Bahçede köpek atıklarıyla başetme – kompost

Severek hayatımıza kattığımız evcil hayvanlarımızın atıkları, tıpkı bakımları gibi bizim sorumluluğumuz haline geliyor. Kedi bakmadığımız için bu konuda fazla bilgimiz yok, ama hem kent hem de kır ortamında köpek tecrübemiz çok. Kentte belli saatlerde gezdirerek hareket ve sosyalleşme ihtiyacını karşıladığımız köpeğimiz, bu esnada ihtiyacını giderir, biz de yanımızda taşıdığımız poşetlerle temizliğini yapardık.

Kırevine taşındıktan sonra bu düzen haliyle bozuldu, köpeğimiz de bizimle birlikte açık havada daha fazla zaman geçirmeye başladı. Bu esnada haliyle tuvalet ihtiyacını bahçenin kendince uygun bulduğu köşelerinde gidermekte bir sakınca görmedi. Bu atıkların kendi kendine bozunması (dekompoze olması) belli bir zaman aldığından toplanması şart, ancak sorun bunları topladıktan sonra başlıyor.

Biliyoruz ki, köpek ve kedi dışkıları, insanlara da bulaşabilen bazı tehlikeli mikroorganizmalar veya parazit yumurtaları içerebiliyor, bu nedenle bunların, kompost olduktan sonra bile, yenebilir hiç bir gıdaya yaklaştırılmaması gerekiyor. Bu durumda, bahçede biriken bu atıkların kokmadan ve diğer kompostlara karıştırılmadan dönüştürülmesi için ne yapabiliriz?

Meyvelitepeye taşındıktan sonra, dağ başında ve komşusuz olmanın serbestliğiyle, bu atıkları çanta bidondan hazırladığımız bir faraş ve küçük bir el çapası yardımıyla el değdirmeden toplayıp bahçe dışında ağaçlık bir alana atıyorduk. Ancak gel zaman git zaman bunları attığımız bölgede coşan bitki örtüsü dikkatimiz çekince, bu atıkları bahçede süs bitkileri, çiçekler ve ağaçların bulunduğu bölümlerde değerlendirebileceğimizi düşünerek çözüm arayışına geçtik.

Bu işi, daha önce “Sürdürülebilir kompostbaşlıklı yazımızdaki tavsiyemize uygun olarak, yani “günlük aktivitelerimiz içinde bizi bıktırmadan, karşılamakta güçlük çekeceğimiz fazladan iş gücüne gereksinim duymadan” hallolacak şekilde çözmemiz gerekiyordu, öyle de yaptık.

İşin büyük kısmını doğaya bıraktığımız, son derece basit bu yöntemi tarife bile gerek olmadığını düşünüyorduk, fakat aynı problemi yaşayanların ricaları üzerine paylaşıyoruz.

Gereken malzemeler:

  1. Atık toplama küreği/faraşı ve el çapası
Soldaki bizim çanta bidondan bozma küreğimiz, sağda küreğin yapılışıyla ilgili bir kaynak

2. Uygun kap (tercihan 2 adet)

Kap seçimi: Bu iş için sadece alttan delikli, güneş ışığını yansıtmayıp soğuracak koyu renklerde, kapaklı, büyükçe bir kap gerekiyor. Delikler solucan girebilecek büyüklükte olursa ortam kendileri için uygun olunca içeri girebilirler.

Biz elimizin altında bulunan yaklaşık 50-60 cm çapındaki büyük boy, siyah, altı delikli plastik saksıları kullandık, üzerlerine rüzgarda uçmayacak, su geçirmeyen ancak çok sıkı kapanmadığı için belki biraz hava geçirebilecek, yine elimizde bulunan plastik, siyah varil kapaklarını örttük. Bu saksıların en iyi tarafı, güneş altında kalınca diğer plastikler kadar çabuk kırılmamaları, dolayısıyla daha uzun ömürlü olmaları ve altlarının zaten delikli olması.

3. Karbon malzemesi

Atıkların üzerini tamamen örtecek ve koku çıkışını engelleyecek, nem tutabilir ve kolayca bulunabilir bir malzeme kullanmak gerekiyor. öğütülmüş dal, coco-peat ve benzeri.

Biz sebze adalarında da kullandığımız için hemen her zaman elimizin altında bulunan coco-peat kullanmayı tercih ettik. Coco-peat kalıplar halinde satın alınabiliyor, bir kalıp su çektikten sonra 60 litre oluyor, dolayısıyla tek bir kalıp uzun süre yeterli geliyor.

Coco-peat kalıbını bir kovaya dikey olarak oturtup kısmen ıslatıyoruz. Topak halde kalmayan nemli toprak kıvamında ıslanan kısmı ufalayıp atıklar üzerinde kullanıyoruz. Böylece cocopeat’in her defasında tamamının ıslanmasını beklememiş oluyoruz.

4. Süzgeçli sulama kabı veya bahçe hortumu

Yığını nemli tutmak için zaman zaman sulamak gerekiyor.

5. Başlatıcı taze kompost veya toprak (opsiyonel)

Topraktaki veya taze komposttaki mikroorganizmaların kendiliklerinden gelmesini beklemek yerine ilk başta ve ara ara bir iki avuç ekliyoruz.

Uygulama:

Seçtiğimiz kabı bahçenin bol güneş alan, çok yol üstü olmayan bir bölümünde doğrudan toprak üzerine yerleştiriyoruz.

Kabın tabanına karbon içerikli malzemeyi, biraz toprak veya kompostla karıştırarak, iki üç santimlik bir tabaka halinde serpiştiriyoruz. Bu taban üzerine topladığımız atıkları döktükten sonra, atıkların üzerini tamamen örtecek şekilde karbon içerikli malzememizi serpiyoruz.

Karbon malzemesi yeterince nemli değilse bir miktar su ile nemlendiriyor ve kabın kapağını kapatıyoruz.

Kompost kabı içindekiler, yaz aylarında daha çabuk olmak üzere, bir yandan dekompoze oldukları için kap çok çabuk dolmuyor. Kap tamamen dolunca yeni kompost kovasına geçiyoruz. Ancak dolu kovayı da zaman zaman nemlendirmeyi ihmal etmiyoruz. İyice dekompoze olan atıkların bulunduğu kovayı, artık bu aşamada zaman zaman karıştırarak durumu kontrol edebiliriz.

Doğanın hünerli ellerine bırakılan atıklar bizi yormadan, üzmeden, kokmadan kompost haline geliyor.

Önemli hatırlatma:

Uzmanlar köpek veya kedi atıklarıyla yapılan kompostların patojen mikroorganizmalar ve parazitlerden arınması için en az iki yıl beklemesi gerektiğini belirtiyor. Yukarıdaki yöntemle yaptığımız kompostun zararlı mikroorganizmaları ve olası parazitleri ve yumurtalarını öldürecek minimum 75 C dereceye kadar ısınıp ısınmadığından emin olmadığımız için, biz bunu kesinlikle yiyecek maddeleri yetiştirdiğimiz bölümlerde kullanmıyor, diğer kompostlarımıza karıştırmıyor ve eldivensiz dokunmuyoruz. Evde küçük çocuklar varsa, onların ve evcil hayvanların oyun alanlarında da kesinlikle kullanılmaması gerektiğini hatırlatalım. Özellikle kedilerde bulunan “Toksoplazma” nedeniyle, kedi atıklarında daha da dikkatli olunması gerekiyor. Ayrıca kedi kumu selüloz bazlı değilse kompost içinde dekompoze olmuyor.

Köpek veya kedilerin kullandığı kimi ilaçların solucanların kompost ortamında sağ kalmasını önleyebildiği görülmüş, dolayısıyla bu tip atıklarda solucan kullanmak isteyenlerin buna dikkat etmeleri öneriliyor. Biz bu kompostu yaparken, malzemeyle mümkün olan en az etkileşimi tercih ettiğimiz için özel olarak solucan vs. kullanmayı tercih etmedik.

Bahçesiz evlerde veya dairelerde yaşayanların bu atıkların çevreye zararına karşı yapabileceklerinin en iyisi bunları atarken doğada bozunabilir torbaları tercih etmeleri veya mümkünse atıkları toplayıp tuvalete atarak sifonu çekmeleri (EPA’nın tavsiyesi).

Her kompostta olduğu gibi bunda da herkesin kendine en kolay gelen ve sürdürebileceği yöntemi seçmesi en doğrusu. Atıkları doğanın eline teslim ettiğimizde er ya da geç kompostlaşıyor, yeter ki bu süreci önleyecek uygulamalardan kaçınalım.

Referanslar:

USDA – Composting Dog Waste

University of Florida – IFAS Extension – Composting Dog Waste

11 Comments

  1. Teşekkürler. Size ne kadar olağan gelse de, paylaştığınız deneyimler çok değerli… Hazır köpek ve atıktan söz etmişken, bahçede dolaşan köpeklerin idrarı konusunda neler yapılabileceğinden de bir ara söz edersiniz umarım. Köpeğimizi kaybedeli birkaç yıl oldu. Onun gezebileceğini düşündüğümüz bahçemize ise birkaç hafta sonra kavuşacağız. Bir köpek sahiplenmenin eşiğinde ve hala kararsızız… Selamlar.

    • Köpek hep aynı yere idrar yaparsa, fazla amonyum azotu sebebiyle oradaki bitkileri kurutur. İdrar yapılan yere su dökerseniz bu problem ortadan kalkar.

  2. Merhaba, bizimde evde baktığımız üç köpeğimiz var. Köydeyiz, 16 dönüm arazi içinde yaşıyoruz.Veterinerle rutin aşı kontrolü yapıyoruz. Yazınızdaki eldivenle veya kürekle köpek kakalarını toplamak ve yenecek sebze vb. uzakta tutmak dikkatimi çekti. Çünkü bu konuda hassas davranmıyoruz. Kompost yapıyoruz, köpeklerimizin kakalarınıda çalılık halinde olan ıtır, sardunya gibi bitkilerin altında biriktirmeye çalışıyoruz. Bazen iş zıvanadan çıkabiliyor. Yetiştirdiğim rokanın yanına yapmış, bizim yaramaz Totoro. Şimdi daha dikkatli olacağım. İç parazit vb. aşıları olsa bile risk taşıyabiliyorlar anladığım. Çok yararlı bilgiler paylaşıyorsunuz, teşekkürler.

    • İç parazit ilacı eğer varsa parazitin atılmasını sağlıyor ama bu yumurtalarının hayvanda varolmaya devam etmesine ve dışkısını kontamine etmesine engel değil bildiğim kadarıyla. Aşılar da belli hastalıklara karşı koruyor ama salmonella benzeri insanlarda hastalık yapan bakterileri önleme imkanı yok. O yüzden dikkatli olmakta yarar var.

  3. Merhaba sevgili meyveli tepe ailesi
    Ben ağaçlarda ve bostan da bor kullanımıyla ilgili bilgi bulmaya çalışıyorum
    Özellikle ilkbahar donlarına karşı nasıl ve hangi oranda kullanmalıyım
    Ama gördüğüm genelde deneme yanılma ile kullanıyor herkes
    Bi de kimyasal kullanmak istemiyorum ama bor nasıl bir madde onu da bilemedim
    Bu konuda bana bilgi ya da kaynak gösterebilir misiniz
    Şimdi den çok teşekkür ederim iyi ki varsınız

    • Bor elementinin ilkbahar donlarına karşı kulanılabileceğini nereden duydunuz? Böyle bir şey yok ki.

      Bor, bitkiler için gerekli bir element olsa da, olması gereken miktar o kadar küçük ki. Fazlası toksik olduğu için bitkilere ölümcüldür. Ezbere bor kullanmanızı tavsiye edemem.

    • Çok büyük olmayan ağaçlarda don örtüsü kullanılabilir. Biz hiç kullanmamış olsak da bazı bakterilerin bitki yüzeyinde donmayı geciktirdiği bilinmektedir.

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*