Meyvelitepe 2. J-S Kompost Biyoreaktörü

Bir önceki yazıda paletlerle hazırladığımız ilk J-S Kompost Biyoreaktörümüzü paylaşmış, nasıl hazırladığımızı ayrıntılı olarak anlatmıştık.

Meyvelitepe İkinci J-S Kompost Biyoreaktörü

İkinci J-S Biyoreaktörümüzde malzeme olarak 1 adet palet, yeşil çit teli ve sera örtüsü kullandık.

İlk önce taban işlevi görecek paletin üzerine sera örtüsünü örttük.

Silindir şeklini verdiğimiz yeşil çit telini taban paleti üzerine vida ve tellerle tutturduk. Tel eğilip bükülmeden ayakta durabilecek bir yapıda olduğundan ayrıca bir destek kullanmadık,

Telin içini sera örtüsüyle kaplayıp, örtüyü sağlam bir iplik ve yorgan iğnesi yardımıyla tele tutturduk. Biyoreaktörün içi malzemeyle dolduğunda örtü zaten sabit durabilir hale geliyor.

Önceki reaktörde kullandığımız delikli pvc boruları bu reaktörde de kullandık. Doğru aralık ve açılara göre taban paleti üzerine yerleştirip telle sabitledikten sonra sıra biyoreaktörün doldurulmasına geldi.

Biyoreaktörü nasıl doldurduğumuzu bu yazımızda hem tarif ettik hem de aşağıdaki videoda anlatarak uygulamalı gösterdik:

İkinci J-S Biyoreaktörümüzü doldururken tavuk kümesinden çıkan ve bir kaç ay beklemiş tavuk gübresini ve öğütülmüş dalları kullandık.

Her iki malzemeyi de eşit oranda kat kat biyoreaktöre döktük. J-S Kompost hazırlama broşüründe malzemenin önceden ıslatılarak biyoreaktöre doldurulması tavsiye ediliyor, ancak biz biraz da deneyimlerimize dayanarak malzemeyi biyoreaktöre ilave ettikçe ıslattık.

İkinci J-S biyoreaktörümüzü 30 Ekim 2022 tarihinde doldurduktan yaklaşık 9-10 gün sonra, pvc boruları çekerek çıkardık. Tavuk gübresi içeren bu yığın, ilk biyoreaktöre göre daha yüksek sıcaklıklara erişti. Termofilik süreç bittikten sonra solucanları da yığına bıraktık.

Bugün itibarıyla henüz 3 ayını doldurmak üzere olan yığında güzel bir kompost kokusu şimdiden hakim. Sürecin başından bu yana yığından amonyak kokusu ve benzeri hiç bir kötü koku çıkmadı, sineklenme olmadı ve yığın alttan sızıntı yapmadı.

Malzemeler önceden hazır olduğu için, bu kompost biyoreaktörünü hazırlamak ve yığını doldurmak için sadece bir gün uğraştık. Sulama dışında hiç bir ilave iş gerektirmeyen bu kompostu yapmak geçekten çok kolay. Malzemeler her bahçenin çıktılarına göre değişse bile, her yanı hava alan bu statik yığının her durumda başarılı bir komposta dönüşeceği aşikar.

Böylece kompost cephesinde pek çok zorluğu bertaraf edebilecek bu sistemi ilk defa Türkçe olarak ve açık kaynak olarak paylaşmış oluyoruz.

Gönül ister ki, kompost yapmayan bağ, bahçe, köy, şehir kalmasın. Dönüştürülebilecek her organik artık tekrar toprağa dönsün, topraklarımıza biyolojiyi geri kazandırarak çölleşmeyi durdurmak için elimizden geleni yapalım.

Önemli hatırlatma:

David Johnson ve eşi Su bu biyoreaktörü keşfettikten sonra sonuçlardan emin olmak için yıllar süren deneyler yapmışlar. Çoğu zaman araştırmaların masrafını kendi maddi imkanlarıyla karşılamak zorunda kalmışlar, ancak buna rağmen keşiflerini, bilgilerini ve deneyimlerini açık kaynak olarak, ücretsiz paylaşmayı tercih etmişler. Bu bilgilerden faydalanmamıza imkan veren yaklaşımları için kendilerine teşekkür borçluyuz. Bunu ifade etmenin en güzel yolu da bu kompost sistemini daima onların adıyla anmak ve paylaşmak olacaktır.

J-S Kompost Biyoreaktörüyle ilgili paylaşımlarımız diğer yazılarımız gibi herkese açıktır. Kuşkusuz J-S Kompost Biyoreaktörüyle ilgili bilginin paylaşılarak yayılması ve daha çok kişiye ulaşmasının sonuçları hem doğa hem de çiftçilerin yararına olacaktır. Paylaşırken gerek sistemin yaratıcılarının gerekse bizim emeklerimize saygı göstererek kaynak belirtirseniz mutlu oluruz.

37 Comments

  1. İsmail Beyin facebootaki bir yorumunda bu yöntemi ilk kez duymuş,bir süre sonra unutmuştum.Bu emek dolu ve öğretici yazı dizisini hap gibi bizlere armağan ettiğiniz için çok teşekkür ederim.

  2. Böylesi değerli bilgi paylaşımı için tekrar çok teşekkür ederim. Aklıma takılan 2 konuyu danışmak istiyorum;
    1. PVC boruların delikli olmasının bir fonksiyonu var mı? O deliklerden hava alması mı sağlanıyor? Delik olmasa da olur mu?
    2. Damlama sulama sistemi yerine günlük manuel sulama yaparken su miktarını nasıl ayarlıyorsunuz? Eksik sulamanın yol açacağı sorunu anladım. Fazla sulama yapılırsa sorun olur mu?
    Emeğinize sağlık, sayenizde haberdar olduğumuz bu yöntemin mümkün olabilecek en fazla kişiye ulaşabilmesi ve uygulanabilmesi dileğiyle

    • Boruların delikli olması, borular çıkarılıncaya kadar yığının hava almasını sağlar. Fakat, 3-5 gün içinde borular tamamen çıkarıldığı için pek de önemi yok.

      Su miktarını göz kararı ayarlıyoruz. Çok aşırı su vermek iyi değil tabii. Bu kez, kompost sürecini olumsuz etkileyebiliriz. Önemli olan, reaktör doldurulurken malzemenin tam ıslak olmasını sağlamak. Kazara kuru kalırsa sonradan sulayarak da ıslatamayabiliriz.

  3. Merhaba kompost yapmayı bende çok seviyorum ve önemsiyorum ve bu konuda sizi sürekli takip ediyorum. Bu güzel bilgiler için çok teşekkürler. Sulamayı bir yıl boyunca hergün yapıyormusunuz yoksa ilerleyen zamanlarda duruma göre mi karar veriyorsunuz? Çok teşekkürler

    • Hergün yapmaya gerek yok, mevsimine ve duruma göre karar veriyoruz. Kurumasın yeterli.

  4. Merhaba sayın meyvelitepe. Benim bahçemde ceviz ağacı var. Sadece ceviz dalları ve yaprakları kullanabilirmiyim? Teşekkürler

  5. Yağmurdan korumak için üzerini kapatmak gibi, önlem alıyor musunuz yoksa yağmurda ıslanması (çok yağarsa) sorun yaratmıyor mu? Benzer şekilde, yazın sıcaktan ve güneşten korumak için ek önlem gerekiyor mu? (Üzerini kapamak, gölge bir yerde kurmak, vb).
    Teşekkürler.

    • Havalandırmayı kesmeyecek şekilde üstünü örtebilirsiniz. Bir önceki yazıda fotoğrafı vardı.

      Gölge bir yerde olması elbette avantajlı olacaktır. Çok ıslanması gibi kuruması da kompost için sakıncalı.

  6. Sizin yaptığınız reaktörler açık havada ve 1 yıl kalacaklarınıda düşünürsek yağmurlar zarar vermiyormu acaba?

    • Hayır, bir problem olmuyor. Yazın biz suluyoruz, kışın yağmurlar nemli tutuyor.

  7. Tamamdır, çok teşekkür ederim, bu hafta bende bir reaktör yapıcam, sıkıntım kapalı yer ayarlamaktı, o zaman bende açık havada yapayım

  8. Sizin yazınızı okudukdan sonra, kendi bioreaktörümü yapmaya karar verdim. Biraz ataştırma yaptıkdan sonra ortasında 40 cm boşluk olan, 160cm çapında,150 cm yüksekliğinde hurda inşaat demirlerinden bir silindir yaptım. İç ve dış silindiri mekanik dayanım için kafes tel parçalarıyla güçlendirip, içerisini hava geçiren, elinde eskiden kalan gölgelikle kapladım. Dal öğütmeden geçirdiğim zeytin budama artıkları(kalan kısmı), tavuk ve at gübresi(birer çuval), ceviz yaprakları(6 çuval), bıçkı talaşı (2 çuval) sıra sıra ıslatarak doldurdum. Termofilik süreç ikinci günden itibaren 4-5 gün sürdü. Sıcaklık 55 C ye kadar çıktı.( 60 cm lik bir pirometmeyi daldırarak ölçüyorum). Kenarlardan 30’ar cm mesafe bıraktığım için havalanma sorunu olmadı. Reaktör direkt toprak temaslı, 1 ayı geçti, ikinci günden itibaren hoş bir selüloz,orman kokusu arası kokuyor.
    İlkinden 2 hafta sonra ikincisini de yaptım. Onda sadece öğütülmüş budama artıkları kullandım, sıcaklık biraz düşük olunca(45-50 C), üsten konik tahta bir kürekle 50-60 cm çukur açarak tavuk gübresi doldurdum. Sonrasında 55 C sıcaklıklara çıktı ve süpriz olarak 1 haftadır sıcaklıklar devam ediyor. Sanırım suyla aşağı doğru akan azotlu bileşikler yanma sürecini olumlu besliyor.
    Açık yüreklilikle ve sabırla yaptığınız paylaşım, yorum ve tüm emekleriniz için teşekkür ederim. Sağ olun, var olun.
    Salih Çerezci Zeytinyağı üreticisi

    • Salih bey, elinize sağlık. Söyleyebileceğim tek şey, toprak temaslı olmayıp altta boşluk olduğu zaman havanın tam sirkülasyon yapmasının sağlanabilmesi idi. Sizin düzenekle bunu başka türlü de sağlayabilirsiniz. Söz gelimi, bir pvc boruyu toprağa yatırıp, bir ucu dışarıda, diğer ucu merkezdeki boşlukta olacak şekilde yerleştirseniz olası sirkülasyon defalarca kez artar.

      • Teşekkür ederim. Alt havalandırma için yaptıklarımı yazmayı unutmuşum. İlkinde 80 lik eski korüge boruyu 60 cm lik parçalar halinde kesip, avuç taşlamayla bolca kesikler attım. 90 derece arayla 4 adet tam, kalan kısaları da bir içeri bir dışatı yaslayarak alt havalandırmayı yaptım. İkincisinde elimde boru olmadığından, kullanılmış 5 ltlik yağ tenekelerini keserle her yönden bolca delip bir içeri, bir dışarı yaslayarak yerleştirdim ( 6-7 tane kadar).
        Toprağa değmesi solucanların ve diğer canlıların geçişini rahatlatır diye düşündüm.
        Bir konu daha var; sistem içeri doğru çöktüğü için 2 kez ara dolgu yaptım. Sonuçta 1 yıl duracak, hem kompost miktarı hem de çeşitliliği desteklemek için. Birincisinde 25 cm kadar oluşan boşluğa bahçeden yolduğum otları yerleştirdim, üzerine öğütülmüş zeytin parçaları yerleştirdim. İkincisinde de anlattığım gibi tavuk gübresi ilavesi üzerine dal parçaları. 2-3 hafta içinde yine üst kısma kendi zeytin pirinamdan ( kendi zeytinimi kendim sıkıyorum) bir katman (10-15 cm) üzerine yine parçalanmış dal koymayı planlıyorum. Bunlarla biyoçeşitliliğin desteklenebileceğini düşünüyorum.

        • Pirina nasıl etkileyecek merak ettim, neticede yağlı bir meteryal. Kolay gelsin.

  9. Teşekkürler. 7 senedir erken hasat soğuk sıkım üretim yapıyorum. Çıkan pirina az sulu. Önceleri açıkhavada 3-4 yıl bekletip, toprak düzenleyici olarak kullanıyordum, çok faydasını görüyorum. Geçen sene şunu farkettim; pirinada yılı dolmadan yabani otlar çıkıyor, böcekler yuvalanıyor. Zaten ilk yıldan sonra üzerinde mantar(lar) oluşuyor, içerisinde bolca fenoller(oksijen temasıyla azalan), şeker ve benzeri maddelerle, çekirdek parçaları var. Yağ oranı aldığım yağa miktarını ve memecik zeytinine verilen yağ oranlarına göre en fazla %5-8 arasında. Kompost hacmi yaklaşık 2,8 m3. Açık kaynaklarda 100cc(1 bardak)/ 20 lt gibi yağ izni görülüyor. Effektif komppst hacmini 1,5 m3 alırsam, yaklaşık 7.5 lt yağ izni var gibi. Bu da 95-150 lt pirinayı hak ediyor. 10 cm tam serim yapsam 180 lt gibi bir hacim oluyor. Belki 5+5cm 2-3 ay arayla olabilir. Bu arada pirina 6 aydır açıkhavada. Aslında amacım, altda oluşan mantarlara yukarıdan besin takviyesi yapmak, sayılarının artmasını desteklemek, biraz da süreyi kısaltmak. Değerli yorumlarınız için tekrar teşekkür ederim. Hepimize kolay gelsin.

  10. Hesap kolaylığı ve yoğunlukların +- %15 yaklaşıkda olmasından, hesabı düz yaptım. Not olarak yazmayı atlamışım, not ve düzeltme olarak yazmak istedim. Kolay ve ulaşılabilir J-S sisteminin herkes tarafından uygulanması dileğiyle.

  11. Güncelleme; Biyoreaktörlerwe eşim ve kızım CanSu adını koydu. CanSu-1’e eklediğim yeşil otlar çürüme-erime sürecine girdiğinde, orta havalandırmadan buhar çıkışı başladı. Sıcaklık ilki kadar yükselmedi, 4-5 gün sürdü. Üzerine ilk dolumdan artan dal parçalarını koyduğum-kompost süreci başlamış, yeryer beyaz küflü ve/veya siyahlaşmış 2-3 aylık çuvallardan takviye yaptım. 40-50 cm lik yem çuvallarını geçiçi reaktör olarak, artan malzemelerin kompostlaşma sürecinde, CanSu dakilerle arası açılmaması için kullanıyorum. Sadece çuvallar güneşe biraz dayanıksız.
    CanSu-2’ye 20 lt kadar, sadece taze ot yiyen serbest atın çok taze gübresini 50 ltye sulandırıp üstden eşit bir şekilde yaydım. Üzerini azot kaybını azaltmak için stok çuvallardan dal takviyesiyle örttüm. 2-3 gün sonra buhar çıkışı başladı, 4-5 gün sürdü. Sıcaklıklar ortam üzerine 5-10 C gibi oldu. (25-35 C).
    CanSu-1 2.ayına yaklaşıyor. CanSu-2 1 aylık.

    Bu azotlu takviyeleri ‘ateşleme’ olarak adlandırdım. Yerli literatürde de bazı toprak-gübre ilişkisine yönelik laboratuvar araştırmalarında tabir olarak kullanıldığını gördüm. 1-2 ateşleme daha yapıp, CanSu lardan birini sebze adalarım için açmayı planlıyorum.
    Selamlar, sevgiler.

    • Merhaba, Johnson-Sue kompostlarımdaki gelişmeleri sizinle paylaşmak istedim. Öncelikle bu kompostlara ilk mikroskop muayenesini dün yaptım. Üst kattan aldığım numuneler yaklaşık 20 santim derinlikten; buda statik çökmeye göre daha önceki 40-45 cmye denk geliyor. Aslında bu bölge 2. ve 3. dolgu bölgesi, yani daha alt katmanlar daha yaşlı ve daha fazla çeşitlilik olacağını düşünüyorum. Rekaktörlerin ilk dolumu mart 2023. Yani en yaşlı kısım 6 aylık, en geç kısım(bu analizdeki) 4 aylık.
      Sonuçlar oldukça güzel, mantar miselleri hem uzun hem çeşitli ve bazıları burgulu ve çatallı, 3 boyutda ilerliyorlar. İnternetten, Instagram’dan ve SoilFoodWeb’den vr mezunlarının paylaşımlarından gördüğüm kadarıyla, bu tür mantar miselleri oldukça faydalı mantarları içeriyor.
      Bunların yanında kompostu elinize aldığınızda, eliniz simsiyah oluyor su koyduğumda da su sanki humat koymuşum gibi kararıyor. Bütün bunlar çok iyi olduğunu belirtisi, yine referans kaynaklara göre.
      İyi haberler bununla da bitmiyor mikroskopta iki tane su ayısı gözlemledim,( hem de ikinci slaytda) -diğer adı tardigrada- onun yanında bolca küçük mikroplar, kabuklu amip görebildiklerim. Ayrıca çok büyük nematodlar da vardı. Nematodların ayrımını şu anda yapamıyorum, sadece zeytin dalı kullandığım için bunların iyi nematodlar olduğunu düşünüyorum. Ağız kısımlarına göre iyi ve kötüleri belirlenebildiğini gördüm, fakat bu konuda biraz daha çalışmam lazım. Bu kompostları, kompost çayında kullanacağım. Daha önceki kompost çaylarında 4 yıldır arazide kendi kendine olgunlaşmış bir kompost kullanıyordum. Onun çıplak muayenesine kıyasladığımızda Johnson -Sue da çok fazla mantar miseli ve biyolojik Hayat gözlemleniyor. Kompost çayı sonuçlarını da ayrıca paylaşırım. Bu konuda bizlerin önünü açtığınız, bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür ederim.
      Dipnot : Johnson-Sue reaktörü ürünüyle kompost çayı yapımı bir anlamda ilginç bir durum oluşturuyor. İnternetteki araştırmalarımda ve dinlediğim podcastlerde, Dr Johnson’la Dr.Ingham ın, tam anlaşamadıklarını düşünmeye başladım. Dr.Johnson kompost çayından ziyade, kompost ekstraktı yapılmasını tavsiye ediyor. Dr.Ingham’da açıkça göremedim ama statik komposta çok taraftar değil gibi duruyor. Onların kendi geliştirdikleri Bio kompost yaklaşımı var. Tam detayları göremiyoruz Tabii eğitime katılmak gerekiyor(geçen ay tam paketi %50 indirimle 3700 USD idi). Bunlarıda dipnot olarak yazmak istedim.

      Selamlar, kolaylıklar.

      • Elinize sağlık, çok güzel bir çalışma yapmışsınız. Johnson ve Ingham yöntemleri arasında birçok farklılık var. Sanırım ilk fark, Johnson, üretilmiş bilgiyi özgür bırakıp, bilginin yeni bilgiler üretilmesinde kullanımının önünü açıyor. Ingham ise işi hayli katı bir parasal düzene oturtmuş, ser verip sır vermiyor. Onun kursuna gidenler de benzer şekilde davranıp verdikleri parayı çıkartmanın peşine düşüyorlar 🙂

        Tesbitinizde haklı olabilirsiniz. Kompost çayı, bazı mikroorganizmaların demlenme sürecinde çoğalmasını sağlarken bazılarının da nüfustan düşmesini sağlıyor. Bu bakımdan kompost içeriğindeki mikroflora’ya bir müdahale sayılabilir. J&S kompost ekstresi ise kompost içeriğindeki floraya müdahale etmiyor. Özellikle mantarlar düşünüldüğünde hayli anlamlı. Kompost yapım sürecinde de önemli farklar var tabii.

  12. Selamlar bir uzman yapılan analiz sonucu ısırgan otu gübresinin bir işe yaramadığı ile ilgili bir analiz paylaştı. Bütün dünyam yıkıldı. Bilimsel olarak delil varsa elinizde beni mutlu edin nolur. Bokaşi şurubu, laktik asit, kompost, şerbetler ile geçiyor yaztatilim. İmdat..
    Linki paylaşıyorum.
    https://youtu.be/RMBIPkNnpvk

    • O videoyu çekenlerin ne kadar uzman oldukları hayli tartışılır. Eğitiminde, bilgi ve görgüsünde inorganik kimyasal gübreden başka bir şey görmemiş olanların yapabileceği bir değerlendirme. Analiz ettirip söyledikleri değerler de azot 240 ppm, fosfor 42 ppm, potasyum 320 ppm. Elbette bu değerler ne kadar ısırgan otunu ne kadar suda fermente ettiklerine ve fermantasyon yöntemine göre değişken olmakla beraber bana göre hayli güzel. 1:1 oranında sulandırılarak, içinde hiç bir besin elementi olmayan bir hidroponik ortamda dahi, NPK ve her türlü iz elementleriye bitki beslemeye yeter. Varilde 58 gün bekleyerek fermente ettiklerini söylüyorlar. 58 gün çok uzun bir süre. Oysa sadece 3-4 gün içinde yapraklardaki organik besin elementlerini suya geçirmek, ayrıca faydalı aerobik bakterileri de suda üreterek hızlı üretilebilen değerli bir organik gübre elde etmek mümkün. Bu gibi gübrelerdeki önemli bir fark sulandırılma oranlarıdır. Saf kimyasal bileşiklerde olduğu gibi 1:100, 1:1000 oranlarında sulandırılırsa (mikrobiyal olanlar hariç) NPK bakımında bir anlamı kalmaz. Bizim “Chinampaların Işığı” serisini serisini okursanız daha iyi anlaşılabilir.

  13. Teşekkür ederim. Rahatlafım. Ben oksijen ve melas ile hava vererek 48 saat bekleyerek yapıyorum. Bir diğeri yani suda bekleterek yapılanda korkunç bir koku oluyor. Bu kadar kokan bir şeyin faydası olmaz diyerek diğer sisteme geçtim. Takrar bakacağım bahsettiğiniz seriye 🙏🌹

  14. Merhabalar,
    Sitenizi yeni tanidim, Meyvelitepe ve bloklarinizdaki aydinlatici bilgilerinizi takip etmek istiyorum.
    Tesekkur & saygilarimla,

  15. Tekrar merhabalar,
    Elimde geçen yıl satın aldığım yanmış koyun gübrelerinin nakliyesinde kullanılan 200 adet küçük hava geçiren (ancak ışık da geçirir) çuval var. Bu çuvalların çapı 50 cm civarında (60 cm den küçük). Öğütülmüş dal parçacıkları ile kurumuş tavuk gübresini bu çuvallara doldurarak bu kompostu yapabilir miyim?

    • Bu gibi çuvallar genelde UV korumalı olmuyor. UV korumalı değilse birkaç ay sonra ciddi hüsran olur. UV korumalı ise, iç bölgeler yeterli hava alamasa da, yeterli nem varlığında eninde sonunda kompostlaşır.

      • Teşekkürler, çuvallar uv korumalı değiller (delikli kırmızı soğan çuvalları gibi). Bu çuvalları aralarında boşluk olacak şekilde 20 veya 30’lu 2 sıra halinde sıralayıp, sera yer örtüsünü çuvallara değmeyecek şekilde üzerlerine kapatarak deneyeceğim. Umarım başarırım.

        • UV korumalı olmadıkları için parçalandıklarında çok kötü oluyor. Aman dikkat.

  16. Merhaba
    2. J-S Kompost Biyoreaktörünüz, 1 yılını doldurdu. Sonuc nasıl merak ediyorum. Beklediğiniz gibi bir sonuç aldınız mı?
    Elde ettiğiniz kompostu önümüzdeki sezon nasıl kullanmayı düşünüyorsunuz. Sonuçları ve uygulamadaki eksiklerinizi ve deneyimlerinizi paylaşırsanız çok memnun olurum. Saygılar değerli bilgi ve deneyimleeinizi paylaştığınız için teşekkürler.

    • Beklediğimiz gibi derken, öğütülmüş dallar aynen tarif edildiği gibi, mis kokulu mantar zengini bir kompost oldular. Su ve David Johnson, süreci gayet güzel tarif etmişler, hehangi bir sıkıntı olmadı. Bu kompostu sebze yetiştirdiğimiz alanlarda, öylece ekstre olarak kullanmaya başladık. Önümzdeki sezon da devam edeceğiz.

  17. Öncelikle herkese beden ve akıl sağlığının iyi olacağı bir yıl dilemek isterim.
    JohsonSu kompost tecrübelerimi aşağıda paylaşıyorum.
    Sevgili Meyvelitepe sahiplerine saygı ve sevgilerimle.

    Birinci JS biyoreaktöründeki kompostu iki şekilde değerlendirdim.
    1. Kompost çayı yapımı ve
    2. Yükseltilmiş yataklara takviye olarak.
    Tüm aşamalarda mikroskopla kontrol ve öğrenme sürecimin devam ettiğini de dipnot olarak ekliyorum.

    Kompost çayı sürecini sonuçlarını vererek aktarmak istiyorum. Çayda mantar, bakteri ve protoza içerikleri çok zengin ve yönetilebilir oldu. Toprak ve sprey uygulamalarında çim, meyve ağaçları, bahçe bitkilerinde olumlu ve vazgeçilmez olacağını gösteren sonuçlar verdi.

    Yükseltilmiş yataklara 2.5 m2 yüzey alanına en az 200 lt olacak şekilde verdim. Yaklaşık 8 cm serime karşılık geliyor. Bu yatakları taze ögütülmüş dal, ince talaş ve külle desteklediğimi eklemek isterim. Yataklara sarmısak,soğan, bakla,marul ektim-diktim. Son analizlerim çok şaşırtıcı ve ilham verici.
    Bitkilerle toprak mikrobiyolojisinin değişimini gelişimini görüyor, ve aslında ‘hiç’, ‘hiçlik’, ‘zaman’, ‘sabır’, ‘iyilik halleri’ ve ‘Şükür’ idrakimin değiştiğini, geliştiğini hissediyorum.

    Kimin kimi ‘ıslah’ ettiği belirsiz. Haddimizi bilmeyi/idrak etmeyi dilerim.
    80 lerde İBB başkanı olan(kendi üniversitesini de kuran) birisi ‘ Mühendislik doğaya hükmetme sanatıdır.’ demişti. Bir mühendis olarak şimdi, doğanın sabrını zorlasak da, olaylardan olanlardan dolayı onun birşey umursamadığını, tüm bunlara rağmen ‘iyilik hâlinde’ olduğunu düşünüyorum. Bize düşen bu hâlden nasiplenmek, katkı sağlamak.

    Teşekkürler, selamlar.

  18. Selamlar..Benim yaptığım kompostlarda yığın çok çcuk azaıyor ve hep yeni malzeme ekliyorum. Buradaki yığın gördüğüm kadarıyla nasıl azalmıyor olduğu gibi kalıyor?

    • 6 ay geçip de, öğütülmül dal bile dekompomze olunca hacim yarı yarıya azalıyor. Aslında bu normal bir durum zira iri parçalı tanecikler defalarca daha küçük parçalı malzemeye dönüşüyor.

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*