Bahçede Şölen

Bu ara Meyvelitepe epey keyifli.

Zeytinler yakın gözlem altında. Neemazal ile zehirsiz ilaçlamadan sonra hala herhangi bir zararlıya rastlamadık.

Geçen hafta sonu Natural Bioplasma isminde, içinde alg hücreleri bulunan ve yosundan imal edilmiş organik gübreyi yapraklardan verdik. Bu yıl samanlı zeytinleri bol görünüyor, şimdiden neredeyse normal zeytin iriliğine ulaştılar.

 Güvey Fenerleri (Golden Berry), Japon fenerlerine benzeyen zarfları içindeki fındık iriliğindeki meyvalarını olgunlaştırmaya başladılar. Çok lezzetliler, nefis bir aromaları var.

Salatalıklar neredeyse bir aydır tüketebileceğimizden fazlasını veriyorlar. Marketlerde satılanlardan epey farklı lezzetteki bu sebzeleri eş, dost ile paylaşıyoruz.

Çalı fasulyelerimiz neredeyse bir aydır eş, dostun mutfağındaydı. Nasıl olduğunu merak edip tohumlarını getirttiğimiz “dolico dermetto” cinsi uzun fasulyeler de yaklaşık 70cm uzunluklarıyla boy gösterdiler. Kendi suyuyla çabucak pişiyor ve çok lezzetliler. Tohumların kalanını da yer hazırlayıp hemen diktik. Bir kaç kökü de tohumluk ayırdık.

Yeşilken toplayıp tüketmeyi planladığımız barbunyalar çiçekte. Bir kaç güne kadar fasulyelerini görmeyi umuyoruz.

Hem yerli, hem de yurt dışından getirttiğimiz biberler de bir süredir salatalarımızı süslüyor. Bunların içinde bir tanesi var ki (Thai Dragon), biraz argo da olsa, İngilizcede “ass in the tub” denilen acılık sınıfındaki bu tür için ayrıca bir yazı yazmaya değer.

Ve domatesler..

 

Yerliler hariç 10 farklı tür deniyoruz bu yıl. Cinslerine göre sırayla kızarmaya başladılar. İlk olgunlaşanlar “sub arctic plenty” cinsi oldu. Diğer cinslere göre daha soğuk havada da yetiştirilen bu cinsi bırakmayıp gelecek yıl daha erken çimlendirip ısıtılmayan seradaki gelişimini görmeye çalışacağız.

Nihayet geçtiğimiz hafta sonu İtalyan cinsleri kızarmaya başladılar.

Bizim Karamürsel sepetleri domates hasadına da yaradı.

Merakla beklediğimiz siyah salkım (Black Cherry) domatesleri de toplamaya başladık. Bitkileri olağan üstü gelişti. Boyları hemen hemen 180cm ve büyümeye devam ediyor. Büyüdükçe de her birinde 20 civarında domates olan salkımlarını uzatıyor.

Bu cins sınavı kesinlikle geçti. Ceviz iriliğindeki meyveleri görsel olarak çok albenili, sulu, çok lezzetli, hafif şekerli ve çok hoş bir domates aroması var.

Bitkisi mükemmel gelişiyor, çok sağlıklı ve verimli. Tohumları hybrid değil, yani kendi yetiştirdiklerimizden aldığımız tohumları kullanarak aynını yetiştirebiliriz. Zaten görüntüsü bibere benzeyen cins dışında tüm tohumlarımız hairloom olduğundan kendi tohumlarımızı üretebileceğiz.

Renk farkını vurgulayabilmek için tabağa bir de “sub arctic plenty” koyduk.

En çok merak ettiklerimizden “Black Russian” cinsi de hiç tereddütsüz sınavı geçti. Her biri yarım kiloya varan büyüklükleri, muhteşem lezzeti ve aromasıyla salata tabaklarımızda neredeyse tüm diğer cinsleri unutturdu.

Normal irilikteki İtalyan domatesleri yanlarında minicik kaldı.

Bu cins de Black Cherry ile birlikte gelecek yıl bahçemizde yerini alacak gibi görünüyor.

Kimyasal gübre ve zehirli hiç bir ilaç kullanmadan, sadece yeşil gübre, biraz da yanmış keçi gübresi kullanarak ürettiğimiz sebzeler, cinsi ne olursa olsun çocukluğumuzdan anımsadığımız doğal lezzete sahipler.

6 Comments

  1. Siyah çeriler ne kadar da ilginçmiş. İlk defa görüyorum, burada pazarda filan da rastlamadım var mıdır, yoksa yurtdışından mı o tür?
    Ağzım sulandı, hepsi şahane görünüyor.

  2. Teşekkürler Oya Hanım.
    Hoşgeldiniz Magissa, buralara yolunuz düşerse bekleriz paylaşmaya:)

  3. Hep aklimdan gecen ve yapmayi tasarladigim isleri ve cok daha fazlasini benden once yapmissiniz, sitenizi okumaya doyamiyorum. Bende bu tur bir isi, koy evi, dogal tarim seracilik vb, Ankara mamak veya golbasi tarafinda bir arazi alip yapmayi planliyorum. Ama henuz para biriktirme asamasindayim 🙂 Sitenizden cok ilham aldim ve isime cok yarayacak, ilerde sizden daha fazla detay almak isterim,
    Saygilarimla…

  4. Sayın Ufuk Katırcı, sitemizden ilham almanıza çok sevindik, zaten siteyi yapma amacımız da daha önce de sık sık söylediğimiz gibi benzer beklentileri olanlarla deneyimlerimizi paylaşmaktan başka bir şey değil.
    Ece hanım link için çok teşekkürler.

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*