Başlıyoruz..


Bahçemizi almıştık. Sıra bu arazinin projelendirilmesine gelmişti. Bazı yerleri az, bazı yerleri biraz daha fazla meyilli araziyi nasıl kullanacağımız, neresine ne yapacağımızı planlamamız gerekiyordu. Bunun için önce kod-plan denilen çalışmayı yaptırdık harita mühendislerine. Aynı zamanda sınırların ve köşe noktaların da tam olarak belirlenmesi için gerekliydi bu. Beşer metre arayla yükseklik eğrilerinin de göründüğü haritayı kısa sürede hazırlayıp verdiler. Bunu yaparken de arazinin sınırlarını tam olarak belirleyip kazıklarını çaktılar. Artık elimize haritayı da alarak bahçemize yüksekçe bir noktadan bakarak neler yapabileceğimizi hayal edebilirdik. Evi nereye yapacağız, bahçede setleme yapmak iyi olurmu vs.

Sonunda evin yerine karar verdik. Güney batıdaki en yüksek ve en meyilli kısım ev için uygun gibiydi. Hem başka bir yeri ev için kullanmak çok istediğimiz ağaçlar için alanı daraltmak olurdu. Yol durumunu inceledik. Arazinin güney sınırında körelmiş bir kadastro yolu mevcut. Doğuda bahçenin tam sınırından geçen asfalt yoldan yüz metre kadar batıya doğru bu eski körelmiş yolu açtırırsak tam da evimizin önüne kadar güzel, kısmen de özel bir yolumuz olabilecekti.

Meyil durumuna göre biri yaklaşık yetmiş metre uzunluğunda arazinin ortasında doğu – batı yönünde hafifçe kavis çizen, diğeri de evi yaparız diye düşündüğümüz yerin hemen altında yaklaşık 35 metre uzunluğunda ve diğerine paralel duvar yapar ve iki duvar arasındaki toprağı bir teras haline getirirsek oldukça meyilli sayılacak 1200 metre karelik bir bölümü düze çok yakın bir bölüm haline getiririz, aynı zamanda evi yapacağımız bölüm de gayet güzel bir arazi konumuna sahip olur diye düşündük. Bahçenin diğer bölümlerinde meyil zaten çok fazla olmadığından pek bir sorun kalmıyordu.

Sanırım bunları planladığımızın ertesi günüydü. İş yerimde çalışmaktayken bir telefon geldi. “Abi, yoldan çıkan toprağı nereye dökelim” diye soruyorlardı. Bir an algılamakta güçlük çektim, bu da nereden çıktı diye. Biz sadece planlamış ve dostlarımızla henüz paylaşmıştık bu düşüncemizi. Onlar o gece bir araya gelmişler, yolu açıp harfiyatı yapacak dozerciyi de bulmuşlar. Bir güzel de pazarlık edip sabah işe başlatmışlar bile.

Böylece fiilen başlamış oldu bizim Meyvelitepe projesi. Bir günde yolun açılması bitti. Onbeş kamyon kadar da stabilize malzeme döküldü. Önceleri taş, şimdilerde beton kamyonları bile vızır vızır geçebiliyor o yoldan.
Daha sonra duvar işini ayarladık. Duvarları moloz taştan yapmaya karar verdik. Duvarları yapacak olan adamın bir ayda bütün duvarları bitirebiliriz demesi etkili olmuştu bunda, yoksa beton yaptıracaktık. Hoş, bir ayda bitiremedi, neredeyse üç ay sürdü ama mevsim sebebiyle bu çok da büyük bir problem olmadı.

12 Comments

  1. sizi yeni takip etmeye başladım.Gerçekten eviniz,yaptığınız projeler,güzellikler çok güzel.takip etmeye devam edicem.sevgilerimle…

  2. agaclar.net ten buralara kadar geldim.paylaşımlarınızdan çok keyif aldım.herşey çok güzel.teşekkür ederim.

  3. ya hayalimi gerçekleştiriyorsunuz nasıl büyük bir hevesle okuduguma inanamasınız bende yapıcammmm ama pak çogumuz gibi şehirden kopmak zor geliyor…
    sevgilerimle takipteyimmm

  4. Merhaba,
    yerinizi daha yeni gördüm vede çok hoş bende bi yer aldım ama sizin kadar profesyonel değilim.yeriniz tam olarak nerdedir Tanrımisafiri kabul ediyormusunuz?

  5. ben de yerinizin yerini merak ettim.
    inşallah “Çanakkale” hatta tercihan “Eceabaty” cevabı alırım, karşılaşırız oralarda!

  6. Bu yazı onüç yaşındayken bulmuşum sizi:)
    Deneyimlerinizi ve güncellemeleri okumaktan çok keyif alacağımı hissediyorum.
    Bilgi paylaşımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.

  7. Hikayenin başına dönüp okuyarak ilerlemek tarifsiz bir his. Daha önceleri de yazılara denk gelip okumuştum bu kez en baştan bir kitap gibi okumaya başladım. Sevgiler 🙂

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*