Güz rüzgarları…

Güz rüzgarları esiyor

gene de ne kadar yeşil

kestane kozalakları

Başo (Matsuo Kinsaku)

Haiku ustasının üç satıra sığdırıverdiği koskoca bir mevsim!… Gerçekten de poyraz hız kesmiyor, lakin renkler kaçırılacak gibi değil. Bu muhteşem dönüşümü izlerken, bir yandan da gözümüz hasatı yakınlaşan zeytinlerde.

Daha önce de paylaştığımız gibi, yeni kaolin formülasyonumuz ile Ağustos ortasında bir uygulama yapmış, Eylül ortasında da rötuş sayılacak bir tamamlama uygulaması yapmıştık.

Bu uygulamadan sonra, günler süren sert yağmur ve fırtına şiddetinde rüzgar aldık. Böylelikle yeni formülasyonu büyük ölçüde test etmiş olduk.

Yeni karışım, su iten yüzeylerde dahi oldukça iyi bir kaplama oluşturabiliyor, yağmur ve rüzgar kaplamayı zayıflatamıyor. Bu kaplama kuşkusuz aylarca durumunu muhafaza edebilir.

Böylelikle, uygulama yapma sıklığı çok azalıyor. Bu da malzeme ve işçilikte önemli bir tasarruf anlamına geliyor. Esneklik sağlayan bir diğer avantaj ise, herhangi bir sebeple, bu kaplamanın üzerine kaolin kullanmaksızın,  başka bir şey kullanmak gerekse bile kaplamaya zarar vermeyecektir.

Kullanım miktarıyla ilgili ilave bir olumlu farklılık ise tek bir uygulamada yeterli olan solüsyon miktarı. Yeni malzeme yapısı ve buna uyumlu uygulama tekniği ile en az %25 daha az solüsyon kullanımı yeterli oluyor. Ağustos ayında yaptığımız uygulamada solüsyondaki kaolin miktarını %5 tutmuştuk, fakat  400 litre yerine, bu defa 300 litre fazla bile gelmişti. Eylüldeki uygulamada ise 150 lt yeterli oldu. Bu da, katlamalı olarak malzeme ve işçilikten tasarruf sağlıyor.

Rengi dönmeye başlamış tanelerde durum daha iyi belli oluyor. Sert yağmurlar ve rüzgarın yıpratamadığı kaplamanın ancak sürtünme ile temizlenebildiği görülüyor. Kaplama bu kadar sağlam olunca, hasat sonrası taneleri temizlemenin sorun olup olmayacağından endişelendik.

Her yıl, bu mevsimde yaptığımız gibi, alacalaşmış karamürsel-su (kalamata) çeşidi zeytinlerden bir kaç kilo toplayıp yıkadık. Su dolu bir kapta karıştıra karıştıra yıkayınca biribirine sürtünen taneler kolayca temizlendi.

Böylece mevsimin ilk taze, çizik zeytinlerini yapmış olduk. Suya koyalı daha 3 gün kadar oldu. Bizim gibi zeytini hafif acı sevenler için neredeyse yenecek durumda. Dikkatimizi çeken başka bir şey ise, samanlı çeşidine göre çok daha az yağ içeren bu çeşidin, bu yıl her zamankinden daha yağlı olmasıydı. Zeytinlerden sızarak suyun üzerinde biriken minik yağ damlacıkları fotoğrafta da belli oluyor.

Bir başka iyi haber ise, bu yıl henüz tek bir zeytin sineği zararına dahi rastlamadık. Tüm olumlu belirtilere rağmen, zeytini tamamen toplayıp sofralıkları salamuradan çıkartmadan, yağlıkların yağını alıp güğümlere doldurmadan çok kesin konuşmak hatalı olur.

Sonbaharın güzelliklerinden biri kestaneler. Kozaklar açılıyor, iri, lezzetli kestaneler üçer üçer dökülüyor.

Köyümüz tam bir kestane cenneti. Hatta, ülkenin kestane trafiğinin önemlice bir bölümü buradan geçiyor denilebilir. Bahçedeki kestanemiz tüketebileceğimizin epey üzerinde, toplama fırsatı buldukça eşe dosta dağıtmaya çalışıyoruz.

Trabzon hurmaları olgunlaşmadan hemen önce, ağacının güzelliğiyle göz kamaştırıyor. Bıçakları bileme zamanı, hurma kurutma harekatı yakındır.

Bal kabaklarını toplayıp bodrumda hazırladığımız kurutma raflarına aldık. Bunlar spagetti kabakları. Bir tane de bal kabağı kalmış bir kenarda. Kuru ve serin ortamda saklamak gerektiğinden bunlar da raflarda yerlerini bulmayı bekliyor.

Kocayemiş, meyvesiyle birlikte gelecek yıl meyve verecek çiçekleri aynı anda veren nadir bitkilerden biri.

Marullar yazlık domates salatalarının yerini almaya hazırlanıyor.

Brokolilerimiz hızla büyüyorlar. Bunlarla ilgili ilginç bir uygulamamız var. Daha sonra açıklayacağız.

Yer fıstıkları, fıstık gibi. Kuşkonmazlarla komşuluk her iki bitkiye de yaramış görünüyor.

Vücutta kış soğuklarına hazırlık, enerji deposu incirlerle yapılıyor, kuşlar da bunun farkında, paylaşıyoruz.

Goji bitkileri serinleyen havalara aldırmaksızın meyve vermeye devam ediyor.

Bahçede faaliyet yoğun, yağmurlar tekrar bastırmadan klinoptilolit ve leonarditleri toprağa karıştırmaya çalışıyoruz. Bu bölümü arı otu için hazırlıyoruz.

Çalı fasulyeleri seraya ikinci baharı getirdi, pişirmek için fazla uğraşmıyoruz, çok körpeyken toplanıp haşlanınca 10 dakikada salata hazır oluyor.

Güz güneşlerimiz de açtı; kasımpatılarla insanın içinin ferahlamaması mümkün değil.

Kasımpatıların kokusunda da henüz keşfedilmemiş bir özellik var sanki, insan burnunu bu çiçeklere gömüp derin bir nefes çekince mutlu oluyor.

Güneş, güneye çekildikçe ardımızdaki tepenin gölgesinde kalıyor üst bahçe,

ve bir gün daha akşam oluyor.

Kozmoslar narin görünümlerine karşın, hem yaz hem de güz mevsiminde bahçeleri renklendirecek kadar dayanıklılar, en sert rüzgarlara bile direniyorlar.