Kara Altın -1

Dünyamızda doğayla ilgili olup biten her şey bize kaynaklarımızı dikkatli kullanmamız gerektiğini hatırlatıyor. Çöplerimiz doğal olmayan dağlar oluştururken, bu dağları küçültmek için hepimiz elimizden geleni yapmak durumundayız. Bunlardan biri de organik atıklarla elde edebileceğimiz kara altın, arkabahçe mucizesi, kompost ya da bildiğimiz adıyla gübre. Bir çok konuda olduğu gibi burada da tek yapmamız gereken doğanın ne yaptığına bakıp onu taklit etmek.

Kompost konusuna girmeden önce aklıma geliveren bir anımı anlatmak istiyorum. Bir zamanlar çalıştığım yerde aralarında Amerikalıların da bulunduğu bir grupla öğlen yemeğine inmiştik, yemekler tabldot usulü servis edilirdi. Amerikalı arkadaşlardan biri yiyeceğimiz yemeklerin Türkçe adlarını sordu. O gün menüde bulunanlardan biri de kompostoydu, adını söylediğimizde arkadaşın yüzünün aldığı şekli hala gülümseyerek hatırlıyorum. Bize hoş bir meyve tatlısını çağrıştıran komposto kelimesi, onlarda gübre sözcüğünün bizde yarattığı etkiyi yaratıyor olmalı. Gübre sözcüğü kulaklarımıza cazip gelsin gelmesin, organik atıkları değerlendirenler sonunda ortaya çıkanın olağanüstü kaliteli mis gibi bir toprak olduğunu bizzat görmüştür.

Artık yalnızca bahçeli evlerde oturanlar değil, apartman dairelerinde yaşayanlar da çöplerini azaltmaya yöneliyor. Kompost yapımı benim hep biraz kafamı karıştırmıştır, içine ne katılır, ne katılmaz, neler kokar neler kokmaz, bu ve bunun gibi sorular. Şimdi kafa karıştırmadan nasıl kompost yapılacağına dair öğrendiklerimi bir bir anlatacağım.

Çoğu kişi zaten bilir ama kısaca hatırlatalım, kompost yapma işi toprakta yaşayan binlerce mikro organizmanın başlattığı doğal bir sürece dayanır. Bu organizmalar nemli organik atık yığınlarında beslenir ve süreç esnasında epey yüksek bir ısı yaratırlar. Isı yükseldiğinde bakteri, mantar ve böcekler de ziyafete katılır. Isı düştüğünde yığının karıştırılması, bu canlılara oksijen sağlayacağından yeniden ısı yaratarak çalışmaya devam ederler ve bu arada yükselen ısı zararlı organizmaları da öldürür. Kompost oluşumu sırasında daha önce yükseldiği halde artık ısının hiçbir şekilde yükselmemesi, mikro organizmalar açısından ziyafetin bittiğine, bizim açımızdan ise humusa benzer toprağımızın hazır olduğuna delalettir.

Elde edilen kompost, gübre olarak bitki ekerken toprağa karıştırılabilir; çimlerin üzerine serpilerek kullanılabilir, saksı diplerine eklenebilir veya kompost çayı yapılabilir. Basit usulde kompost çayı yapmak için eski bir kumaş çuval veya yastık kılıfına dolduracağınız kompostu bir kap içindeki suya batırın ve su çay rengini alıncaya kadar bekletin veya üç ölçü suya bir ölçü kompost katın ve bu çayla bitkilerinizi sulayın, özellikle de büyüme sezonunda.

Ayrıca kompostu kışın soğuktan koruyucu olarak bitkilerin dibindeki toprağın üzerine yaymak da mümkün. Bu iş için rendelenmiş tahta parçaları da kullanılabilir. Kompostu içine ayrıca toprak karıştırmadan fide yetiştirmek amacıyla da kullanabilirsiniz.

Kompost yapmaya başlamadan önce tabii ki bir kompost kabı veya mekanı seçmek gerekli. Kendi kendinize yapabileceğiniz bir kompost kabı kullanabileceğiniz gibi, bahçeli evlerde üstü açık üç tarafı kümes teli, tahta çit veya briket ile kapatılmış bir de kapısı olan bir yer hazırlayabilirsiniz. Hazır satılan kompost kutularından almanız da mümkün veya çivi ile delikler açtıktan sonra çevirmek için bir de kol ilave edebileceğiniz eski su depoları, bidonlar vs. de bu iş için kullanılabilir. Kompost işini hızlandırmak ve güneş enerjisinden yararlanmak için genellikle bu kaplarda koyu renkler tercih ediliyor.

Gelelim kabın içine koyacaklarımıza. Kompostun tarifi, kısaca “BESİN, SU, HAVA” olarak özetlenebilir. Hava organizmalara oksijen sağlayarak “aerobic” ya da esprili bir çeviriyle “havalı kompost” yapma olanağı sağlar, aksi halde havasız kompost olayı gerçekleşir ve çürük yumurta kokusu her yanı sarar. Bu yüzden kompost yığınlarını belli aralıklarla havalandırmak, ya da hava alabilecek araç gereçler, kaplar kullanmak en iyisi.

Havalı kompost yapmanın da iki yöntemi var, sıcak ve soğuk kompost. Soğuk kompost geniş bahçesi olup da bu işe daha az zaman ve fiziksel güç ayırmak isteyenler ve asıl amacı çöpleri azaltmak olanlar için ideal. Soğuk kompost için kuru ve yaş organik malzemeleri bir çukurda ya da bahçenin bir köşesinde biriktirebilir ve çürüyüp toprağa karışmaları için doğanın marifetli ellerine bırakabilirsiniz. Soğuk kompost yaklaşık bir yılda kullanılabilir hale geliyor.

Öte yandan sıcak kompost biraz daha çabuk sonuç veren (bazen iki hafta), ama karşılığında biraz da uğraştıran bir işlem. Sıcak kompost hazırlarken nelere dikkat edeceğimize gelince:

Hava en önemli elemanlardan biri, bu nedenle yığını sık sık alt üst ederek havalandırmak gerekiyor, ağır bir koku havanın yetersiz olduğuna işaret. Havalanan kompost yığınının içinde yükselen ısı zararlı organizmaları yok ettiği gibi kompost sürecini de hızlandırır. Kompost yığınınızı çit içinde oluşturduysanız en basit şekilde bir bahçe tırmığıyla alt üst ederek havalandırmanız mümkün, ya da delikli bir boruyu yığının orta yerine dikey olarak yerleştirmek veya kuru dal demetlerini yığının çeşitli katmanlarına yerleştirmek de havalandırma için işe yarar yöntemler. Ayrıca kompost yığınının altına kuru dallar veya hava geçirebilecek şekilde yerleştirilmiş tahta parçaları koymak da iyi bir fikir. Kompostu delikli bir kapta yapıyorsanız, kabı zaman zaman ters yüz etmenin veya yuvarlamanın iyi olacağı belirtiliyor.

Su ikinci önemli etken. Kompost yığını sıkılmış sünger kadar nemli olmalı, yani dokununca nemi hissedebilmelisiniz ama sıkınca su akmamalı. Yığını ara sıra bir dal parçasıyla açılacak deliklerden sulamak gerekli, çok kuruduysa o zaman yığını boşaltıp her tabakayı yeniden nemlendirmek gerekiyor, kuru yaprak gibi malzemeleri suda beklettikten sonra yığına eklemek iyi bir fikir. Çok ıslak olan yığını ise biraz güneşe serip kurutmalı ve içine biraz daha kuru malzeme eklemek gerekiyor.

Besine gelince, benim açımdan en kafa karıştırıcı bölüm. Kompost sözlüğünde karbondan zengin odunsu malzemeler (kuru yaprak, kağıt, ağaç kabuğu yosunu, talaş, mısır sapları, kuru ot ve saman) “kahverengi” içerik olarak adlandırılır. Bahçe artıkları, hayvan gübresi, çay ve kahve artıkları, kıl, yiyecek artıkları nitrojenden zengin “yeşil” içeriği oluşturur. Çim ve otların ise kurumuş artıkları kahverengi, taze biçilmiş olanları ise yeşil gruba girer.

Başarılı bir sonuç için şu basit kuralı unutmamak gerekir. Komposta katılacak kahverengi ve yeşil içeriklerin ağırlığı yarı yarıya olmalıdır. Malzemeyi tartmanız gerekmez, sadece tahmini olarak bu oranı ayarlamak yeterli olur. Zamanla bu oranı yemeğe tuz atar gibi göz kararı doğru olarak yapmayı öğrenirsiniz. Yığın yeterince ısınmıyorsa yeterince “yeşil” içerik yoktur, amonyak gibi kokuyorsa “kahverengi” malzeme ilavesi gerekmektedir.

Kullanılacak malzemelere gelince, aşağıdaki tabloda “C” ile işaretli olanlar karbon içerir ve kahverengi grubuna girer, “N” ile işaretli olanlar ise nitrojen içerir ve yeşil gruba girer:


Malzeme Türü

Kullanmalı mı?

Karbon(C)/

Nitrojen(N)

 Ayrıntılar

Su ve
deniz yosunu

Evet

N

İyi besin kaynağı

Kömür
veya odun kömürü külleri

Hayır

Bitkilere zararlı maddeler bulunabilir

Boyanmamış,
ham ahşap, odun külü

Dikkatli
olun

Nötr

Sadece az miktarda eklenebilir, yığını fazla alkali yapıp, kompost oluşumunu
durdurabilir

İçecekler,
mutfak kullanım suyu

Evet

Nötr

Yığının
ortasını nemlendirmek için iyi. Fazla su katmayın.

Kuş
gübresi

Dikkatli
olun

N

Yabani ot tohumu ve hastalık mikrobu taşıyor olabilir

Mukavva

Evet

C

Kullanacaksanız küçük parçalara ayırın. Islanınca daha kolay çürür. Çok fazlaysa geridönüşümü
tercih edin

Kedi
dışkısı veya kumu

Hayır

_

Hastalık mikrobu taşıyabilir. Kaçının

Kahve
kalıntısı ve filtresi

Evet

N

Solucanlar çekilmiş kahve kalıntısı ve filtrelerini sever

Kuru mısır
sapları ve koçanları

Evet

C

Önceden iyice parçalayıp nitrojenden zengin malzemeyle iyice karıştırmak en iyisi

Kompost
başlatıcı

Gerek
yok ama olur

Nötr

Gerçekten ihtiyaç yok ama zararı da yok

Hastalıklı
bitkiler

Dikkatli
olun

N

Yığınınız yeterince ısınmazsa, organizmalar ölmeyebilir, bu nedenle dikkatli olun. Bir
kaç ay iyileşmeye bırakın ve çıkan kompostu hastalanan bitkilerde veya
onların yakınında kullanmayın.

Köpek
dışkısı

Hayır

Kaçının

Çamaşır
kurutma makinesi atıkları

Evet

C

Komposta katın. Nemlendirmek işe yarar.

Yumurta
kabukları

Evet

 

Kırarak ilave edin, ezmek işe yarar.

Balık
artıkları

Hayır

Kemirgenleri cezbedebilir ve koku yapabilir

Kıl

Evet

N

Serpiştirin ki yumak yumak kalmasın

Kireç

Hayır

Kompost faaliyetini durdurur. Kaçının.

Gübre
(at, inek, koyun, keçi, tavuk, tavşan, domuz)

Evet

N

Müthiş nitrojen kaynağı. Karbondan zengin malzemelerle karıştırın ki daha kolay çürüsün.

Et, her
türlü yağ, kemik

Hayır

Kaçının

Süt,
peynir, yoğurt

Dikkatli
olun

Nötr

Hayvanları cezbetmesin diye yığının derinlerine ilave edin.

Gazete

Evet

C

Parçalayın daha çabuk erir. Çok fazla gazete varsa geridönüşümü tercih edin. Parlak
renkli kağıtları eklemeyin

Meşe
yaprakları

Evet

C

Yaprakları parçalamak daha hızlı sonuç verir, aksi halde yavaş çürür. Asidiktir.

Talaş
ve odun rendesi (ham odun)

Evet

C

Yüksek karbon içeriğini çürütmek için pek çok nitrojen malzemesi gerekir. Fazla
odunsu malzeme ve ham olmayan ahşap kullanmayın,

Çam
yaprakları ve kozalakları

Evet

C

Yığına fazla doldurmayın. Bunlar da asidiktir ve geç çürürler

Yabani
otlar

Dikkatli
olun

N

Önce
yayıp kurutun sonra ekleyin

Çim, ot,
sarmaşık

Dikkat

N

Köklü
ot ve çimin kompostta büyümeye devam etmemesi için kompostun yeterince sıcak
olduğundan emin olun.

Ayrıca, komposta zehirli ilaçlarla ilaçlanmış bitkileri eklemeyin. Ceviz yaprakları da bitkileri öldürebilecek maddeler içerdiğinden genellikle komposta ilave edilmez. Bunlar dışında ekleyeceğiniz kalın meyve sebze kabuklarını da küçülterek daha hızlı çürümelerine yardımcı olabilirsiniz.

Komposta ne eklenir, ne eklenmez sorusunun yanıtını gayet ayrıntılı olarak bulduk. Sıra geldi sıcak kompost yığınının nasıl yapılacağına, bunu da bir sonraki yazıda anlatacağım.

Güncelleme: Yumurta kabuklarını listeden çıkarttık. Komposta ilave edilmesinin hiç bir anlamı olmayan malzeme.

23 Comments

  1. Selamlar, güzel uygulamalarınız, fevkalade anlatım tarzınız bende müthiş bir şevk oluşturdu. Yüreğinize ve elinize sağlık. Daha önceden hiç ilgilenmediğim bahçe ve çiftliğe artık farklı bir gözle bakmaya başladım. Önümüzdeki hafta kompost yapımına başlıyorum. Firmaya gelen madeni yağların altındaki paletlerden yaklaşık 40 tanesini bahçeye gönderdim, ve tarifiniz üzerine yanyana kutu şeklinde çakıldı. Kompost için saman, budama fazlası, bitki, çim vs.’den yana materyal sıkıntısı yok. Baklavacı ve et lokantası kiracım var. Suâlim bunlar için olacak ; baklavacı günde yaklaşık 150 karton yumurta kırıyor ( Yumurta kabukları ve kartonları 🙂 ), et lokantasından da yüzlerce kilo domates, patates ve salatalık gibi sebze ve meyve kabuğu ve safrası çıkıyor 🙂 . Bunları bol şekilde kullanmam kompostumu hızlandırır ve içeriğini zenginleştirir mi? Acaba süper kompost olur mu? Başından hata yapmak istemiyorum, ne de olsa zaman isteyen bir uygulama. Teşekkür ederim. Halit BAŞER

  2. Halit bey, burada derleyip sunduğumuz bilgilerin yararlı olduğunu öğrenmek çok sevindirdi bizi.
    Sanırım iyi bir kompostun sırrı besin, su ve havanın dengeli bir biçimde kullanılmasında yatıyor. Bana kalırsa hava almasını sağladığınız; yeşil ve kahverengi malzeme oranlarını dengelediğiniz sürece kompostunuzun başarılı olmaması için bir neden yok. Öte yandan bu malzemelerle süper kompost olur mu sorusunun yanıtını sizden bekleyeceğiz. Deneyimlerinizi ve sonuçlarını bizimle paylaşırsanız hepimize yararlı olur, zira biz de şimdilik komposta yeşil malzeme olarak sadece biçilmiş çim ekleyebiliyoruz.

  3. Merhaba,

    Acaba pisi pisi adıyla bildiğimiz otu biçip komposta koyabilir miyiz?

    • Otlar yeşil ise nitrojen kaynağı, kuru ise karbon kaynağı olarak kullanabilirsiniz.

      • benim küçük amatör bir bahçem var. inşaallah önümüzdeki baharda sizin sebze adalarından yapacağım. baharda bahçenin ekili olmayan yerlerinde bol miktarda pisi pisi otu bitiyor. kompostu hazırlarken bunun yanında bir de gübre kullanmam gerekecek sanırım? adaları kurarken metrekare başına ne kadar kompost kullanmayı öneriyorsunuz?

  4. Merhaba,

    Blogunuzu zevkle izliyorum ve çok faydalı buluyorum.
    Yazılarınızda birkaç yerde sıcaklık teriminin yerine ısı terimini kullandığınızı gördüm.
    Çok izlenen bloğunuzda belki bir katkısı olur diye hoşgörünüze sığınarak aşağıdaki bilgilendirmeyi yapıyorum.

    Saygılarımla.

    Isı ve sıcaklık ölçülebilir büyüklüklerdir.
    Isı enerji çeşididir,sıcaklık enerji değildir.
    Isı kalorimetre ile,sıcaklık ise termometre ile ölçülür.
    Isı birimi calori veya Joule’dür Sıcaklık birimi ise sadece Derece’dir.

  5. Merhaba,

    Yumurta kabuklarini komposta koymanin anlamsiz oldugunu soylemissiniz, bunu biraz daha acmaniz mumkun mu? Komposta girip oldugu gibi mi cikiyor? Komposta koymak ve bahceye serpmek arasinda fark mi yok? Kirdigimiz ya da hasladigimiz yumurta kabuklarini nasil degerlendirmeyi onerirsiniz?

    Tesekkur ederim

    • Yumurta kabukları ne kompostta ne de bahçede ayrışmaz, olduğu gibi kalırlar. Ayrışması için sirke gibi bir asitte reaksiyona sokmak gerekiyor. Çoğu zaman bu da gerekmez çünkü ülkemizde kalsiyum eksikliği olan toprak çok nadir, genellikle kalsiyum fazlalığı vardır. Tavuklarınız varsa yumurta kabuklarını kırıklayıp onlara verin. En iyi kullanım öyle olur.

      • Cok tesekkur ederim aciklamaniz icin. Haslasam da kirsam da mutlaka yumurta aki kaliyordu kabuklarda, komposta koymak istemiyordum bu haliyle, yikamam ya da ayiklamam gerekiyordu.

  6. Merhaba,

    Ilk kompost denememde cok fazla kirpilmis cim kullanmisim ve balcik kivaminda, agir kokulu bir ‘sey’ olmustu, guneste kurutarak, surekli karistirarak, karton, kurumus cim vs ekleyerek ‘hala’ kurtarmaya calisiyorum. Ikinci kovamda her sey yolunda gidiyordu, cok guzel isinmisti, onceki gun karistirip hafif sulayip kapagini kapatmistim. Ancak bugun kapagini actigimda cok fazla miktarda, uzun sapli, gri/beyaz mantarlarla ve yogun mantar kokusuyla karsilastim. Heyecanla karisik hayalkirikligi yasadim. O kaygiyla hizlica internete goz atinca sporlar dagilmadan temizlenmeli seklinde yazilarla karsilastim ve tamamina yakinini ayiklayabildim. Sonradan okudugum yazilarda bunun kompostta islerin yolunda gittiginin isareti oldugunu, odunlari parcaladigini, komposttan cikarmaya gerek olmadigini, vs. okudum. Sizin bu konuda bir tecrubeniz oldu mu? Kompostum olgunlasinca sebzelerimde kullanmamin sakincasi olur mu sizce?

    Vakit ayirip cevap yazabilirseniz cok memnun olurum. Tesekkur ederim

  7. Öncelikle paylaşılarımlarınız harika ve çok yararlı: soru 1 : Deniz yosunu değilde, Akarsu yosunu ve ormanda oluşan yosunlardan kullanabilirmiyiz, deniz yosunuyla farkı ne ? soru 2: sizce ticari amaçla kurulan bahçelerde kompost ve enzim yapımını düşünürsek gerek zaman gerekse işçilik maliyetlerini düşündüğümüzde, hangisini önerirsiniz teşekkür ederim.

    • İyide ihtiyaç fazlası olan kompostu satabilirmiyiz pazarı varmıdır değeri fiyatı nedir .. saygılar

      • Bu konudaki yazılarımız ticaret erbabı için değil, çiftçi içindir. Bir çiftçi için ihtiyaç fazlası kompost diye bir tanım olabileceğini düşünmüyoruz.

    • Kullanabilirsiniz. Her şeyden önce hepsi organik maddedir. Bazı yosun türleri arasında bitki aktivatörü özellikli içerik farkları olabilir. Kurulu bahçenin satılmak üzere zirai ürün üretiyor olmasının bu bakımdan bir önemi yok. Aksine, satmak maksadıyla tarım ürünleri üreten çiftçiler için toprağın her yıl olabilecek en az dış girdiyle, üretken kalması sürdürülebilirlik bakımından çok önemlidir ve çiftçilerimiz herkesten daha çok topraklarının sağlıklı kalmasını gözetmeliler. Bu bakımından enzim, muhtelif kompost metodları biribirlerine alternatif değildir. İmkanlar dahilinde elde bulunan tüm malzemeler, her türlü yöntem ile organik maddeye dönüşmeli ve besin döngüsüyle tekrar toprağa kazandırılmalıdır.

  8. Kahve kalıntısı ve filtresinin azot kaynağı olduğu belirtilmiş ; kahve kalıntısı azot, filtresi karbon kaynağı değil mi? Bir de yumurta kabuklarının üzeri çizilmiş ama birçok yabancı kaynakta, kum tanesi gibi küçültülmesi koşulu ile solucan kabında asit düzenleyici olarak kullanılabileceği ve solucanların bu malzemeleri öğütücü madde(grit) olarak kullanabildikleri yazılıyor. Size göre bu bilgiler doğru değil mi?

    • Yerli yabancı, çoğu kopyala-yapıştır kaynakta sıcak başlayan komposta yumurta kabukları konması öneriliyor. Ancak, kompost ortamı asitik olmadıkça yumurta kabukları dekompoze olmuyor, senelerce öylece kalır. Öğütülüp öğütülmemesi bu durumu değiştirmiyor. Solucan gübresinde öğütülmüş kabukların solucanların sindirim sisteminde öğütücü kum gibi kullanılmak üzere grit olarak işlevi olabilir.

      Kahve filtresinden maksat, kullanıldıktan sonra filtresiyle beraber kahve kalıntısıdır.

      Bu yazıyı 2008 yılında yazmışız. Üzerinden 15 yıl geçmiş, arada geçen zamanda birçok farklı şeyi deneyimlemişiz. Bu sebeple, dört bölümlük “Karbon,Karbon Hasadı, Organik Madde ve Kompost” yazı dizisini okursanız geçen zaman zarfında kompost konusundaki gözlemlerimize ulaşabilirsiniz.

      • Yaklaşık bir yıldır bokashi yöntemi ile prekompost hazırlayıp toprağa gömüyordum. Altı hafta önce 5000 adet solucan edinerek yeni bir kompost deneyimine adım attım. Amacım iki yöntemi birleştiren bokashi-vermicomposting sistemi ile kompost elde etmek. Bokashi yöntemi ile elde edilen precompost başlangıçta asidik olduğu için, bu yöntemi kullananların asitlik seviyesini düzenleme amacı ile toz haline getirilmiş yumurta kabuğu ile yine yazınızda kullanımı önerilmeyen kireci ( minimum %95 caco3 tarım kireci) eser miktarda kullandıklarına ilişkin bilgiler okudum.
        Doğru bilgiye ulaşmaya ve ulaştığım bilgiler doğrultusunda hatalarımı azaltmaya çalışarak ilerliyorum. Bu anlamda blogunuz benim için çok değerli ; yazının uzun zaman önce yazıldığının farkındayım, ama kompost başlığı altında ilk sırada yer aldığı için oradan başladım. Hepsini okuyup, takıldığım yerlerde bilginize başvuracağım.
        Cevabınız ve ilginiz için teşekkürler…

        • Hazırladığınız bokashi kompostunu solucan maması olarak kullanmak olabilecek en uygun kullanımlardan biri. Biz yıllardır öyle yapıyoruz. İçine de pH yükseltecek herhangi bir şey ilave etmiyoruz. Bokashi’yi solucan kabının/sandığının bir kenarına öylece döküp üzerine mukavvaları örtüyoruz. Bu malzeme solucan tüketimine uygun hale geldiğinde (en fazla 2-3 gün) solucanlar tüketmeye başlıyorlar. Tedbir olarak, solucan sandığına malzeme eklediğimizde solucanların kaçacakları bir yer mutlaka oluyor. pH veya başka bir sebepten solucanlar yeni malzemeyi beğenmezlerse seçim imkanları oluyor.

          Bokashi’yi solucanlara verirken pH’dan çok daha önemlisi, C:N oranı oluyor. Bokashi yaparken C:N oranı önemli değildir. Yani düşük C:N oranına sahip malzeme ile de gayet mükemmel bokashi olur. Ancak bu malzemeyi solucanlara vermeyi düşünüyorsanız durum farklı. Bokashi yaparken C:N yaklaşık 30 mertebesinde olacak şekilde yapmak, içine solucanların kolayca sindirebileceği karbon kaynakları eklemek gerek. Biz bunun için kırpılmış karton parçaları kullanıyoruz. Şayet bu yapılmamışsa, solucanlara verirken karbon oranını arttırmak gerekiyor. Bazen bunun için öğütülmüş ağaç dallarından yaptığımız, tamamen dekompoze olup bir tür torf formuna dönüşmüş komposttan karıştırıyoruz. Bu kompost’ın organik madde oranı %86, bunun da yarısı saf karbon olduğu için ve içerdiği lignin de tamamen dekompoze olduğu için solucanların sindirim sisteminden geçebiliyor ve çok seviyorlar.

  9. Anladığım kadarıyla C/N oranı hem solucanların sağlığı, hem de elde edilecek nihai kompostun niteliği açısından önemli. Bokashi kabına her ekleme yaptığımda bir miktar talaş serpiyordum, tavsiyeniz doğrultusunda her katmanın üzerine bir miktar da kırpılmış karton ekleyeceğim. Bir konuda daha fikrinizi almak isterim. Solucanları edinirken, temin ettiğim kişi iki çuval da seperatörden geçmiş hayvan gübresini solucan maması olarak kullanmak üzere vermişti. Besin ilavelerinde bokaşi ile beraber bu mamayı da kullanıyorum. Endüstriyel üretim yapanlar da %70 civarında hayvan gübresi kullanıyorlar diye biliyorum. Ben elimdeki gübre mama bittikten sonra, N kaynağı olarak sadece evsel mutfak atıklarımı kullanacak olursam elde edeceğim solucan gübresinin niteliği, hayvan gübresi kullanılarak elde edilen solucan gübresinden çok aşağıda mı kalır?

    • Önce şunu söylemeliyim. Talaş lignin (odun) içerdiğinden relatif olarak karbon içerse de dekompoze olmamış bir malzeme olduğu için solucanın sindirim sisteminden geçebilen, bu haliyle kullanılabilir bir karbon kaynağı değildir. Kırpılmış mukavva, karton, kağıt gibi malzemeler çok daha uygun olur.

      Mutfak atıklarıyla beslenmiş solucanlardan elde edilen solucan gübresi, hayvan gübresiyle beslenen solucanların gübresinden daha aşağı değildir. “Solucanlar, Solucan Gübresi ve Yaşam Üzerine” başlıklı yazı dizisinde bahsedilen araştırmalarda kullanılan solucan gübrelerinin tamamı bitkisel atıklarla beslenmiş solucanlara aittir.

      • Teaming with Microbes A Gardener’s Guide to the Soil Food Web adında bir kitapta şöyle bir ifadeye rastladım : “Most bacteria reach their limit when it comes to the noncarbohydrate lignin, another prevalent molecularly complex plant material. Lignin, the tough brown component of barks and woody materials, is a much more complex organic molecule than cellulose, made up of chains of interlinked alcohols ; these are resistant to the enzymes produced by most bacteria and are left for fungi to decay.” Tavsiyeniz doğrultusunda bokaşi kabına her mutfak atığını eklediğimde, kırpılmış kartondan oluşan bir katman da eklemeye başladım ama bir solucan yatağında, bakterilerin yanı sıra mantar aktivitesinin de mevcut olduğu düşünülürse sisteme eklenecek eser miktarda talaş da tolere edilebilir diyebilir miyiz?
        Fikrinizi almak istediğim bir başka problem ise yaşadığım yer olan Mersinde yazın çok sıcak geçmesi ile alakalı. Solucanları bahçede tutuyorum ve onları bahçenin mümkün olan en gölgeli yerine konumlandırdım. Ancak ısı kontrolü ile ilgili bir hata ölümcül olacağı için biraz tedirginim. Sisteme eklenen mamanın da ısıyı artırıcı etkisi olduğunu biliyorum ; öte yandan düşük sıcaklıklarda olduğu gibi yüksek sıcaklıklarda da solucanların beslenme aktivitelerinin yavaşladığını okuduğumu hatırlıyordum. Bu doğrultuda solucanları temin ettiğim kişiye yaz aylarında daha az besleme yapmanın iyi bir fikir olup olmayacağını sorduğumda, kendisi bana ısıyı artıran şeyin, hala yanmaya devam eden hayvan gübresi, ya da iyice çürümemiş olan meyve sebze atıkları gibi iyi fermente edilmemiş atıklar olduğunu ve solucanların bahar ve yaz aylarında daha çok mama tüketip daha çok üredikleri ve bu dönemlerde mama azaltmanın doğru bir yaklaşım olmadığı yönünde bilgi verdi. Bokaşi sistemi ile hazırlanan mamanın da, fermente bir atık olması nedeni ile solucan kabına eklendiğinde ısıyı artırıcı etkisinin daha az olacağı söylenebilir mi?

        • Bu yazının tarihi 18.1.2008. Kompost konusunda yazdığımız son yazı ise bundan tam 10 yıl 5 ay sonra, “Karbon, Karbon Hasatı, Organik Madde ve Kompost – Bölüm 4” isimli, dört bölümlük dizinin son yazısı 🙂

          Alıntı yaptığınız döküman E.Ingham’ın bir yazısı ve evet, lignin toprak organizmalarınca en uzun sürede parçalanarak dekompoze olan bir malzeme. Ancak, bu sürecin sonunda ortaya çıkan malzemenin %86 organik malzemeye ve %43 saf karbona dönüştüğünü, başka malzemelere kıyasla toprakta en kalıcı olabilecek bir organik malzeme olduğunu söylemeliyim. Buna rağmen, bokashi’ye talaş eklemenizi öneremem. Zira talaş, dekompoze oluncaya kadar mikroorganizmaların ve solucanların hemen kullanabileceği bir karbon kaynağı değildir. Bokashi’nin fermentasyon süreci içine ekleyeceğiniz talaşı hiç değiştiremez. Kağıt eklemenin yanı sıra az miktarda talaş da ekleyeyim derseniz bir sakıncası olmaz ama uzunca bir süre sonra da hala talaş olarak kalacaktır.

          Solucanlar beslenmeleri sırasında ısı üretmiyorlar. Solucan kabına aynı zamanda asker sineği larvaları da geliyorsa, onlar ısı üretiyorlar. Bunun dışında ayrıca bir sıcaklı artışı gözlüyorsanız, size söylendiği gibi malzemenin aerobik kompost sürecine giriyor olması kuvvetle muhtemeldir. Çok aşırı sıcak elbette solucanlar için uygun bir ortam olmayacaktır. Böyle bir durumda solucanlar olabildiğince kendilerini korumaya çalışırlar. Bunu yaz-kış farklı gibi düşünmemek lazım. Ilık, kışa göre daha sıcak bir mevsimde solucanların aktiviteleri de artar fakat bunun bir limiti de elbette var. Solucanlarınızı her daim gölge bir yerde ve iyi havalanır bir şekilde muhafaza etmenizde fayda var.

2 Trackbacks / Pingbacks

  1. Anonim
  2. Kara Altın – 4 | Meyvelitepe - Çılgın Kalabalıktan Uzak

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*