli olarak hazırlayıp bolca verdik. Durumları fena değil, çiçek salkımlarını hazırladılar bile.

Gelinlik giyme sırası nashi’lerde. Her bir tomurcuktan 8-10 çiçek açtı.

Bu sefer elimizi korkak alıştırmayacağız. Meyveler erik büyüklüğüne geldiğinde her tomurcukta bir meyve bırakacağız. Geçen yıl bu yüzden epey dal kırılmıştı.

Dipleri bakla, üstleri çiçek. keyifli görünüyorlar.


Bu yıl iki kovanla arılarımız da oluyor. Kovanlar hazır, Mayısta arılarımız da gelecek. Şimdilik çok fazla bir şey bilmiyoruz. Çok kovanı olan komşularımız yardım edecekler, biz de gerek onlardan gerek okuyarak, umarız acısız uygulamalarla öğreneceğiz. Köyümüz kestane bölgesi olduğu için balımız da kestane balı olacak inşallah.

Son bir iki haftada hala epey serin giden hava koşullarına karşın, doğa bir kez gözlerini açınca yoluna devam ediyor.

15 Comments

  1. Sn Meyvelitepe Merhaba,
    Artık yazılarınızın tiryakisi olduk, çocukken merakla beklediğimiz dergiler gibi yayınlamanızı bekliyoruz. Bu yıl geçen yıla göre havalar daha soğuk ilkbahar mevsim biraz geriye kaldı. Ağaçlar daha geç çiçek açtılar. Ama belkide böylesi daha iyi olacak. Erken uyanıp aldanmaları yerine geçe kalıp kırağıdan etkilenmeden meyve tutabilirler. Bahçenizdeki herşey yine çok güzel. Ağaçlarınız arasına ektiğiniz baklalarınız çok güzel olmuşlar. Bence bunları tam çiçeklenme devrelerinde kıyıp biçmeniz çok zor olacak.
    Gönderdiğiniz tohunmları ektik. Ama ne olur ne olmaz diyerek birkaç tanesini de ayırdık. Çimlendiler. Şimdilik oturma odamızın penceresi önünde gayet mutlu büyüyorlar. Bir sürü sonra bir boy büyük saksılara alacağız. Bizim mevsim sizden yaklaşık on gün geride.Halen soğuklar devam ediyor. Havalar ısınınca da son yerlerine ekilecekler.
    Arı kovanlarınız hayırlı olsun. Bu işi de en iyi şekilde yapacağınızdan eminim. Yeni yazılarınızı merakla beklediğimiz unutmayın. Kavun, karpuz, salatalık, biber fidelerinizden haber bekliyoruz. Selamlar.

  2. Harika bir yazi daha 🙂 Bu yazilarin tiryakisi oldum ben 🙂 Gozlerim de bilgi dagarcigim da bayram ediyor. Kestane bali demek… Mmmmmm… Yasasin 🙂

  3. Sn. Meyvelitepe,
    Bende sessiz ama takipçilerinizdenim. Bişey rica etmek istiyorum. Şu baklalardaki azot işini baklaların budanmasını tekrardan azot üretiminde yine fotoğraflayıp kısada olsa yazma şansınız olursa lütfen diyorum.
    Biliyorum çok yoğunsunuz ve çok güzel şeyler yapıyorsunuz. Bir çok okuyucunuz gibi Gönlüm orada olup size yardım etmek ve görseli tatmak istiyor.:(( kaleminize,yüreğinize sağlık bize ulaştırdığınız için teşekkürler.
    Emine.

  4. Ari kovanlariniz hayirli olsun.Kestane balinin kani temizledigi ve dolasimini kolaylastirildigi söyleniyor.güzel günler.

  5. Linkler için çok teşekkürler, bilenler hep “farklı bir dünya” diyor, bu çok heyecan verici:)

  6. Yusuf bey, bereketli bir sezon dileriz. Elimizden geldiğince sık yazmaya çalışıyoruz, teşekkürler motivasyon için:)

  7. Emine hanım, bir fırsat bulunca yazmaya çalışırız. Biz teşekkür ederiz notunuz için:)

  8. Teşekkürler:)
    Yalnız yanlış anlaşılmasın diye mini bir hatırlatma “acıot” ile “kuşkonmaz” tamamen farklı bitki ailelerinden, şekil benzerliği yanıltıcı olabiliyor.
    Araştırmak isteyenler için: Acıot “Dioscoreaceae” familyasından, Kuşkonmaz ise “Asparagus.”

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*