Karbon, Karbon Hasatı, Organik Madde ve Kompost – Bölüm 3

Kompost

Meyvelitepeye taşındığımızdan bugüne kompostun her türlüsünü yaptık. Fidanlarımızın büyümesinden sonra yıllık budama artıklarını küçük makinamızda günlerce öğütmeye çalıştık. Bahçeden çıkan diğer bitkisel artıklarla beraber kompost yaptık. Öğütemediğimiz dalları bahçenin bir köşesine yığdık, orada kendince kompostlaşmasını bekledik. Bunca yıl ne mutfaktan, ne bahçeden hiç bir organik atık Meyvelitepe dışına çıkmadı.

Meyvelitepe’yi ilk kurduğumuz yıllarda, 10 yıl önce, kitabi bilgilere dayanarak Kara Altın-1, Kara Altın-2, Kara Altın-3 yazılarını yayımladık. Yayımladığımız bilgiye göre yaptığımız çalışmalardan ilk sonuçları elde ettiğimizde de, her yerde yazılanların bir kısmının doğru olmadığını görerek Kara Altın-4 yazısını yayımladık.

2009 yılında Bokashi kompostu ile tanıştığımızda, bu konudaki genel bilginin yanısıra bokashi deneyimimizi Etkin Mikroorganizmalarla Yakın İlişkiler başlıklı yazımızla paylaştık. O yazıda yazılanlar bugün de güncelliğini koruyor. Elbette, Bokashi ve genel olarak fermente edilerek başlatılan kompostlarda bugün o yazıya ilave edebileceğimiz çok şey var.

2009-2010 yıllarında Filipinli doğal tarım uzmanı Gil Carandang ile tanıştık. Faydalı bakterilerin izole edilmesi, çoğaltılması ve fermantasyon yoluyla kullanılması konusunda kendi deneyimlerinden elde edilmiş çok değerli bilgi içeren bir döküman küçük bir bedel karşılığında doğrudan kendisinden istenebiliyordu. O yıllarda dökümanın korsanı da internette bulunabiliyordu. Bedelini ödeyip aldık, korsanını almak varken bedelini ödediğimize inanamayıp, çok hayret eden yurdum kurnaz-uyanıkları da olmuştu.

Dökümanda yazılı yöntemlerden hala faydalanıyoruz. En çok kullandığımız da pirinç yıkama suyunda çoğaltılan bakterilerle sütün fermante edilmesi sonucu lactobacillus izole edilmesiydi. Bu yöntem, Carandang’ın öğrettikleri arasında istikrarlı olarak kullanmaya devam ettiğimiz, çok işimize yarayan ve bahsederken Filipinli ustanın adını mutlaka andığımız bir yöntem. 2010 yılında agaclar.net forumda, yapılması çok basit bu yöntemi de resimleriyle yayımladık. Birçok kişi bundan yararlanarak lactobacillus serumu yaptı, hala da yapıyor ve kullanıyor. Turşu yapan bile oldu.

2011 yılında, mikorizalar ve bunları çoğaltma deneyimimizi anlattığımız Denge isimli yazımızda, buzdolabında sakladığımız lactobacillus serumunu bir yıl sonra rahatlıkla kullanabildiğimizi de deneyip, anlatmıştık.

2013 yılında yayınladığımız bir yazımızda bakla köklerindeki azot yumrularından bahsetmenin yanısıra, biochar yaparak kısaca da olsa işlevinden söz ettik. Yine 2013 yılında, Baklalar, Isırgan Çayı ve Komşu Kuşlar isimli yazımızda, leş gibi kokmayan, fermente ederek yaptığımız anaerobik ısırgan çayını anlattık. 2015 yılında yayımladığımız Kuru Yapraklar ve Taze Dallarla Kompost yazımız ise bugün yapmakta olduklarımızın ilk hazırlıklarını yansıtıyor.

Kompost

Yazıya devam etmeden önce kompost nedir, nasıl yapılır, yöntemleri nedir hızlıca hatırlamakta fayda var.

Kompost, mikroorganizmalar yardımıyla ayrışmakta olan ve belirli bir ölçüde ayrışmış, bakteriler, mantarlar ve diğer mikroorganizmalarca zengin organik maddedir. Bir zamanlar canlı olup, ölmüş her şey kompost olabilir. Doğada kendi kendine olur veya insan eliyle kontrollü bir şekilde, türlü metodlar kullanılarak yapılır.

Orman tabanındaki çürüntüler, bahçede yerde veya bir köşeye atılmış bitki artıklarının topraklaşması, toprağa gömülmüş ölü organizmaların çürüyüp topraklaşması gibi ölen bitki veya hayvanlar toprakta düştükleri yerde, uygun koşullar oluştuğunda ve koşulların oluşma şekline göre farklı özelliklerde tek hücreli ve çok hücreli canlılar tarafından ayrıştırılarak komposta dönüştürülürler.

Kompost ile ilgili yazılarda çokça gördüğünüz C:N oranından da kısaca bahsetmek gerekirse; her organik madde bir C:N oranına sahiptir. C Karbon : N Nitrojen(Azot) şeklinde ifade edilir ve organik maddede bulunan 1 birim azota karşılık kaç birim karbon olduğunu gösterir.

Bazı organik maddelerin C:N oranları;

Taze yonca…………………………. 23:1
Mısır koçanı……………………….. 75:1
Kahve posası……………………… 20:1
Kepek ve saman……………….. 75:1
Biçilmiş çim……………………….. 20:1
Yapraklar, kuru…………………. 50:1
Yapraklar, yaş……………………. 30:1
Hayvan gübresi, tavuk………. 7:1
Hayvan gübresi, inek………. 18:1
Hayvan gübresi, at………….. 25:1
Hayvan gübresi, beklemiş.20:1

Seperatör gübresi……………. 33:1
Gazete kağıdı…………………. 175:1
Karton, talaş…………………… 350:1
Öğütülmüş ağaç dalı……… 400:1
İnsan idrarı…………………………. 8:1
Sebze artıkları………………….. 20:1

Bu ve benzeri tablolar yaklaşık olarak doğru olmakla beraber malzemenin durumuna göre sapma gösterebilirler. Örneğin: 400:1 denen Öğütülmüş Agaç Dalı, dalların taze olması durumunda 45-50 arasındadır. Separatörden geçmiş hayvan gübresinin C:N oranı 33’ler seviyesine çıkar. Birkaç ay beklemiş tavuk gübresinin C:N oranı 25-30 seviyesine kadar çıkar ve içinde solucan yaşayabilir.

Sıcak kompost sürecine girecek malzeme karışımının ideal ağırlıklı C:N oranının 30 olduğu kabulüne göre, C:N oranı 30’dan küçük olan malzemeler azot zengini, 30’dan büyük olan malzemeler karbon zengini olarak adlandırılırlar. Bunları kahverengi ve yeşil malzeme olarak ananlar varsa da doğru bir ifade değildir.

Kompost oluşumunun başlaması için iki tane olmazsa olmaz koşul var, nem, karbon ve azot varlığı. Hava ve oksijen, kompostlaşmanın başlaması için gereken koşullardan olmamakla beraber, varlığı veya yokluğu kompost sürecini değiştirir.

Kompost tarifi yapan dökümanlarda, sıcak kompost, soğuk kompost, bokashi kompostu vb. gibi kompost çeşitleri sayılıyor. Bunlar kompost çeşitleri değildir. Sadece kompost sürecinin başlangıcındaki farklılıklardır.

Bunca yıldır yaptığımız her türlü kompost yöntemini, süreçlerini ve sonuçlarını göz önüne aldığımızda, kompost süreçlerini en iyi yukarıdaki diyagram ile ifade edebileceğimizi düşündük.

İster insan eliyle kontrollü, ister doğada kendi kendine kontrolsüz olsun, ölü organik kalıntıların nasıl kompostlaşacağı, maruz kaldığı koşullar tarafından belirlenir. Bu koşullar insan eliyle hazırlanmış olabileceği gibi, doğada kendiliğinden oluşan koşullarla da olabilir.

Organik atık yığınının oksijen alıyor olması ya da olmaması en temel ayrım. İkinci olarak yığının nemli olup olmadığı, üçüncü olarak da yığının homojen C:N oranının ne olduğu kompostlaşma sürecinin nasıl başlayacağını belirler.

1. Yığın oksijen alıyorsa, nem oranı %50 civarında ve yığındaki bir veya daha fazla karakterdeki iyice karıştırılmış malzemenin ortalama C:N oranı 25-55 aralığındaysa, kompostlaşma süreci diyagramdaki sıcak kompost izini takip edecektir. Kompost ile ilgili tüm dökümanlarda ideal olarak tarif edilen bu ortamda, ilk 2 gün mezofilik (ılık ortam) bakterileri yığında ön hazırlık yapıp, yığının iç sıcaklığını 40 derecelere kadar çıkartacak, bu ortamdan yararlanan termofilik (sıcak ortam) bakterileri sıcaklığı 60-70 derecelere kadar ulaştıracak ve koşulların uygunluğu devam ettiği sürece yığını yüksek sıcaklıklarda tutacaktır. Bu esnada, yığında varsa patojenler ve yabani ot tohumları büyük ölçüde ölecektir. On günden iki aya kadar devam eden sıcak dönemin sonunda termofilik bakteriler ya enerji kaynaklarını bitirdiğinden ya da kendi yarattıkları sıcaklığa dayanamayarak ölecek ve yığın soğuyacaktır.

a. Sıcak kompostun ilk 2-3 günlük ön aşamasını ifade eder. Bu süreçte mezofilik bakteriler kompostun iç ısısını 40 dereceye kadar çıkartabilir.

b. (a) sürecinde mezofilik bakterilerin hazırlamış olduğu ortamda termofilik (sıcak ortam) bakterileri kontrolü alır ve iç ortam sıcaklığını 60 santigrad derecenin üzerine çıkarırlar. Bu süreç 10 günden 2 aya kadar devam edebilir. Sonunda enerjilerini tüketen termofilik bakteriler ölürler ve yığının nisbeten soğuk dış çeperinde bulunan mezofilik bakteriler yeniden ortama hakim olurlar.

2. Yığın oksijen alıyor fakat, nem oranı çok düşükse ya da C:N oranı çok yüksekse diyagramdaki oksijenli ortam soğuk kompost izini takip edecektir. Yığında nem oranı çok düşükse, yağmur veya başka bir yolla gereken nemi alıncaya kadar beklemede kalır. Nem var fakat C:N oranı çok yüksekse mezofilik bakteri süreci düşük yoğunlukla başlar. Ortam hiç bir zaman termofilik bakteriler için uygun duruma gelmediğinden sıcaklık yükselmesi olmaz. Önceki sürece göre çok daha uzun bir süreç ile yavaş kompostlaşma süreci gerçekleşir. Yabani ot tohumları, varsa patojen organizmalar bu süreçte büyük ölçüde canlı kalırlar.

3. C:N oranı çok düşükse ya da çok fazla nemli ise, oksijen yığının içine sirayet edemeyeceğinden oksijensiz ortam soğuk kompostlaşma süreci başlar. Bu ortamda anaerobik (oksijensiz yaşayan) organizmalar yığını çürüterek kompostlaştırmaya başlar. Oksijenli ortam bakterilerinden farklı olarak, amonyak, hidrojen sülfür, metan gazları açığa çıkar. Bu yüzden de kötü kokar. Malzeme biribirine yapışarak çamur gibi olur. Toksik maddeler ortaya çıkabilir. Sıcak yapılmak istenen kompostlarda C:N oranlarının doğru ayarlanamaması, yığının fazla nemden dolayı havasız kalması ya da çoğu dökümanda tarif edildiği gibi azot zengini malzeme ile karbon zengini malzemeler yığına katlar halinde tabaka tabaka döşenirse, azot zengini katmanlarda bu durum oluşabilir. Anaerob organizmaların sebep olduğu çürüme yoluyla ayrışma tercih edilen bir kompost yapma şekli değildir. İstenmeden bu duruma gelmiş malzeme çamurlaşmış olduğundan kolay olmasa da olabildiğince karıştırılıp havalandırılması sağlanır ve karbon zengini malzeme ilavesi yapılırsa anaerob organizmalar ölür, aerob organizmalar hakimiyet sağlar ve tekrar sağlıklı bir kompost sürecine girebilir.

Kontrollü ortamda anaerobik fermantasyon ile ana bileşeni metan gazı olan biyogaz üreten reaktörler de bu grupta sayılabilir. Biyogazın yan ürünü olarak oksijensiz ortamda üretilmiş kompost ortaya çıkar.

4. C:N oranı düşük de olsa, yığına bilerek lactobacillus ailesinden bakteriler aşılanmışsa ya da bu bakteriler bir şekilde ortama hakim ise, ortamın oksijensiz olması şartıyla farklı bir süreç başlayarak yığında bulunan malzemeler fermente olur. C:N oranının düşüklüğü ortamda azot miktarının fazlalığı anlamına da geldiğinden ister istemez yeterli nemin de olması beklenir. Kontrollü ortamda C:N oranı düşük olmasa da, yeterli nemin temin edilmesi halinde aynı süreç gerçekleşir. Bu süreçte kötü kokular ve toksik maddeler ortaya çıkmaz. Lactobacillus ailesi bakterilerin yardımıyla yığındaki malzemelerin kimyasal yapıları değişerek turşulaşır. Bokashi kompostu ya da benzeri lactobacillus fermantasyonu yoluyla başlatılan anaerobik kompostlar bu kategoriye girerler.

Bu, mutfak atıklarının kompostlaştırılmasında en pratik ve güvenli yöntemdir. Elde edeceğiniz fermente olmuş atıkları sonradan nasıl kullanacağınıza ve nerede yaptığınıza göre yapım şekilleri farklılaşabilir. Bu metodun anahtar noktası, diğer kompost başlatma yöntemlerinden farklı olarak havasız olmasıdır. Malzemenin hava alması kompostun da bozulmasına yol açar. Satın aldığınız veya çok basit bir şekilde kendinizin yapabileceği bir bokashi kovası kullanmak metotda yeterince deneyim kazanmamış kişiler için daha uygun olabilir. Atıklara lactobacillus aşılamak için önceden lactobaccillus ile fermente edilip kolay saklanması için kurutulmuş kepek, kağıt gibi malzemeler kullanılabilir. Orijinal bokashi yönteminde pirinç kabukları, buğday kepeği kullanılıyorsa da, fermantasyondan sonra kurutulması problemli olmasından dolayı biz fermente edilmiş gazete kağıdı kullanıyoruz. Çok da başarılı.

5. Nasıl başlarsa başlasın, sonunda toprak katkısı olacak nitelikte gerçek kompost elde edilmesinde tüm kompostların tabi olacakları, olgunlaşma, iyileşme, gerçek kompostlaşma sürecidir. Daha az olmakla birlikte oksijen gerektirir. Sağlıklı bir süreç için %50 oranında neme ihtiyaç var. Malzemenin parçalanabilirliğine göre değişken olmakla beraber uzun bir süreçtir. Sıcak kompost sürecinden geçmiş sıvısı alınmış hayvan gübresi (seperatör gübresi) en kolay parçalanabilen malzeme olduğu için çok hızlı olgunlaşırken, lignin (odunsu malzeme) içeren malzemelerde süreç bir yıla kadar uzayabilir. Mezofilik (ılık ortam) bakterileri, malzemeyi toprağa dönüştüren aktinomisetler ve mantarlar uygun koşulların varlığında ön kompost aşamasından geçmiş malzemeyi biyolojik bir fabrika gibi işlerler ve mikroorganizmalarca zengin, önemli ölçüde bitki besin mineralleri açığa çıkarılmış, toprak kokulu, yapısı çok küçük parçacıkların bir araya geldiği kırıntılardan oluşan, siyah renkli gerçek kompost bu sürecin sonunda oluşur. Mikrobiyal parçalanmanın bir aşamasından itibaren minik eklembacaklılar, daha sonra sentipedler vb. daha karmaşık organizmalar yığında kendilerini gösterirler ve fiziksel parçalamada üstlerine düşen görevleri yaparlar.

6. Beşinci aşamanın sonunda ortaya çıkan, başlangıçtaki girdi malzemelerinde bulunan mineraller mikroorganizmalarca kısmen açığa çıkarılmış, yine girdi malzemelere göre değişken olmakla beraber göreceli olarak daha yüksek karbon oranına sahip, büyük ölçüde topraklaşmış, toprak kokulu, siyah renkli, fiziksel olarak da parçalanıp çok küçük taneciklerin bir araya gelerek minik kırıntılar oluşturduğu, çok çeşitli faydalı mikroorganizmanın büyük popülasyonlarla yer aldığı nihai komposttur.

7. Başlangıçta kullanılan malzemenin fiziki parçalanabilirliğine göre değişen sürelerde soğuk kompost sürecinin sonunda veya belirli bir aşamasında solucanların sindirim sisteminden geçebilir ve solucanlar tarafından tercih edilir duruma gelir. Bokashi veya genel olarak fermente edilen azot zengini malzemeler kısa bir olgunlaşma sürecinin sonunda, C:N oranları başlangıçta veya sonradan ayarlanarak solucanlara verildiğinde solucanlar hemen tüketmeye başlar. Olgunlaşma süreci beklenmeden verilirse solucanlar hemen tüketemezler, solucan kabının/sandığının içinde olgunlaşmanın gerçekleşmesini bekler, istedikleri kıvama geldikten sonra tüketmeye başlarlar. Sıvısı alınmış ve sıcak kompost sürecinden geçmiş hayvan gübresinin solucanlar tarafından tüketilebilmesi için gereken olgunlaşma süresi de çok uzun değildir. Bir kaç haftadan bir kaç aya kadar değişken bir sürede solucanlar tarafından tüketilmeye başlanır. Odunsu malzeme ile yapılan kompostun solucanlar tarafından tüketilebilmesi için nihai kompost sürecinin tamamlanması, tüm malzemenin siyah, solucanın sindirim sisteminden rahatlıkla geçebilecek olgunluğa erişebilmesi gerekir. Bu gibi malzeme çok yüksek karbon oranı sebebiyle solucanlar tarafından çok sevilmekle beraber, daha düşük karbon oranına sahip solucan yiyeceğinin C:N oranını ayarlamada çok avantajlıdır.

Solucan kompostu, kaynak malzeme hangi süreçten gelmiş olursa olsun, solucanın sindirim sisteminden geçirilmesi süreci olduğundan ve solucanın da yaşayabilmesi için de oksijen gerekiyor olması sebebiyle aerobiktir. Bu bakımdan vermicompost (solucan kompostu), diğer oksijenli ve oksijensiz kompost süreçlerinden ayrı bir kategori olarak kabul edilir. 

Önceki yazı: Karbon, Karbon Hasatı, Organik madde ve Kompost – Bölüm 2 (Organik Madde)

Sonraki Yazı: Karbon, Karbon Hasatı, Organik Madde ve Kompost – Bölüm 4 (Sürdürülebilir Kompost)

6 Comments

  1. Çok çok teşekkürler… Bunca bilgiye böyle ‘hap gibi’ erişebilmek, sayenizde… Ellerinize sağlık… Sorularım olabilir; her şey planlandığı gibi giderse ancak seneye! Selamlar,

  2. Yazdıklarınïzı ve yaptıklarınızı başından beri takip eden birisi olarak yaydığınız bu ışıktan dolayı teşekkür ediyorum.

  3. İnsanda bokaşhi kovası edinme ve yanına küçük bir solucan çiftliği oluşturma isteği uyandıran bir yazı olmuş. Apartmanlarda tutsak bizler için sadece “heves” ama bir gün mutlaka..Sizlerin sayesinde birer ikişer bilinç uyanıp, olması gerektiği gibi doğayı taklit eden sistemler gelişecek diye ümit ediyorum. Ellerinize sağlık, emeğinize sağlık.

  4. Paylaştıginiz bilgiler sürdürülebilir tarım için çok önemli. Canlı ve cansız doğal kaynakların hızla azaldığı günümüz dünyasında bu konu daha da yaşamsal bir önem kazanıyor.
    Teşekkürler.

  5. Hazırladığınız Kompost diyagramı, konunun daha iyi anlaşılabilmesi hususunda çok faydalı olmuş. Emeğinize sağlık.

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*