Zehirsiz Tarım, Bitki Koruma Yöntemlerinde Yeni Arayışlar-4

Kitin ve Kitosan

Bu bölümde aromatik bitkilerin ikincil metabolitlerinden olan uçucu yağlara bir parantez açıp başka bir malzemeye atlıyacağız. Sonrasında ise, yine uçucu yağlar ve bahsedeceğim yeni malzemeyle birlikte devam edeceğiz.

Kitin

Karidesler

Yeryüzünde, selülözden sonra en çok bulunan ve yenilenebilir ikinci polimerin kitin olduğu söyleniyor. Kitin, en çok karides, yengeç gibi kabuklu deniz canlılarının ve böceklerin dış iskeletlerinde, bir kısım mantarların hücre duvarlarında bulunuyor. Kitin, glikosidik bağlarla birbirine bağlanan monosakkaritlerden oluşan uzun zincir polimerik karbonhidratlardır. (1)

Kitosan
Kitosan ise kitinden elde edilen bir doğal polimer. Diğer polisakkaritler asidik bir ortamda genellikle nötr veya negatif yüklüyken kitosan katyonik bir doğaya sahiptir. Bu özellik, kitosanın diğer negatif yüklü polimerlerle elektrostatik kompleksler oluşturabilmesini mümkün kılar.

Biyolojik uyumluluğu, toksik olmaması, allerjenlik seviyesinin düşük olması, biyolojik olarak bozunabilmesi, anti-tümör, anti-bakteriyel, anti-fungal, anti-oksidan özelliklere sahip olması kitosana pek çok alanda özel niteliklere sahip bir malzeme olarak kullanım ve faydalanma alanı yaratıyor. Söz gelimi, su arıtmada, yaraların iyileştirilmesinde, ilaç endüstrisinde yardımcı madde olarak, obezite tedavisi gibi çeşitli alanlarda kullanılabiliyor. (2)

Bitki Korumada Kitosan
1980 yılından bu güne, gitgide temposu artarak yapılan araştırmalarda, kitosan’ın tek başına çok yönlü bir bitki koruma ajanı olma özellikleri ortaya çıkarıldı. Bu araştırmalara hala yenileri eklenmekte.
Çalışmalarda, kitosan’ın iki farklı mekanizma ile bitki patojeni zararlılarını etkiledği belirlendi.

Birincisi, hastalık etmeni fungal ve bakteriyel zararlıların hücre zarlarını ve hücre duvarı bileşenlerini doğrudan etkiliyor, zararlının RNA/DNA yapısındaki negatif yüklü fosfat bileşenlerine etki ederek, zararlı mikropların yüzeylerini kaplıyor.

İkincisi, kitosan, bitkinin patojenlere karşı direncini uyararak patojenin bitkide hastalık oluşturma yeteneğini azaltıyor. (3)

Kitosan’ın bitki koruma ajanı olarak denenip incelenmesi çok uzun bir geçmişe sahip olmamakla beraber, son zamanlarda başarılı sonuçlarla çok fazla araştırma yapılmış bir alan. Kitosan, bitki patojeni mantar, bakteri, hatta virüslere karşı anti-fungal, anti-bakteriyel, anti-viral etkiler, hatta kök zararlısı nematodlar için araştırılmış ve başarılı sonuçlar elde edilmiş. Kitosan aynı zamanda hasat sonrası taze meyve ve kurutulmuş sebze ve meyvelerin korunmasında da çalışılmış ve başarılı sonuçlar elde edilmiş. Bu konudaki araştırmaların tümünden bahsetmek mümkün olmamakla beraber, bazı derleme makalelerini aşağıda veriyorum. Bu makalelerde atıf yapılan yüzlerce detay araştırmaya ulaşılabilir. (4) (5)

Bir Bitki Aktivatörü olarak Kitosan
Yukarıda bahsettiğimiz özelliklerin dışında Kitosan’ın aynı zamanda bitki gelişim düzenleyicisi aktivatör etkileri de belirlenmiş. Bir araştırmada, çok küçük miktarda uygulanan kitosanın mısırın fotosentez miktarını arttırdığı ve erken çiçeklenmeyi teşvik ettiği, başka bir araştırmada fasulyenin topraktan besin alımını arttırdığı, bir başkasında buğdayda verim artışı sağladığı tesbit edilmiş. Kitin ve kitosan, bitki büyüme ve gelişimini arttıran bir aktivatör olarak tanımlanmış. (6)

Neden Kitosan?
Aromatik bitkilerden elde edilen uçucu yağların, zehirsiz, ekolojik bitki koruma özelliklerinden bahsederken birdenbire neden Kitosan malzemesini konu ettiğimiz sorulabilir. Bunun nedeni, yenilenebilir ve doğada selülözden sonra en çok bulunan bir polimer olarak kitinden elde edilen kitosanın, yukarıda özetlediğimiz özelliklerinin yanısıra bir özelliğinin daha olması. Uçucu yağlardan çok küçük damlacık boyutuna sahip nano veya mikro emulsiyonlar elde etme teknolojilerinde, uçucu yağ damlacıklarını kitosan katmanının içine hapsederek hem uçucu yağın uygulama etkisini çok uzatmak hem de kitosanın kendi etkileriyle sinerji oluşturmak mümkün. Emulsiyon çalışmalarında işin bu yönünü hedef alacağımız için kitosan hakkında özet de olsa bilgi vermek, daha detaylı bilgi edinmek isteyenlere bir kapı açmak istedik.

Bir sonraki yazımızda emülsiyon teknolojilerine değineceğiz.

(1) (Cheung ve ark.2015) Chitosan: An Update on Potential Biomedical and Pharmaceutical Applications doi: 10.3390/md13085156 ( https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4557018/ )
(2) (Nermin KARATON KUZGUN, Ayşe GÜREL İNANLI, 2012) 1Kitosan Üretimi ve Özellikleri İle Kitosanın Kullanım Alanları ( https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/417895 )
(3) (Özlem İMAMOĞLU, 2011) Biyokontrolde doğal ürünlerin kullanılması; Kitosan ( https://jag.journalagent.com/turkhijyen/pdfs/THDBD_68_4_215_222.pdf )
(4) (O.Hassan, T.Chang, 2017) Chitosan for Eco-friendly Control of Plant Disease DOI: 10.3923/ajppaj.2017.53.70 ( https://scialert.net/fulltext/?doi=ajppaj.2017.53.70 )
(5) (Laura Orzali ve ark. 2017) Chitosan in Agriculture: A New Challenge for Managing Plant Disease DOI: 10.5772/66840 ( https://www.intechopen.com/chapters/53601 )
(6) (Kecheng Li ve ark. 2020) Chitin and Chitosan Fragments Responsible for Plant Elicitor and Growth Stimulator DOI:10.1021/acs.jafc.0c05316 ( https://pubs.acs.org/doi/10.1021/acs.jafc.0c05316 )

22 Comments

  1. Ufuk açıcı, esinlenme olanağı veren bilgiler. D-Limonen karışımını bugün yapıp denedim. Çok teşekkür ederim.
    Ben çay ağacı yağını kayısı ağacı çiçeklerinde denemiştim. Çok yönlü bir yağ. Kayısı çiçeklerinde monilya hastalığına karşı etkili olduğunu görmüştüm.

  2. Sıradaki yazınızı merakla bekliyorum. Bloğunuzu yeni buldum ve hazine bulmuş gibi hissediyorum.

  3. Hocam internette kitosan olarak arttığımda adaga diye bir firma çıktı.Kendisi tarımda kullanılmak üzere kitosan içerikli yayıcı ve yapıştırıcı Nano set adında ürün çıkarmıs.Kaolin kilinde olduğu gibi bu firmanın güvenilirliği hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyim? Teşekkürler

    • Firmanın herhangi bir ürününü kullanmadım. Kitosan diye sattıkları ürünün içinde hangi oranda kitosan olduğunu yazmamışlar.

  4. Merhaba hocam 1000 den fazla zeytin agacım var. Şuan unlu(pamuklu) bit sarmaya başladı. Bu sene yeşil gübreleme için fiğ arpa ektim. Bu sene biraz daha fazla. Zehirsiz bir şekilde nasıl mücadele ederim.

    • Biz pamuklu bit için herhangi bir müdahale yapmıyoruz. Ağaçlarda 1-2 sürgünün ucunda göründüğü oluyor, ona da dokunmuyoruz. Fakat zararlı popülasyonu yüksek ise, bulaşıklık da fazla oluyor ise, ağaç sayısının da çok olduğu durumda ürün kaybına sebep olmaması için müdahale gerektirebilir. Pamuklu bit nimfleri, ürettiği pamuksu dokunun içine kendilerini gizleyerek doğal düşmanlarına ve hatta zehirli uygulamalara karşı kendilerini koruma altına alıyorlar. Oysa su bu korumayı kolaylıkla bertaraf ediyor. Güçlü bir yağmur, ya da basınçlı su ile pamuksu doku tahrip edilince nimfler bir süre için korumasız kalıyorlar. Bu sürede doğal düşmanlar popülasyonu önemli ölçüde azaltırlar. Bunun yanı sıra, rafine mineral yağ uygulaması popülasyonu minimuma indirir. Bu noktada, her türlü yağın kükürt ile uyumsuz olduğunu ve kükürt içeren herhangi bir uygulama (gülleci bulamacı dahil) ile yağ içeren uygulamalar arasında en az 1.5-2 ay kadar zaman farkı olması gerektiğini akılda tutun.

        • Kaolin, doğru özelliklerde (rafine, kalsine, ortalama 1 mikron) olmak kaydıyla bitkilerde meyve sineklerini ve güneş yanıklarını önlemede etkilidir. Bu konuda kaolin menüsü altındaki yazılarımızı inceleyebilirsiniz.

  5. Merhaba. Kitosan kullanarak hazırlanan emülsiyon teknolojilerine değinecektiniz. Bu konu ile ilgili bir yazı yazmayı planlıyor musunuz. Yazı dizisi çok ilgimi çekmişti ve hala umutla devamını bekliyorum. 🙂

    • Elbette düşünüyoruz. Uyguladığımız formülasyonların bu yıl da tekrarının sonuçlarını bekliyoruz.

  6. Selamlar..Salatalık için çay ağacı yağı önermiştiniz.Acaba aynı uçucu yağ şeftali ağacı yapraklarının her sene buruşuk ve yapışkan olmadı içinde kullanılabilir mi? Veya bu tür bir problem için ne önerirsiniz??

    • Uçucu yağların şeftali yaprak kıvırcıklığını önleyip önlemeyeceğini bilmiyoruz. Böyle bir deneme yapılmamış. Ancak gülleci bulamacı da denilen kireç-kükürt uygulamalarının faydalı olduğuna dair pek çok kaynak var. FAKAT, bu mevsimde artık iş işten geçmiş oluyor. Bu uygulamaların, ağaç yapraklarını döktükten sonra, gözler kabarıncaya kadar, kış boyunca bir kaç defa tekrarlanarak yapılması gerekiyor.

  7. teşekkür ederim..Şimdi için sormadım ağaçlara bordo bulamacı bile atmadım bağaşıklığı düşürür diye. İstedimki kendisi savaşsın ancak 3 yaşında fidan her sene artarak devam etti..Araştırdım doğal bir çözüm yokmuş birde size sorayım istedim..
    😞

    • Maalesef, kültür çeşitlerinin bu hastalığa direnebilmesi çok zor. Şeftalide, çekirdekten çimlendirilenler genelde daha dirençli oluyor ve çoğu zaman meyveleri de diğer meyvelerden farklı olarak güzel oluyor.

  8. Merhaba Sayın meyvelitepe, 4 yaşında incir bahçem var. Tarlayı yabancı ot olarak kanyaşı otu şarmış vaziyette. Mücadelesi çok zor olan bu çok yıllık bitkiyi, lehime çevirmek istiyorum. Nisan aylarında çift sürme işleri bitiyor ve daha sonra bu kanyaşı otu çıkıyor. Biçilse bile tekrar büyüyor. Ben bu otu toprağın organik madde miktarını arttırmak için, sürekli(çift işlerinden sonra 2 kez) biçsem,sizce iyi olur mu yoksa bu bitki meyve ağaçlarına zarar verir diye pt ilacı ile kökünü kurutayım mı diye kararsız kaldım. Lütfen bu konu hakkında bana bilgi verir misiniz?

    • Toprağı her yıl sürüp çapalıyorsanız kanyaş otunu kendi ellerinizle araziye dağıtıyorsunuz demektir. Kanyaş, küçük kök parçalarından tekrar üreyebilir bir bitki. Öncelikle bunun altını çizmek isterim.

      Kanyaş otunu biçtiğinizde, diğer otlarda olduğu gibi toprak üstü aksam kompostlaşarak toprak organik maddesinin artmasında katkısı olur tabii. Toprağı çapalamazsanız var olan kanyaş, her ne kadar köklerden çoğalma kaabiliyeti olsa da, bulunduğu yerde lokal kalır, araziye dağılmaz. Yazın 2, gerekirsa daha fazla defa biçerseniz hem gitgide körelir, hem de biçtikleriniz toprağa kazanç olur. Ağacın besinini alıyor diye düşünmeyin. Aldığı besin nihayetinde yaprağında ve kompostlaşarak yine toprağa geri verir. Havadan aldığı karbonun toprağa girmesi de fazladan kazanç olur.

  9. 3 dönüm bir arazide erik ağaçları ektim. Ağaçlar küçük diye aralarına fasulye ekelim dedik. Geçen yaz kırmızı örümcek denen zararlı hem erikleri hem fasulyeleri telef etti. Lavanta, reyhan, ısırgan, adaçayı ve birazda kompost ekleyerek ( su pompası ile yapmıştım) bir işe yaramadı, akabinde arap sabunu ve yağ ile bilindik işler yaptım yine olmadı. Sıvı kükürt kaçırır dediler oda olmadı. Bütün yazım bu tür organik denemelerle geçti ancak tüm mahsul telef oldu ve çok üzüldüm. Malum yine yaz geliyor çok kararsızım bu sefere. Kırmızı örümcek zararlısı ile ilgili organik denemeler hakkında dünya neler yapıyor, sizde bir şeyler varmı bu konu hakkında…

    • Kırmızı örümcek bulaşıklığında yapacak çok fazla bir şey kalmıyor. Esasında birçok malzeme kırmızı örümceklere karşı etkili ama etkinlik oranı hiç bir zaman %90 üstüne çıkamıyor. Bu da, kalan popülasyonun bitkiler üstünde hala çok zararlı olmasını engelleyemiyor.

  10. Merhaba, agrohomeopati ile ilgili birkaç video izledim. kitap satışıda yapıyorlarmış. Bir videolarını izlerken Mine Pakkener hocamızın izlediğini görünce güvenim arttı. Sizin bu yönde uygulama veya denemeleriniz oldu mu acaba?

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*