Yaprak Bitlerinden Kurtulmak

Bir önceki yazımızda yaprak bitlerini ve bazı doğru bilinen yanlışları anlatmaya çalışmış, kısaca bahsetmiş olsak da yaprak bitleriyle mücadeleyi ise biraz özet geçmiştik.

Tam da bu mevsim, hava sıcaklığının yükseldiği, bitkilerin taze sürgünleriyle hayata merhaba dediği zamanlar, yaprak bitlerinin de hızla yayılma, beslenme ve üreme zamanları. Yaprak bitleri bahçedeki çiçeklerden sebzelere, meyve ağaçlarının taze sürgün ve yapraklarına, hatta yabani otlara kadar, yeşili, siyahı, kırmızısı, sarısıyla çeşit çeşit her yerde, kimi taze sürgünleri kimi de yaprak altlarını kaplıyor. Şeker içeren dışkılarından faydalanmak isteyen karınca kolonileriyle birlikte bitkilerin üzerleri vızır vızır.

Deve sineği (Fotoğraf Meyvelitepe’de çekildi)

Yaprak bitlerinin düşmanı olan böcekler de boş durmuyor fakat yırtıcı böceklerin sayısı bu mevsim inanılmaz bir hızla çoğalan yaprak bitlerini toplamaya yetmeyebiliyor. Karıncaların, bitlerden faydalanmak için yırtıcı ve parazitleyici doğal düşmanları uzaklaştırmaları da cabası.

Müttefikten mahrum bırakmak

Karıncalar, bitlerin dışkılarını besin kaynağı olarak kullanmalarından dolayı bitlerin düşmanlarına karşı koruyucu görevi üstleniyorlar. Ağaçların tepe yapraklarında bit işgali olup olmadığı da çoğu zaman ağaç gövdelerindeki karınca trafiğinden anlaşılabiliyor. Bitleri karıncaların korumasından mahrum bırakmak önemli bir mücadele şekli olarak görülüyor.

Bunun için çeşitli yöntemler var. Biri, karınca tuzakları. Boraks, şeker ve biraz bal ve suyla hazırlanan sıvı yem, kapağına birkaç delik açılmış küçük kavanozlara konarak bitkilerin dibine konuyor. Bu yemin susuz olarak boraks, pudra şekeri ve biraz bal ile hazırlananı da var. Böylece, karıncalara bitlerin verebildiğinden daha bol şeker sunulmuş oluyor. Boraks karıncalar için toksik olduğundan bir kaç gün içinde, kraliçe dahil, koloniyi bitirebilir. Bu yöntem, karınca-bit ilişkisinde bozulmaya da yol açabiliyor. Önceden bitleri koruyan karıncaların, bol şeker içeren başka kaynağın varlığı durumunda bu kez bitlere saldırıp öldürdükleri de tesbit edilmiş.

ipm.ucanr.edu/PMG/A/C-NC-APPL-LS.003.html

Özellikle ağaçlarda uygulanan bir yöntem de, ağaçların gövdelerinde karıncaların geçişlerini engelleyecek önlemler alınması. Bunun için gövdeye bir bezin sıkıca sarılması, bezin üzerine de kurumayan yapışkan sürülmesi karıncaları durdurmak için hayli etkili görünüyor.

Rahatsız edici bir zararlı olan yaprak bitleriyle mücadele yöntemleri çok çeşitli. Öyle ki, sosyal medyada yaprak bitinin konu edildiği yazılarda, başetme yöntemi olarak ev yapımı yüzlerce farklı yöntem sayılabiliyor. Bazen, yemek yapar gibi, soğan, sarımsak, biber, sabun ne varsa, muhtelif şekillerde birbirine karıştırılıp, kimi güneşte, kimi gölgede, kimi pişirilerek solüsyonlar hazırlanıp bitlere püskürtülmesi, bazen alkollü, sirkeli, karbonatlı, küllü, kükürtlü preperatlar hazırlanması, odun sirkesi kullanılması tavsiye ediliyor. Bu tariflerin kimi bir deneyime dayanıyor, kiminin de deneyim içermeyen tarifler olduğu belli.

Odun sirkesi ile yaptığımız bir denemeden de bahsetmeliyim. Son zamanlarda çok bahsi geçince temin ederek tavsiye edildiği gibi 1:20 oranında sulandırarak denedik. Ertesi gün kontrol ettiğimizde bit kolonisi yerli yerindeydi. Bu konuda yapılan bir bilimsel çalışmada da, pirolize tabi tutulan odun ve dalların türünün elde edilen odun sirkesinin işleviyle çok ilgili olduğu belirtiliyor. Neem ağacından yapılan odun sirkesi bitlere karşı başarılı olurken, başka ağaçlardan yapılan başarılı olmamış, ki bunun mantıklı bir açıklaması var.

Tuzak bitkilerle bitlere hedef şaşırtarak ürünü kurtarmak da tavsiye edilen bir diğer yöntem. Ancak yaprak bitlerinin yaşam döngülerine bakıldığında bu yöntemin de işe yaramayacağı aksine daha fazla bulaşıklığa yol açacağı anlaşılıyor. Zira bir bitkide yeterince kalabalıklaşan yaprak biti kolonileri, yeni bitkilerin kaşifleri ve yeni kolonilerin öncüleri olarak bu defa da kanatlı bitleri cepheye sürüyor.

Önceki yazımızda yazdığımız gibi, yaprak bitlerinin gücü, hızlı üreyebilmekten ve kolay yayılabilmekten geliyor. Bu bakımdan dünya üzerindeki en tecrübeli canlı türlerini oluşturuyorlar. Öte yandan, birey bir canlı olarak yaprak biti çok kolay üreyebilmesine karşılık hiç de dayanıklı değil, maruz kaldıkları pek çok şey onları kolayca öldürebiliyor.

Amacımız nedir?

Yaprak bitleriyle mücadelede amaç ne pahasına olursa olsun bitleri öldürmek olmamalıdır. Amaç, yaprak bitlerinin beslendiği bitkilerinize herhangi bir zarar vermeden bitlerin verdiği zarardan kurtulmaktır. Yani aslolan bitkiyi korumak, ikinci olarak da çevreyi korumak. Bu açıdan bakıldığında durum biraz çetrefilli hale geliyor.

Bitkilerde fitotoksite yaprak bitinden daha zararlıdır

Muhtelif sebeplerle bitkilere yapılan müdahaleler fitotoksiteye adaydır. Daraltılmış tanımıyla “Fitotoksite, bir bitki koruma ürününün bitkide geçici veya uzun süreli zarar oluşturma kapasitesidir” (1). Fitotoksite, çeşitli şekilerde kendini gösterir: renk değişmesi, bitki gelişiminde sapma ve yavaşlamalar, ölü doku oluşumu ve nekrozlar, şekil bozuklukları, bitkinin tamamen ölümü bunlardan bazılarıdır.

Bu yüzden herhangi bir sebeple bitkilere müdahalede bulunulurken, müdahalede kullanılan malzemeler, kullanım dozları, kullanılma zamanları, bitkinin durumu ve bitkinin türü ayrı birer değişken parametredir, bitkinin fitotoksite zararlarına uğramasında belirleyici olabilir.

Bunları birer uyarı mahiyetinde yazıyoruz. Zira, zararlılara karşı, belirli bir bilimsel saptamaya dayanmayan, ruhsatlandırılmamış, özellikle de evde, muhtelif tariflere göre, bazen de doğaçlama hazırlanan karışımlar hiç beklenmedik sonuçlara sebep olabilir.

Tüm zararlılarda olduğu gibi yaprak bitlerinde de, ruhsatlı bile olsa nörotoksinler ve benzeri zehirli içerik kullanılmasını asla önermiyoruz. Esasında buna ihtiyaç olduğunu da düşünmüyoruz. Bu gibi içerikler belki bitki koruma anlamında geçici de olsa zararlıyı öldürürler fakat, zararlıların direnç kazanmasının, hedef olmayan başka canlıları da öldürmesinin, bıraktığı zehir kalıntısıyla gıdalarımıza da bulaşmasının amacı aşan sonuçlar olduğunu düşünüyoruz.

Ruhsatlı organik içerikler

Yaprak bitlerine karşı en emniyetli ve etkisi kanıtlanarak dünyada ruhsatlandırılmış, zehir içermeyen preperatların kullanılmasının en doğrusu olduğunu vurgulamak isteriz. Bunların başında Azadirachtin aktif maddesini içeren Neem ağacından elde edilen ve farklı formülasyonlara sahip preperatlar, başta yaprak bitleri olmak üzere bazı zararlılara karşı etkilidir. Etiket dozlarına dikkat edildiği durumda fitotoksite riski yoktur.

İyi rafine edilmiş, yazlık yağ diye satılan, bu amaç için formüle edilmiş mineral yağlar da yaprak bitleri ve diğer yumuşak gövdeli zararlı böceklere karşı etkilidir. Etiket dozlarına ve uygulama zamanlarına dikkat edilmelidir. Her şeyde olduğu gibi, bunda da uygulama zamanları günün serin ve güneşin güçlü olmadığı saatler olmalıdır.

Bunlar haricinde yurt dışında ruhsatlı ve mekanik etki ile yaprak bitlerini etkileyen başka hazır formüle edilmiş preparatlar da var.

Evde yapılan karışımlar

Hazır olmayıp, hazırlanabilir preperatların bazıları bitki koruma literatürüne girmiştir. Bunların başında, başkaca hiç bir katkı içermeyen saf potasyum sabunları (yağ asitlerinin potasyum tuzları) geliyor. Yurt dışında, saf potasyum sabunu ve ince bitkisel yağlar kullanılarak özel olarak hazırlanmış bu karışımlar “insecticidal soap” olarak satılır. Belli oranlarda suyla karıştırılarak uygulandığında bitlerin mekanik etkiyle ölmesini sağlar. Bu yönteme baz olan potasyum sabunu ülkemizde arap sabunu olarak bilinse de, saf ve katkısız olanını bulmak hiç kolay değil. Marketlerde satılanların çoğu, sabundan çok başka kimyasallar içeriyorlar ve bunlar bitkilerinize fitotoksite yapabilir. Saf bile olsa, satışa sunulan ürünün ne oranda sulandırılmış olduğu bilinmediğinden, bitlere karşı kullanılırken ölçülendirme sorunu var ve ölçü her şeydir. Bu yüzden, fitotoksite riski ve ölçü hatalarına karşı, yaprak bitleri için arap sabunu kullanacak olanların dikkatli olmasını, mümkünse potasyum sabununu kendilerinin yapmasını öneririz. Zor değil ama biraz uğraştırır, uzun süre kullanılabilir.

Potasyum sabunlu böcek ilacı hazırlanması

Potasyum sabunlu yaprak biti ilacı hazırlarken, her 1 litre solüsyon için 10 ml gerçek katkısız potasyum sabunu ve 10 ml ince bir sıvıyağ (örn: ayçiçek yağı) kullanılıyor. Çok önemli bir püf noktası, önce küçük bir kapta sabun ve yağ birbirine çok iyi karıştırılır. Blender gibi bir araçla mekanik karıştırma iyi sonuç verir. Sonra bu karışım suya ilave edilir. Böylece yağın damlalar halinde suyun üstüne çıkması engellenmiş, suda çok iyi karışmış olması sağlanır. Bu şekilde sabun yardımıyla suyla karışması sağlanmış sıvı yağ, sabunun yaprak bitleri üzerindeki etkisini arttırır ve etki süresini uzatır. Burada bahsedilenden daha yüksek oranda sabun kullanımı bitkilerinizde fitotoksite yapabilir.

Bu tarif, bahsettiğim püf noktası dışında dünyada en çok anlatılıp kullanılan tariflerden. Potasyum sabunu çözeltisine acı biber, sarımsak gibi katkılar da eklenebiliyor fakat esas iş gören elbette potasyum sabunu.

D-Limonen’li yaprak biti ilacı hazırlanması

Yıllar önce, kümesteki tavuk bitlerine karşı mücadele yöntemlerinin geliştirilmesi sırasında keşfettiğimiz bir aktif maddenin, aslında pek çok başka zararlıya karşı da kullanılabileceğini anladığımızda, sorunumuz bitkilere zarar vermeden bunu yapabilmenin de bir yolunu bulmaktı. Zira, kümeste, tavuklara da temas etmeden doğrudan kümes akarlarına saldırmak ile bitki üzerindeki zararlılarla mücadele arasında çok fark var.

Kümeste kullandığımız aktif madde olan d-limonen, başta portakal olmak üzere turunçgil meyvelerinin kabuklarında bulunuyor. Preslenerek sıkılan kabuklardaki uçucu yağ, karışık olduğu sudan ayrıldığında, elde edildiği meyvenin adıyla portakal yağı, limon yağı vb. gibi isimlendiriliyor. D-limonen ise turunçgil uçucu yağlarının ana bileşeni.

Uçucu yağların bitkilerde hastalık ve zararlılara karşı etkilerine dair hayli kapsamlı bilimsel literatür var. Kekik, biberiye, portakal vb. uçucu yağlarla pek çok çalışma yapılmış, olumlu sonuçlar alınmış. Fakat uçucu yağlar, neticede bir yağ oldukları için suda çözünmezler, su ile karışmazlar. Uçucu yağların su ile karışmasını sağlamak üzere uygun emülgatörlerin kullanılması ve dozunun çok iyi ayarlanması gerekir. Aksi halde, bitki yapraklarına temas eden yoğun uçucu yağ damlacıkları kolayca fitotoksiteye sebep olabilir.

Bitkilerde kullanmak üzere d-limonen’in su ile karışmasını sağlayacak en uygun emülgatörü tesbit edebilmek, bitkilere zarar vermeden yaprak bitlerini bertaraf etmek üzere hem d-limonen hem de emülgatörün dozlarını ayarlamak ve hazırlama protokülünün belirlenmesi için detaylı bir literatür taramasının yanısıra arazide sayısız deneme yaptık. Yurt dışında d-limonen içeren hazır böcek ilaçları olsa da, halka açık bir tarife rastlamadık, sanırım bu ilk olacak.

Emülgatör olarak, aynı zamanda bir gıda katkısı olan Polisorbat 80 (Tween 80) kullandık, Polisorbat 20 (Tween 20) de kullanılabilir. Preperatı önce konsantre olarak hazırlıyoruz, sonra ihtiyaca göre sulandırarak azar azar kullanıyoruz.

Konsantre preparatın hazırlanması:

60 ml d-limonen, 10 ml polisorbat 80

1 litre konsantre preperat için, 60 ml d-limonen (veya portakal uçucu yağı) ile 10 ml polisorbat 80‘i (veya polisorbat 20) ölçekli kaplarda ölçüyoruz.

Polisorbat d-limonene eklenir ve karıştırılır

Ölçülen polisorbat, d-limonen’e eklenir ve bir çay kaşığı ile iyice karıştırılır. Emülgatör yağın içinde kolayca kaybolacak şekilde çözünür.

Bir önceki adımda, birbirine bağlanan d-limonen ve polisorbat moleküllerinden oluşan çözelti 940 ml içme suyuna eklenir ve karıştırılır.

Süt gibi bembeyaz bir sıvı oluşur.

D-limonen – polisorbat çözeltisi suya eklenip karıştırıldığında bembeyaz ve stabil durumda bir sıvı oluşur. Bu konsantre malzemeyi ağzı kapalı bir şişede, serin ve karanlık bir ortamda uzun bir süre saklayabilir, ihtiyaç oldukça azar azar kullanabiliriz.

1 damla d-limonen damlatılmış köpük parçası

D-limonen yerine aktarlarda satılan portakal yağı da kullanılabilir. Ancak, daha önce bir kez başımıza gelmişti. Bazen portakal uçucu yağı yerine içine aroma ve boya konmuş ilgisiz yağlar da sahte portakal yağı olarak satılabiliyor. Bunun için öncesinde küçük bir test yapmanızı öneririz. Bir köpük parçasına bir damla portakal yağı (veya d-limonen) damlattığınızda bir dakika içinde köpükte kocaman bir çukur açması gerekir. Böyle bir şey olmuyorsa o yağ sahtedir.

Bu protokol farklı uçucu yağları, farklı amaçlar için su ile karıştırmak için de kullanılabilir.

Yaprak bitlerine karşı solüsyonun hazırlanması:

Solüsyona ilave etmeden önce yukarıda tarif edildiği şekilde hazırlanan konsantre preparat iyice çalkalanır.

Yarım litre solusyon için 15 ml konsantre ölçülür

Konsantre malzeme yaprak bitleri için kullanılırken, her 1 litre solüsyon için 30 ml konsantre çözelti kullanılır. Solüsyona ilave etmeden önce yukarıda tarif edildiği şekilde hazırlanan konsantre çözelti çalkalanır ve ihtiyaç kadar ölçülerek sprey şişesi, sırt tulumbası veya pulverizatöre konmuş suya ilave edilir ve karıştırılır.

Bahçede epeydir canlı bit kalmadı. Yarım litrelik bir sprey şişesine solüsyon hazırlayarak bit aramaya gideceğimiz için, 15 ml konsantre çözeltiyi içinde yarım litre içme suyu olan şişeye ekleyip çalkalıyoruz.

Solüsyonumuz kullanıma hazır.

UYARILAR: Bu tarife göre, bitkiler üzerine uygulama yapılan solüsyondaki d-limonen (veya portakal yağı) aktif maddesinin oranı %0,2(Binde 2)’dir. Önceden bitkinin üzerinde küçük bir bölüme uygulanıp 24 saat bekleyip durumu görmek koşuluyla %0,3 (binde 3 – konsantre solüsyondan litre başına 50 ml) oranına kadar gerekiyorsa doz arttırılabilir. Denemelerimizde bu oran aralığı ile bitkilerin çok taze sürgün ve yapraklarında fitotoksite gözlemlemedik. Ancak, bu tarifi kullanarak bitkilerine uygulamak isteyenlerin, önceden bitkinin küçük bir bölümüne uygulayıp 24 saat beklediken sonra etkisini görüp ondan sonra diğer bitkilere uygulamasını öneririz.

Uygulamadan 24 saat sonra kontrol ettiğimizde yukarıdaki fotoğrafta da görüldüğü gibi bitler cansız. Bit yoğunluğunun fazla olduğu durumlarda 2 gün ara ile iki uygulama yapmak gerekebilir.

Konsantre malzemenin diğer kullanımları

D-limonen aktif maddesi, başta akarlar olmak üzere başka pek çok böcek üzerinde de etkili. Bitkiler üzerinde dozajı arttırmamak koşuluyla, temas yoluyla mekanik olarak tüm yumuşak gövdeli böceklere karşı uygulanabilir.

Bitkinin söz konusu olmadığı durumlarda uygulama dozajı istendiği kadar yükseltilebilir. Zehirsiz, güzel kokulu bir preperat olarak ev içinde, toz üreten toz akarlarına karşı uygulanabilir ya da temizlik yardımcısı bir malzeme olarak da kullanılabilir.

Tagem – Bitki zararlıları Fitotoksite rehberi

OEPP/EPPO – Phytoxicity assesment

38 Comments

  1. Bu konuda yıllardır okuduğum en derli toplu, en pratik belki de en çok emek ürünü olan yazı. Bu yöntemlerin en az birini mutlaka uygulayacağım. Selamlar, teşekkürler,

  2. Bilgiler için teşekkürler. Elimizde bolca lavanta hidrosolü bulunmakta, biliyorsunuz normal bitlere bu çok etkili, ancak yaprak bitlerine etkisi konusunda bilginiz var mı?
    Ayrıca karıncalar ağaca çıkmasın diye tavsiye ettiğiniz, yapışkan solüsyon için bir örnek verebilir misiniz? Nasıl bulabileceğimi bilemedim.

    • Biz denemedik ama denenebilir tabii. Ülkemiz dahil tüm dünyada yaprak bitlerine karşı mücadele yöntemleri, milyonlarca insanın mantık yürüterek binlerce farklı yöntem geliştirdiği en tipik özgür ar-ge alanı.

      Kurumayan yapışkanı, zararlılara karşı tuzak malzemeleri satan bir firma vardı, oradan temin edebilirsiniz.

  3. Her zaman olduğu gibi ayrıntılı ve oldukça yararlı açıklamalar için teşekkür ederim.
    Polisorbat teknik tip diye bir ürün satılıyor piyasada. Karışımı hazırlamada kullanacağımız polisorbat bu mudur?
    İkinci sorum, bu karışımı kırmızı örümcek ve tuta kelebeği üzerinde denediniz mi?

    • Polisorbat 80 / Tween 80 herhangi birini kullanabilirsiniz. Bulabildiğiniz en küçük ambalaj işinizi görür. 100 ml olanını gördüm. 500 ml de var.

      Kırmızı örümcek ve tuta için henüz denemedim. Zararlıları görürsem deneyeceğim.

  4. Emeğinize sağlık, Türkçe olarak böylesine güzel derlenmiş bilgiye ulaşabilmek harika

  5. Mükemmel çalışma ve bilgi paylaşımınız için teşekkürler,emeğinize sağlık.Polisorbat 80 nin gıda tipi olarak ayrı bir çeşidi var hangisi kullanılmalı?

  6. Her zamanki gibi çok güzel bir anlatim çok teşekkur ederim
    Hemen uygulayacagim
    Sevgiler

  7. Verdiğiniz faydalı bilgiler için çok teşekkürler. Emeğinize sağlık. Kümes için kullanılabilecek doğal bir solüsyon ararken sizin yazınıza denk geldim. D-limonen konsantre karışımı kümeste uyguladığınız karışımın aynısı mıdır.?

    • Kümes yazısını yazdığımızda henüz emülgator konusunu çalışmamıştık. Evet, bu yazıda bahsettiğimiz konsantre preperatı kümeste hiç sulandırmadan kullanabilirsiniz.

  8. Doğrusu sizden o kadar çok şey öğreniyorum ki nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum.
    Benzer bir doğa anaya dönüş içindeyiz ancak sizden oldukça gerideyiz.
    Güncel derdimiz olan yaprak bitleriyle muhtelif mücadele yöntemleri denerken yazınıza ulaşmak büyük şans.

    Aslında açıklamışsınız ancak emin olmak için tekrar sormak istiyorum izninizle. Önce küçük bir açıklama yapmalıyım ancak; yaprak bitleriyle doğal düşmanlarını bahçede tutarak mücadele etmeye çalışıyorum. Bu nedenle uğur böceklerini sürekli olarak bahçemde tutmaya, yaşatmaya çalışıyorum. Söz ettiğiniz preparatın diğer canlılarda, uğur böceklerinde etkisini gözlemlediniz mi? Olası etkileri ne olabilir?

    Tekrar çok teşekkürler. Esenlikler.

    • d-limonen bir uçucu yağ ve bitlere temas ettiğinde etkilidir, kuruduğunda da yağ uçmuş olacağı için herhangi bir etkisi kalmaz. Önerilen doz hayli düşük olduğu için uğur böceklerini etkilemese de, doğrudan uğur böceklerini de ıslatacak şekilde uygulanmaması iyi olur.

  9. Bitki yetiştirmeyle alakam olmasa da yazılarınızı severek okuyorum. İmkanlarım dahilinde organik ve doğal beslenmeye, yaşamaya çalışan birisiyim. Bitkisel uçucu yağları kokuları (aromaterapi) için kullanıyorum. Ayrıca internette karşılaştığım çeşitli tarifler üzerine ant-bakteriyel el, vücut dezenfektanı olarak kullanmaya başladım. Tarifin 3 bileşeni var. 400 ml bir şişeye: 370 ml su + 30 ml elma sirkesi + 10 damla lavanta yağı. Ben bunlara ilave olarak 5 damla çay ağacı yağı da ekliyorum ve şişeyi her kullanım öncesi çok iyi şekilde karıştırıyorum.
    Bu yazınızda portakal kabuğu yağı gibi bazı uçucu yağların suyla karışmadığını ifade etmişsiniz. Lavanta yağı ve çay ağacı yağı da çözülmeyen yağlar kategorisinde mi acaba? Eğer öyleyse kulaktan dolma bilgilere pek rağbet etmeyen birisi olarak kendime gerçekten hayıflanacağım çünkü bu tarifler milyon ziyaretçili bir çok internet sitesinde yer alıyor.
    Teşekkür eder, sıhhat ve selametler dilerim.

    • Evet, yağların hiçbiri su ile karışmazlar. Birkaç damla yağ damlatılmış suyu çok hızlı karıştırırsanız, kısa bir süre için yağ damlacıklarının küçük parçacıklara bölünüp suyun içinde dağıldığını görürsünüz. Ancak bu küçük damlacıklar, karıştırma durduğu andan itibaren birleşerek büyük damlacık haline gelirler ve suyun üzerinde toplanırlar. Yazıda bahsedildiği gibi uygun bir emülgatör kullanımı yağın su içinde mikro damlacıklar halinde asılı kalmasını sağlar.

      • Cevabınız için çok teşekkür ederim.
        İfade ettiğiniz şekilde yağ damlacıklarının bir araya toplandıklarını gözlemledim.
        Sıhhat ve selamet dilerim.

  10. bir yazıda beyaz sinek zararlısına karşı kadife çiçeği ekstraklarından elde edildiğini okumuştum. Bu tarif beyaz sinek ve unlu bite karşı etkili olur mu?

  11. Merhabalar,
    İnternette gördüğüm D Limonen satıcıları saflık oranlarını yazmışlar, aynı olmayanlar var ve hiçbiri %100 değil. Sizin verdiğiniz karışım oranını, saflık oranı %100 müş gibi düşünüp, satın aldığımız D Limonen saflık oranına göre ayarlama yapmamız gerekiyor doğru mudur?

    • Evet, öyle düşünmek lazım.

      Bu arada, blogdaki en son yazımızda uçucu yağlar ile suyun emulgatör vasıtasıyla nasıl karıştırılabileceğini yazmıştık. Bu teknik ile karışım hazırlanırsa d-limonen oranını yarı yarıya azaltmak mümkün.

  12. Merhabalar, ağaçlar net teki D-limonen paylaşımınızı okudum ilk olarak. Portakal ve turunç meyvelerinden el yordamı ile yağını çıkartmaya çalıştım, yaklaşık 50-60 ml kadar turunç yağı çıkartabildim (yaklaşık 20kg turunç meyvesinden 🙂 Kokusu muhteşem!
    Müteakiben gümüş suyu üretmek maksadıyla de-iyonize su uretimi için kurmaya çalıştığım düzeneği D-limonen damıtmak için kurdum.
    9 lt lik düdüklü tencere den borosilikat soğutucuya olan bağlantı için bakır boru kullandım. Turunç ve portakal kabugu rendesi ile bir çok distilasyon işlemi sonrası gözlemlerimi paylaşmak istiyorum.
    Turunç ekşisi yaptığımız turunçların suyu çıkarıldıktan sonra geriye kalan kabukları el yordamı ile sıkarken üzerindeki tozlar bir süre sonra parmağımın üzerinde kalın kir tabakası oluşturmuştu. Turunç meyvesinin rendelenmiş kabuğunun distilasyonu sonucunda çıkan d-limonen içinde de bu kirler oluştu, (başlangıçta ben öyle düşünmüştüm) kokusu ise oldukça itici idi.
    Portakal kabuğu rendesi ile çıkan d-limonen içinde turunç a nisbetle “kir” daha az idi. Biraz geç olmakla beraber aslında distilasyon sonrası “kir” olarak nitelendirdiğim şeyin bambaşka bir şey olduğunu farkettim. Evet d-limonen içeriğindeki aktif madde hangisi ise bakır boruyu oksitliyor ve oksitlenmiş bakır, buhar ile taşınıyor idi. Bu hem d-limonen in rengini hem de kokusunu etkiliyordu.
    Bakır boru yerine 200 °C nin üzerinde dayanıma sahip silikon hortum kullandım. Daha ilk denemede fark ortaya çıktı. Bakır boru ile distilasyon sonrası koku ile silikon boru distilasyonu arasında ciddi fark vardı. Ana ber halükarda elde sıkma ile elde ettiğime göre kıyas edilemez.
    Bazı kaynaklar turunçgillerdeki d-limonen oranlarını vermekte. Ben turunç meyvesinin d-limonen oranını bulamadım. Üretmeye çalıştığım d-limonen oranlarını tam olarak bilemesem de turunç meyvesinin kabuğundaki d-limonen aktif içerik portakaldan daha yoğun olmalı.
    Sağlıcakla kalın.

    • Elinize sağlık. Çok uğraşıp tecrübe oluşturmuşsunuz. Turunçgil kabuklarındaki uçucu yağı genellikle soğuk pres ile alıyorlar. Muhtemelen daha kolay ve daha verimli olduğu için. Kabuk/yağ oranı turunçgil türüne ve hasat zamanına göre değişkendir. Ancak elde edilen yağın +/- 5 puan farketse de ortalama %90’ının d-limonen olması gerekir.

  13. Tavsiye ettiğiniz karşımı, kirazı saran bitlere ve güldeki bitlere tatbik ettim çok iyi netice verdi. Tek seferde özellikle kirazdakiler kayboldu. Emeğinize sağlık. Teşekkürler.

  14. Sonunda bir meyvelitepe paylaşımı okuyabildim. Harika bir yazı. Faydalı. Yorumlar ve cevaplar da öyle. Teşekkürler.

  15. Uzumde Turunçgil ünlü bitine karşı kulanabilirmiyiz..kalıntı problemi olduğunudan ticari insektisit leri secici kullanıyoruz.hasat zamanı geldi ..100litreye sözüne olmalı..

    • Hazırlayacağınız konsantre emulsiyondan 1 litreye 30 ml ölçüsü ile hazırlayıp küçük bir bölümde deneyin. İki gün bekleyip unlu bite etkisini ve yapraklara etkisini gözleyin. Unlu biti temizliyorsa ve yaprakara olumsuz etkisi yok ise kullanabilirsiniz. Yazlık yağlar da unlu bite karşı etkilidir. Yağların kükürt ile uyumsuz olduğunu, herhangi bir kükürtlü uygulama yaptıysasınız 2 ay müddetle yağ içeren bir uygulama yapmamanız gerektiğini hatırlatayım.

  16. Zehirsiz tarım adına yapmış olduğunuz çalısmalardan ve bizlere bunları sunmanızdan dolayı teşekkür ederim.Sizrnde bahsettiğiniz gibi 60ml arifoğlu portakal yağı alıp denedim ve köpükte delik olmadı.Sizin tavsiye edeceğiniz marka veya alabileceğimiz yer bilgisi verirseniz memnun olurum.Teşekkürler

    • Köpüğü eritmediyse sahtedir. Bir defasında ben de rastlayıp iade etmiştim. Küçük ambalajlarda Karden testi geçmişti. Ayrıca katkı deposu diye bir yer d-limonen de satıyor. Sabunaria da satmaya başlamış ama bu ürünlerini daha önce denemedim. Saf olup olmadığını sorun.

  17. Bu şekilde hazırlanan bir solüsyon, temel etken maddenin kaynağını teşkil eden turunçgil meyve kabuklarında da aktif olan, turunçgil kabuklu biti üzerinde de kullanılabilir mi?

    • Muhtemelen kullanılır. Ancak bu yağ uçucu olduğu için kalıcı değil. Kabuklu bitlerin varsa haraketli larvalarını etkiler. Kabuklu bitler için yazlık yağ diye satılan mineral yağlar kullanmak daha etkili bir tercih olabilir.

  18. Merhaba,
    Evlerdeki saksı bitkilerine karşı ne önerirsiniz? Google ile araştırma yaparken denk geldim ve yazınızı çok beğendim ama kaçırmadıysam eğer göremedim. Ev için pratik bir yol var mıdır?

    • Evdeki bitkilerinizde yaprak biti olursa, yazıda anlatılan emulsiyonu evde de kullanabilirsiniz.

  19. Emeğinize sağlık, çok teşekkürler
    NeemAzal gibi ürünlerin fiyatları uçtuktan sonra ve bir sürü yanlış bilginin dolaştığı ortamda, çok faydalı bir bilgilendirme. ,🙏🏻

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*